Politika

Erdoğan: Dokunulmazlık teklifinin 376 oyla Meclis'ten geçmesiyle referanduma gerek kalmadı

"Referanduma gidilseydi millet en az yüzde 70-80’le ders verecekti"

20 Mayıs 2016 19:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, odağında HDP milletvekillerinin bulunduğu dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin 376 evet oyu ile Meclis'ten geçmesiyle ilgili olarak, "Bu sonuçla referanduma gerek kalmadı" değerlendirmesi yaptı.

"Bölge insanına en küçük faydası olmayacak yeni bir terör süreci zorla başladı" diyen Erdoğan, "Bakıyorsunuz değişik yerlerden sırtına bir tane fotoğraf makinesi alan, İngiltere’den Fransa’dan Diyarbakır’da dolaşıyor. Ne işiniz var burada? Ne yapıyorsunuz? Yalan yanlış haberler. Bazılarını konuşturtuyorlar. Uluslararası medyada da güçleri var ya, sanki Türkiye’de iç savaş varmış gibi tanıtmaya çalışıyorlar. Bu ülkeyi iç savaşa götüremeyecekler. Bu işi bitireceğiz" diye konuştu. 

"Yeşil Yol projesi başlattık. Greenpeace filan çıktı. Dikili ağacı yok bunların. Nerede hayırlı bir iş yapıyorsun, bunları buluyorsun karşınızda" dedi. "Cumhuriyet tarihinde Türkiye’de bu dönemde yapılan baraj ve göletler hiçbir dönemde olmadı" diyen Erdoğan, "Niye yapıyoruz? Biliyoruz ki yeşil medeniyettir, su, yol medeniyettir. Yeşil, su, yolu olmayanın konuşması mümkün değildir" ifadesini kullandı.

Rize Ticaret Odası'nın ödül töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bugün de Meclis Başkanımız da bizimle beraber olacaktı. Selamlarını iletmek istiyorum. Yüksek yargı organlarımızın başkanlarından oluşan misafirlerimiz de Rize’de bir çayı tahlil edelim dediler. Memnuniyetle dedik. Kendileriyle birlikte Rize’deyiz. Bu yönüyle de anlamlı olacaktır ziyaretimiz. Sofralarda sadece çay içmek değil, nasıl elde edildiğini görmek de o dünyamıza zenginlik katacaktır. Bu ziyaretin şehrimizin tanıtımına da katkı sağlayacağını düşünüyorum. Tüm güzellikleri yerinde yaşamak bambaşka. Bugünden başlayarak Rize’nin güzelliklerini inşallah yerinden yaşatarak göstereceğiz. Hemşerilerimiz de sizlerle doya doya hasret gidermiş olacağız. Bugün Rize Ticaret ve Sanayi Odası’nın en çok kurumlar vergisi, ihracat yapan, 40. yılını dolduran firmalarımıza ödüllerini vereceğiz. Tüm iş adamlarımızı hizmetlerden katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz.

Türkiye hedeflerine 81 ilin tamamında kalkınması gelişmesi ile ulaşacaktır. Ülkenin bir bölümü çok ileriye giderken diğer kısmı çok geride kalırsa orada bir dengesizlik olur. Böyle bir dengesizlik beraberinde sosyal huzursuzlukları da getiriyor. Hayata geçirdiğimiz her hizmette bunu düşünüyoruz. Eskiden ciddi bir hastalık durumunda mecburen ya Ankara'ya ya da İstanbul'a gitmek zorunda kalırdınız. Çünkü derdinize derman olacak imkanları orada bulabileceğini düşünüyordunuz. Hastane sıralarında bekleyecek, ilaç varsa ilacınızı alacaktınız.

Ülkemizin neresine gidersiniz gidin çay denildiğinde akla Rize gelir. Sadece geçtiğimiz  yıl Çaykur aracılığıyla ödenen bedel 1,1 milyar liradır. Ayrıca 2004 yılından bu yana 1,6 milyar lira nakit ve hibe desteği verildi. 

Turizm, Rize için en az çay kadar büyük kazanç sağlamak için önemli bir sektör. Bakınız Başbakan olduğum günden beri hep söyledim. Allah aşkına Rize'de ev yapıyorsan yerel mimariyle bu evi yap. Rastgele böyle çıkıyor da çıkıyor. Dikey mimariyle. Kendi aklı ne elveriyorsa onu yapıyor. Ne sıvası var ne bir şeyi var. Sonra televizyonlarda resmi çıkınca da bayılıyor, övüldüğünü zannediyor.  Nasıl Safranbolu evlerine gidiliyorsa inanın Rize'ye sadece bunun için gelecek olanlar var. 

Ayağımıza pranga vurulmaya çalışılıyor. Bu pranganın adı bölücü terör örgütüdür. Suriye’de yaşanan insani kriz, Gezi olayları, paralel ihanet çetesinin 17 - 25 Aralık darbe girişimi aynı amaca yönelik bir hamledir. Bunlarla Türkiye’yi durduramadıklarını görünce terör örgütünü yeniden harekete geçirdiler. Doğu ve Güneydoğu’da süren bir kısmı geri kalmışlıktan bir kısmı terör fitnesinden kaynaklanan sorunları kökten çözme konusunda ciddi bir mesafe kat etmiştik. Bölgeye yaptığımız yatırımlarla geri kalmışlık meselesi geri bırakılmıştı. 

Yeşil Yol projesi başlattık. Greenpeace filan çıktı. Dikili ağacı yok bunların. Nerede hayırlı bir iş yapıyorsun, bunları buluyorsun karşınızda. Biz bu ülkede Orman Bakanım da burada. Fidan ve ağaç olmak üzere milyarları bulan dikim yaptık. Bunları onlara rağmen yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Cumhuriyet tarihinde Türkiye’de bu dönemde yapılan baraj ve göletler hiçbir dönemde olmadı. Niye yapıyoruz? Biliyoruz ki yeşil medeniyettir, su, yol medeniyettir. Yeşil, su, yolu olmayanın konuşması mümkün değildir. 

Ülkemizin neresine gidersiniz gidin çay denildiğinde akla Rize gelir. Sadece geçtiğimiz  yıl Çaykur aracılığıyla ödenen bedel 1,1 milyar liradır. Ayrıca 2004 yılından bu yana 1,6 milyar lira nakit ve hibe desteği verildi. 

Turizm, Rize için en az çay kadar büyük kazanç sağlamak için önemli bir sektör. Bakınız Başbakan olduğum günden beri hep söyledim. Allah aşkına Rize'de ev yapıyorsan yerel mimariyle bu evi yap. Rastgele böyle çıkıyor da çıkıyor. Dikey mimariyle. Kendi aklı ne elveriyorsa onu yapıyor. Ne sıvası var ne bir şeyi var. Sonra televizyonlarda resmi çıkınca da bayılıyor, övüldüğünü zannediyor.  Nasıl Safranbolu evlerine gidiliyorsa inanın Rize'ye sadece bunun için gelecek olanlar var. 

Marmaray için hayal dediler, biz yaptık. Avrasya tünelinden de otomobiller geçecek. İstanbul-İzmir arası karayolu ulaşımı süresini 3,5 saate indiriyoruz. Çanakkale Köprüsü'de yapıyoruz. Avrupa'dan gelen araçlar İstanbul'a girmeden Çanakkale üzerinden İzmir'e geçiş yapabilecekler. Bunlar aşık olma işleri. Aşık olan dağları da deler. Yeşil yol projesiyle birlikte artık tepelerden dağları aşarak şehir merkezine girmeden Karadeniz'e nazır tüm turistlere buraları gezdirme imkanı bulacağız. 

 

"Dokunulmazlık teklifinin 376 oyla Meclis'ten geçmesiyle referanduma gerek kalmadı"

 

Ana muhalefet paritisi terör destekçisiyle iş tutmuş durumda. Ne diyor? Şahsımla alakalı çok çirkin ifadeler kullanıyor. Diktatör vs. Bazı şeyler de ekledi. Diktatör bozuntusu gibi ifadeler kullanıyor. Önce sen aynaya bak. Eğer diktatörün cumhurbaşkanı olduğu bir ülkeyse sana bunu söyletmezler, seni yaşatmazlar. Adeta ağzılarından salyalar akıyor. Bu millet, yegane karar vericidir demokraside. Bir taraftan Atatürkçüyüm diyeceksen, seçim sandıklarından bir gireceksin çıkamayacaksın. Çıkamayacaksın, sadece hakaretle netice almak isteyeceksin. Bu millet sana yürü demez. Ahlaken sıkıntılısın çünkü. Kardeşlerim, benim milletim kimin ne yaptığını biliyor. Kendisine hizmetkar olanı yola bırakmaz. Bak, şu dokunulmazlıklarla ilgili ne dedi? Biz destekliyoruz dedi. İki gün önce yapılanda desteklediler mi? Desteklemediler. İktidar partisiyle MHP yüklendiler, 354’ü yakaladılar. Bugün nasıl olduysa geri döndüler. Bir hikmet var. Bugün de hamdolsun 376 kadar kalkılar. Böyle referanduma gitmeye gerek kalmadı. Bu yolu kısalttı. Referanduma gidilseydi millet en az yüzde 70-80’le ders verecekti. Bunu gördüler. Bölücü terör örgütünün desteklediği, o zaten hiç önemli değil. Operasyonlarla devam eden süreçte kendilerine gelecek hazırlamanın gayretindeler. Bu operasyonlar nihai neticeyi alana kadar devam edecek.

Demokratik açılım dedik, yanaşmadılar. Milli birlik dedik, kardeşlik dedik yanaşmadılar. Biraz daha mesafe aldık, çözüm süreci dedik. İstedik ki kimlik ve kültür alanında sorunları ortadan kaldıralım red ve inkarı sona erdirerek 79 milyon insanla birlikte bölge halkının da kendini her alanda ifade edebilmesine kültürünü yaşatabilmesine imkan sağladık. Kardeşim, daha ne olacak? Parlamentoda 80 temsilcin var. Parlamentoda bulunuyorsun, bu sürecin içerisinde Kürt kardeşlerimi sokağa döküyorsun. Bu arada 53 tane insanımızı maalesef ölümüne neden oluyorsun. Ortalığı karıştırıyorsunuz. Buna kusura bakma da müsade edilmez. 

 

"Sırtına bir tane fotoğraf makinesi alan Diyarbakır’da dolaşıyor"

 

Terör örgütünün silahlarını tümüyle betona gömme kalmıştı. Bunların koordinatları da devlete verilecek. O güne kadar yapılan her şeyin yok sayıldığını gördük. Bir seyahatten geliyoruz, medya mensuplarına onu söyledim. Dedim ki bir üst akıl bunları yönetiyor. Ve gazeteci arkadaşlar, köşe yazarları dediler ki kim bu üst akıl. Onu artık gazeteci olarak siz bulacaksınız dedim. Kimler olduğunu gayet iyi biliyorum. Medya olarak bunu artık tespit edemezsen o zaman bu mesleği bırak. Bölge insanına en küçük faydası olmayacak yeni bir terör süreci zorla başladı. Bakıyorsunuz değişik yerlerden sırtına bir tane fotoğraf makinesi alan, İngiltere’den Fransa’dan Diyarbakır’da dolaşıyor. Ne işiniz var burada? Ne yapıyorsunuz? Yalan yanlış haberler. Bazılarını konuşturtuyorlar. Uluslararası medyada da güçleri var ya, sanki Türkiye’de iç savaş varmış gibi tanıtmaya çalışıyorlar. Bu ülkeyi iç savaşa götüremeyecekler. Bu işi bitireceğiz. 

Bizim iyi niyetimiz maalesef çukurlarla, patlayıcılarla, canlı bomba saldırılarıyla, güvenlik güçlerine yönelik kalleşçe eylemlerle boşa çıkarıldı. Biz kan akmasın, yürekler yaralanmasın derken gerçekten çok samimiydik. Milletimizin beraberliği için bölgede 35 yıldır süren, 150 yıllık geçmişi olan süreci bitirip kardeşliği hakim kılmak istedik. Dürümlü’de olan olayı görüyorsunuz. Devasa bir kamyonla gelip orada nasıl onu patlattılar. Nasıl 20’ye yakın kardeşimizi şehit ettiler. Kürt değiller miydi? Nasıl oldu da şehit ettiniz? Hepsinden çıkan DNA tablosu çok ilginçti. İşte hesap burada. Ama bunlar bunun bedelini ödeyecekler. Dün, Ulaştırma Bakanımız adaylığı ilan edildikten sonra hemen Diyarbakır’a gittiler. Taziye evini ve çadırını ziyaret etmek suretiyle aile yakınıyla görüştüler. Bizler Diyarbakır Havalimanı’nın terminal binasını açmaya gideceğiz 28 Mayıs’ta. Dürümlü mezrası katliamının Ankara, İstanbul, Bursa, Suruç, Gaziantep’te yaşanan katliamlardan bir fakrı yoktur. 16 vatandaşımızı paramparça ederken 79 milyonun kalbinde kendisine karşı bir şey oluşturmuştur. Artık hiç kimse için terör örgütünün yanında yer almanın izahı yoktur. Ana muhalefetin başındaki zat ‘kan bizimle başlamış’ ve bir başka konu oluyor kan dökülür diyor. Sen kimsin ya? Haddini bil. Bu ülkede demokrasinin yolu sandıktan geçer. Eğer kanla bu iş olacaksa koltuk, dirsek teması içinde olduğun kişiler bu işi yapıyorlar. Geldiği yer en son 80’di 1 Kasım’da hemen yarı yarıya indi. Daha da beter olacaklar. 

 

"Dokunulmazlık oylaması kimin
nerede durduğunu ortaya koymuştur"

 

Dokununmazlıklar başta olmak üzere terör örgütü veya destekleyenlerle beraber hareket eden herkes katliamların ortağıdır. TBMM’de yaşanan anayasa değişikliği görüşmeleri, lafta değil, gerçekte kimin nerede durduğunu göstermesi açısından turnusol kağıdı işlemi görmüştür. Kendisine itiraz edenleri, yeni bir taktiğimiz var diye susturan zatın terör destekçisi vekilleri kurtarmak olduğunu herkes gördü. İlk tur oylamalarda tamamen, ikinci turda kısmen hayır kullananlar riyakardır, sahtekardır. Bu şekilde kendileri dışındaki herkesi güya afedersiniz aptal yerine koymaya kalkanlara millet hak ettiğini verecektir. Terör örgütü sokağa açtığı çukurlara gömüldü mü? Gömüldü mü? Biz her zaman milletimizin takdirine, idrakine güveniyoruz. Çıkacak iradeye teslim olacağımızı peşinen ifade ediyoruz.