Gündem

Cumhurbaşkanı seçim meydanında: CHP camileri kapattı, sattı, ahırlara çevirdi; HDP terör örgütü uzantısı!

'Kuran'la meydanlara çıkmamı eleştirenlerin asıl derdi Kuran'dan duydukları rahatsızlık'

14 Mayıs 2015 19:20

Muhalefetin, "tarafsızlığını yitirdiği" suçlamasıyla il il toplu açılış törenlerine devam eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Bir de Diyanet’i kapatmayı bulmuşlar. Diyanet’le ne alıp veremediğiniz var. İstiyorlar ki camiler kapansın, cemaat sahipsiz kalsın. CHP camileri kapattı mı, sattı mı, buraları ahırlara çevirdi mi?" sözleri ile bir kez daha muhalefet partilerini hedef aldı. "Terör destekli partinin derdi de bu" diyen Erdoğan, "Benim Kürt kardeşim buna izin verir mi?" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Güneydoğu Anadolu mitinglerinde kürsüde Kürtçe Kuran-ı Kerim göstermesiyle ilgili gelen eleştirilere ilişkin olarak, "Benim Kuran'la meydanlara çıkmamı eleştirenlerin asıl derdi Kuran'dan duydukları rahatsızlık" dedi.

Açılış törenindeki konuşma sırasında Erdoğan’ı protesto eden gruptaki 4 kişi gözaltına alındı.

Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şu şekilde:

Sizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Geçtiğimiz 12 yılda Van'a yaptığımız toplam yatırım 12,5 katrilyon lira. Ülkemizde bölgelerimizin adı ihmalle, yoklukla, yoksullukla anıldı. Bugün Van'ın yollarının diğer bölgelerin yollarından eksiği var mı?

Bugün hizmetlerin diğer bölgelerdeki hizmetlerden geri kalır bir yanı var mı? Nereden nereye. Bunlar bizimle oldu. Van'daki toplu konutlarımızın diğer bölgelerden fazlası var eksiği yok. Erciş'teki toplu konutlarına bakın denize nazır. Van Gölü değil biliyorsunuz Van Denizi. Bunları biz yaptık biz. 

Benim Van'daki Kürt kardeşlerimi biz Türk'ten, Laz'dan ayırt etmedik. Yaradılanı yaratandan ötürü sevdik. Eğer bugün Van arzu ettiğimiz yerde değilse biz arzu ettiğimiz yerde değiliz.

Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın.

Bugün burada tam 41 ayrı eserin açılışını yapıyoruz. 

Ah benim Kürt kardeşim, canım kardeşim. Biz size sevdalıyız. Kürt kardeşlerimi tenzih ederim ama bunu anlatmamız lazım çünkü 7 Haziran bir kırılma noktasıdır. 7 Haziran’da terörü arkasına alanlar mı kazanacak, yoksa bu millete sevdalı olanlar mı kazanacak?

Yapımları tümüyle biten 6 ayrı bölünmüş yol projesinin de açılışını yapıyoruz. Gençler, bir defa şu konuda rahat olun. Biz Allah’ın huzurunda sadece rükûda eğiliriz. Biz böyle örgüt liderlerinin karşısında eğilenlerden değiliz. Bizde ubudiyet sadece Allah’adır. Kula kulluk yok bizde, sadece Allah’a kulluk var.

Vanlı Kürt kardeşlerim depremde kısa süre için Van dışına gitmişlerdi, şimdi açılan evlere geri geldiler. Şehirde oluşan yıkımı tümüyle tamir ettiğimize inanıyorum. Van’a son gelişimde Kültür ve Turizm Bakanlığımızda basılan divan kitabını göstermiştim. Bu yayını artık Türkiye’de ret, inkar, asimilasyon politikalarının geride kaldığınının örneği olarak göstermiştim. Partimizi kurduğumuzda buralardaki kanaat önderleri “Sayın Başkan, bu OHAL’i kaldırın, bize yeter” diyorlardı. O zaman Abdullah Bey Başbakandı, 1 ay içinde OHAL’i kaldırdık ama bitmedi. Bölgenin ihtiyaçları altyapı, üstyapı neyse bunlara başladık. Bugün ben sizlere Kuran-ı Kerim’in Kürtçe mealini gösteriyorum. Daha önce Batman, Diyarbakır, Siirt ve Mardin’de de bu sevinci yaşamıştım. Tabi birileri benim Kuran’ın Kürtçe mealini sizlerle paylaşmamdan rahatsız oldular. Hatta, terör destekli olan partinin eşbaşkanı da “bu aslında Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait değil, özel bir vakfın mealidir”, bir başkasında da “bu bir tane olarak basıldı, Cumhurbaşkanı’na gönderildi.” Cevap hemen Diyanet’ten geldi, “biz 10 bin Kürtçe meal bastırdık, gönderiyoruz” dedi.

Onların rahatsızlığının Kuran’ın kendisinden kaynaklandığını biliyorum. Ne diyorlar, “Okullardan zorunlu din dersi kaldırılsın.” Niye kaldırılsın, niye rahatsız oluyorsun? Zorunlu din dersi amir hüküm olarak var. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi var. Biz bunu seçmeli olarak koyduk mu? İster o, ister o. Rahatsız olma. Bu adımları atıyoruz, niye? Şu çok önemli, imansız olan bir milletin batması haktır, sen sahip olursan bu millet batmayacaktır. Kendilerine yeni Kabeler arayanları Kuran elbette rahatsız eder. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Benim Kürt kardeşlerim dinine sadıktır. Zerdüştlük dinini kendilerine din edinen yöneticilere gerekli cevabı verecektir diye düşünüyorum. Dağlarda, mağaralarda verdikleri ders bu. Nitekim Diyarbakır’da, bir tane sözde müftü ne dedi? “Eğer benim partimin dini Zerdüştlük olsa ben yine aday olurdum.” Sözde müftü, şu hale bak ya, nerelerden nerelere geldik.

 

'CHP camileri kapattı, sattı, ahırlara çevirdi!'

 

Bir de Diyanet’i kapatmayı bulmuşlar. Diyanet’le ne alıp veremediğiniz var. İstiyorlar ki camiler kapansın, cemaat sahipsiz kalsın. CHP camileri kapattı mı, sattı mı, buraları ahırlara çevirdi mi?

 

'HDP terör destekli partisi'

 

Terör destekli partinin derdi de bu. Benim Kürt kardeşim buna izin verir mi? Şimdi imam hatiplere de göz dikmişler. Açılışını yaptığımız kurumlar arasında imam hatip kız pansiyonu var. İmam hatip okulu var. Biz açıyoruz, onlar milletin karşısına “bu okulları kapatacağız” diye çıkıyorlar. Açıkça söylemiyorlar, ne diyorlar? “4+4+4 uygulamasına son vereceğiz.” Ana muhalefet ne diyor? 1+8+4 diyor. Sevsinler sizi. Bu formülü daha önce de uyguladılar ve imam hatipin orta kısmını kapattılar. O zaman öğrenci sayısı 600 binin üzerindeydi, orta kısımlar kapatılınca sayı yavaş yavaş 60 bine kadar indi. Milletim artık bu şifrelerin ne anlama geldiğini biliyor.

Katsayıları kaldırdık mı? Kotayı kaldırdık mı? İmam hatipler ve meslek liseliler tüm üniversitelere girebilir dedik mi? Sayı 60 binden 1 milyona yükseldi.  Çok çalışacaksınız, gayret edeceksiniz, üniversitelerden de başarılı bir şekilde mezun olacaksınız. 

Dün Arnavutluk’taydım. Bütün Balkanlar’dan gençler gelmişti. İmam hatipliler de gelmişti. Bir kardeşimiz, bizi duygulandırdı. Dedim ki ya Rabbim, bir nesil, nerelerde ne şekilde yetişiyor.

 

'Mehmet Görmez'e o Mercedes'in fiyatını sordum'

 

Van Diyanet’in kaldırılmasına izin verir mi? 7 Haziran önemli değil mi? Gereğinin yapılması gerekiyor değil mi? Terör örgütü etkisindeki parti de saldırıyor, paralel yapı da saldırıyor, ana muhalefet de saldırıyor. Çok enteresan. Ne diyorlar? O Mercedes, bunların yapacağı işlerin kaynağıymış. Bir de bedel koyuyorlar. Neymiş, değeri 1 milyon. Eski rakamla 1 trilyon.

Diyanet İşleri Başkanımızlaydık. Allah aşkına nedir bunun fiyatı? 330 bin lira. Bunları söyleyenlerin çoğunun altında Mercedes var. Koskoca Türkiye’de makama tahsisli bir Mercedes olmasından daha doğal ne olabilir. Kendisine ailesine ahlaksızca saldıranlara gereken dersi vermeye hazır mıyız? Eğer dini kanaat önderleri bu konuda korunmayacak olursa, bu aynen tespihin ucundaki imame gibidir. O imame koptuğu zaman tespih nasıl dağılırsa, dağılırız. Buna fırsat vermeyeceğiz.

Van, imam hatiplerin kapatılmasına izin verir mi? Bu millet, Alisiz Alevilik fitnesini çıkarıp aday gösterenlere de gereken dersi verecektir. O partinin adayları arasında Alisiz Alevilerin örneklerinden bir tanesi var. Alevilik Hz. Ali’yi sevmekse ben Aleviyim. Ama bunların böyle bir derdi yok.

Darbecileri cennetlik ilan ederken, gece gündüz çalışanlara ağzından köpükler saçarak hakaret edenlere bu millet gereken dersi verecektir.

 

'Yeni anayasa çağrımı da tenkit ediyorlar'

 

10 Ağustos’ta yapılan seçimde açıkça tarafsız değil, milletin yanında olan bir Cumhurbaşkanı olacağım demiştim. Dikkat ederseniz Türkiye’yi dolaşıyor, milletimle buluşuyor, kucaklaşıyorum. Yarın da Kırıkkale’de olacağım.

Yeni anayasa çağrımı da tenkit ediyorlar. Durmadan muhalefettekiler YSK’ya gidiyorlar. Ne diyorlar? “Bu Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın” diyorlar. Terör örgütü desteğinde olan parti var ya, ikisinde de ret cevabı aldı usanmadı. Bunlar anayasayı falan da bilmiyor. Cumhurbaşkanı’nın önünü kesemezsiniz, çıkar konuşur. Yeter ki meydanlarda konuşacak insanlar bulsun.

Yen anayasa konusu benim ilk defa gündeme getirdiğim bir husus değil. 2010 yılında kapsamlı bir anayasa değişikliği yapmıştık. Bu yeni anayasanın bir denemesi mahiyetindeydi.

Bugün 14 Mayıs, önemli bir gün ve Yaslıada’yı (Yassıada) bundan önceki seçimde “bu adayı özgürlük ve demokrasi adası yapacağız” demiştim.  O zaman MKYK üyesi hanım kardeşimiz, Çiğdem kardeşimiz bu projeyi yapmıştı. Bugün Başbakanımız temeli attılar ve böylece kendilerine şahsım ve milletim adına teşekkür ederim.

Bize karşı birleşen 14 siyasi parti vardı. Bugün bizi eleştirenlerin tümü bir araya gelmişlerdi. Biz 12 Eylül’ün kalıntılarını silmek için uğraşırken, onlar ısrarla 12 Eylül’ün mirasına sahip çıkıyor. 12 Eylül darbesini yapan şahıs geçtiğimiz günlerde öldü. Cenazesinde gözlerimiz 2010’da darbecilerin mirasına sahip çıkanları aradı ama göremedik. Çünkü bunların kendileri 12 Eylül darbesinin mamulü.

Pensilvanya’daki elebaşı ne diyor? “Nursi Kürt diye görüşmeye gitmedim” diyor. İstanbul’da benim Kürt kardeşlerimi tahkir eden ne kadar vesayetçi varsa onlarla al takke ver külah işbirliği içine girdiler.

 

'Ey HDP; sen kimsin ya!'

 

Bizim hizmet anlayışımızda başka güzellikler var, biz bunları yaparken, bize yapamazsınız dediler. Onlar bilmiyordu ki, biz dedemiz Fatih’ten ders aldık. O, gemileri karadan yürüttü, biz de denizin altından metroyu yürüttük. Özelliğimiz bu.

Bunların biz, hastane yönettiği dönemi de biliyoruz. SGK Genel Müdürlüğü yaptığı zaman bu zatın nasıl hastane yönettiğini biliyorsunuz değil mi? Bunların hepsi aynı, al birini vur ötekine.

Terör örgütlü partinin yönettiği belediyeleri görüyorsunuz değil mi? Ara sokaklara girdiğin zaman… Lafla peynir gemisi yürür mü? Bizi 2010’dan bu yana, partileri kapatmak, yasaklamak için, darbecileri yargı önüne getirmek için çalışırken, bunlar bizim karşımıza çıktı.

 

'Eyy HDP, sen kimsin ya!'

 

Eyy Van, yeni Türkiye’ye hazır mısın? Van, yeni anayasayı istiyor mu? Başkanlık sistemini destekliyor mu? Geleceğe sahip çıkıyor mu? Allah sizden razı olsun. Hep beraber haykıralım, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve birlikte Türkiye olacağız. Buna ihtiyacımız yok. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi daim kılsın. Seçimden umudunu kesenlerin bahaneleri şimdiden hazır.

Barzani ne diyor, “Türkiye olmasaydı Kobane kurtarılamazdı” diyor. Bunlar ne diyor? Bizi suçluyor. Bunlar yalan söylüyor. Gerek Özgür Suriye Ordusu, gerek peşmergenin Kobane’den girmesine biz müsaade ettik. Eyy HDP, sen kimsin ya? Kobane’de DEAŞ’a ders verilmesi gerekiyordu. DEAŞ Türkiye’yi suçluyor, bölücü örgüt de Türkiye’yi suçluyor. Demek ki ortak noktaları var demektir.

 

'Çözüm sürecini ben başlattım'

 

Çözüm sürecini ben başlattım. Bunlar olsa da olmasa da bu süreci nihayete erdireceğiz. Terör, eski Türkiye’de geçerli bir yöntemdi. Yeni Türkiye’de terörü kullanarak siyaset yapanlar olmayacak.

Rabia.. Ne var Rabia’da. Gür seda ile. Tüm Türkiye duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Değerli kardeşlerim, işte biz bu dört başlıkla bugüne kadar yürüdük, bundan sonra da böyle yürüdük. Tek milletin içinde ne var? Tek milletin içinde Türk’ü var, Kürt’ü var, Çerkes’i var, Abaza’sı var, hepsi var. Bayrağımız tek. Bayrakları bayrak üstündeki kandır, toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır. İnşallah güvenle hep birlikte geleceğe bakacağız.

Bölgemizde yaşananları, dünyada yaşananları görüyorsunuz. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi kaybettiğimizde inanın bu çok kötü olur. Onun için sizleri tehdit etmeye çalışanlara prim vermeyin. Size hizmet verenlerin yanında olun. Sizin  için koşanların, sevdalı olanların, sizin için terleyenlerin peşinde olun. Biz sizi Allah için seviyoruz. Hazır mıyız? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor.