Gündem

Erdoğan: Arbedede camları kırılan gazete için dünyayı ayağa kaldıranlar Akit ve Yeni Şafak saldırılarına ne diyecek?

"Bu gazeteleri yayınlarını beğenmedikleri için kürsüden fırlatanlar..."

11 Şubat 2016 13:35

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Şafak ve Yeni Akit'in binalarına yönelik saldırıları şiddetle kınadığını belirtti. 1 Kasım öncesi Hürriyet binasına yönelik AKP'li bazı grupların da yer aldığı saldırılar için "arbede" nitelemesi yapan Erdoğan, "Dünyayı o zaman ayağa kaldıranların tepkisini şimdi çok dikkatle izleyeceğim" dedi.

Akit ve Yeni Şafak gazetelerinin İstanbul'daki merkezlerine sabah erken saatlerde molotof kokteyli ve silahla saldırı gerçekleştirilmişti.

Erdoğan, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Kurulu'nda konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"TÜGİK'in ekonomi politikalarının yanında ülkemizin en büyük sorunlarında koyduğu yerli duruşu takdir ediyorum. Türkiye içeride ve dışarıda topyekün bir savaş veriyor. Bu sabah Akit ve Yeni Şafak gazete binalarına saldırı düzenlendi. Saldırıyı şiddetle kınıyorum. Geçmişte bir başka gazetemizin giriş kapısının camları silahlı saldırıda değil, arbede de kırılmıştı. Dünyayı o zaman ayağa kaldıranların tepkisini şimdi çok dikkatle izleyeceğim.

 

"Arbedede camları kırılan gazete için
dünyayı ayağa kaldıranlar..."

 

Ülkemizde geçmiş yılda ve bu yılda yaşanan gelişmeler birilerini karamsarlığa soktu. Türkiye şuan istikararlı bir şekilde devam etmektedir. Genç iş adamlarımız hiçbir şekilde morallarini bozmasın. Tatillerinizi yurt dışında yapmayın, Türkiye'de yapın. Türkiye'nin durumu kötü değil,  2015'in ilk çeyreğinde Türkiye yüzde 4 büyüdü. 2015'te açılan  şirket sayısı bir önceki yıla göre 59 binden 68 bine yükseldi. Beyaz eşya satışlarımız arttı. Cari açığımız azaldı. Turizm gelirlerindeki düşüş küresel piyasayla ilgili gözüküyor. Bu sorunuda çözeceğiz. Bu gazeteleri yayınlarını beğenmedikleri için kürsüden fırlataranları da izleyeceğim. Devletin milletin yanında yer alanlar ve karşısında duranları belli ettiler.

Ülkemizde geçmiş yılda ve bu yılda yaşanan gelişmeler birilerini karamsarlığa soktu. Türkiye şuan istikararlı bir şekilde devam etmektedir. Genç iş adamlarımız hiçbir şekilde morallarini bozmasın. Tatillerinizi yurt dışında yapmayın, Türkiye'de yapın. Türkiye'nin durumu kötü değil,  2015'in ilk çeyreğinde Türkiye yüzde 4 büyüdü. 2015'te açılan  şirket sayısı bir önceki yıla göre 59 binden 68 bine yükseldi. Beyaz eşya satışlarımız arttı. Cari açığımız azaldı. Turizm gelirlerindeki düşüş küresel piyasayla ilgili gözüküyor. Bu sorunuda çözeceğiz.

Dünyanın diğer ülkelerinde faiz oranları eksi değerlerde. Faizin yüksek olduğu Türkiye'de yatırım nasıl olacak. Yatırımın durduğu yerde istihdam durur ve uluslararası rekabet gücünüz biter. 2015'te Türkiye'nin tökezleyeceğini umanlar bir kez daha hüsrana uğradılar. Uluslararası kuruluşların açıkladıkları değerlendirmeler siyasi kaynaklıdır. Biz neler yapabileceğimizi biliyoruz. Kararlılıkla hedeflerimize büyüyoruz. 

 

"Bizim anlımızda enayi yazmıyor"

 

Son haftalarda Esad ve destekçileri sivillere yönelik saldırılarını artırdı. İnsanların sığındıkları alanlar ve yardım gönüllüleri Rusya ve Esad bombardımanına hedef oluyor. Biz en kötü senaryoyu hesaplayarak önlemlerimizi alıyoruz. BM, sen ne işe yarıyorsun. Türkiye elinden geleni yaparken BM, sen ne yapıyordun. Dünya'daki diğer ülkelerin kabul ettiği mülteci sayısı ne kadar. Bizim anlımızda enayi yazmıyor. Bir yere kadar sabır ederiz sonra gereğini yaparız. Türkiye 5 yıldır sayıları 3 milyona yaklaşan mültecilere zaten sahip çıkıyor. Güvenli bölgeyi her görüşmemizde söyledim. Kurulacak bölge adeta bir barış şehiri olsun. 3 milyar avro verelim dediler ve bu parayı projelere bağladılar. Hani nerede 3 milyar avro. Her şey ortada, yapılanlar ortada. Avrupa samimi değil.

Müttefikimiz ABD, PYD'yi terör örgütü olarak görmediğini söyledi. Kendi ulusal elemanına Kobani'de plaket veriyorlar. Bütün bu gerçekler ortadayken Türkiye'ye uluslararası yükümlülüklerini hatırlatmak iki yüzlülüktür. BM, bize çağrıda bulunmak yerine tüm kurumlarıyla mülteci konusunda daha fazla mücadele etmeli.

İlgili Haberler