Gündem

CHP'li Tanrıkulu: Bu ülkenin aydınlık geleceğini kuran sayısız bilim insanı yargılanıyor; onları mahkemelerde yalnız bırakmayalım

"Hocalara sahip çıkmasını, bu dayanışmadan geri durmamasını diliyorum"

05 Ekim 2018 15:34

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, barış istedikleri için, "ölüm olmasın" dedikleri için akademisyenlerin tutuklandıklarını söyleyerek tepki gösterdi. " Yargılanan insanlar, bu ülkenin aydınlık geleceğini kuran, sayısız bilim insanı yetiştiren hocalar" diyen tanrıkulu, mahkemelerde heyet tarafından küçük düşürülmeye çalışıldığını ifade ederek, "Onurları zedelenmeye çalışılan hocaları yalnız bırakmamalıdır" dedi.

Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:

Üniversitelerle eşzamanlı bir biçimde mahkemeler de yeni “akademik yılı” başlattılar. Türkiye’de bilimsel faaliyetlerin yüzakı akademisyenler her gün mahkeme salonlarında yargılanıyor. Barış istedikleri için, ölüm olmasın dedikleri için profesöründen asistanına kadar akademik kariyerinin başındaki veya en tepesindeki bilim insanları cezalandırılmak isteniyor.

Yargılama safhasında mahkeme heyetlerinin tutumları ise bu ülkede bilime, bilim insanına karşı saygısızlığın, küstahlığın belgeseli niteliğindedir.

Önceki günkü bir akademisyen yargılaması sırasında yargılanan bir profesör, savunmasını, daha doğrusu beyanını bitirince sözü alan avukatı mahkeme başkanına “müvekkilim beyanını bitirdi, ben konuşmak istiyorum. Kendisi oturabilir mi?” diye sordu. Mahkeme başkanı, karşısındaki profesörü oturtmayacağını söyledi. Avukatın gerekçeyi sorması üzerine de aynı üslupla karşılık verdi ve “ben böyle karar verdim” dedi. Böylece hakim, avukatın savunması boyunca profesörü ayakta tuttu.

Mahkeme heyeti mensuplarının her birinin karşısında büyük ekran bir bilgisayar bulunuyor. Yargılama boyunca ne onlar salona bakıyor ne de salon onların yüzünü görebiliyor. Sıkıyönetim mahkemelerinde bile böyle bir küstahlık, üslupsuzluk söz konusu değildi.

Yine önceki günkü başka bir akademisyen yargılamasında, yargılanan profesörün beyanı defalarca bölündü ve kayıtlara defalarca, “Savunması yeterli görülüp ikaz edildi, savunmasını toparlamadığı görüldü, ikaz edildi, bir daha toparlamadığı görüldü, ikinci kez ikaz edildi… Ölü insanların resimlerini gösterdiği, ikaz edilmesine rağmen bundan vazgeçmediği… Siyasi içerikli sözler söylediği…” gibi ifadeler geçirildi.

Bir başka akademisyen duruşmasında, sanığın savunması alınmadan savcıdan esas hakkındaki mütalaası soruldu, savunmanın itirazı nedeniyle duruşma yarıda kesildi.

Mahkemeler Ekim ayı boyunca akademisyenlerin bu şekilde yargılanmasına sahne olacak. Yargılanan insanlar, bu ülkenin aydınlık geleceğini kuran, sayısız bilim insanı yetiştiren hocalar. Türkiye’de hiç kimse, mahkeme heyetlerinin küstah tutumları karşısında küçük düşürülmeye, onurları zedelenmeye çalışılan hocaları yalnız bırakmamalıdır.

Ekim ayı boyunca her gün görülecek duruşmalara herkesin gelip tanıklık etmesini, onuru zedelenmek, küçük düşürülmek istenen hocalara sahip çıkmasını, bu dayanışmadan geri durmamasını diliyorum.