Gündem

CHP’li Sezgin Tanrıkulu'ndan 'kayyım' raporu: Hedef ne?

"Kayyımların aşağıdaki icraatları ise iktidarın Kürt sorunu konusunda geldiği noktanın özeti mahiyetindedir!"

Roboski Anıtı

16 Temmuz 2017 15:58

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "İktidarın yerelde kayyımlar vasıtasıyla hafıza silmeye, asimilasyonu güncel politika haline getirmeye çalıştığını" söyledi.  Belediyelere atanan kayyımınların faaliyetlerinin, öncesi ve sonrası hakkında fotoğraflarında da yer aldığı bir rapor hazırlayan Tanrıkulu, "TBMM’de İç Tüzük Değişikliği ile bu politikaların tüm ülkede hakim kılınmak istendiğini" belirtti.

Tanrıkulu, "Kürtler dahil tüm farklı kimliklerin, kültürlerin adlarının bile anılmasını engellemeyi hedeflemektedir. İşte AKP’nin 15 yılda geldiği nokta budur” dedi.

"Belediyede Kayyımların Hedefi Ne?" başlığıyla yayımlanan rapor hakkında Tanrıkulu şu bilgileri verdi:

"Eylül 2016 tarihinden itibaren DBP’li belediyelerin eş başkanlarının görevden alınmaları veya tutuklanmaları üzerine atanan kayyımların uygulamaları bölgede ciddi rahatsızlıklar yaratmaktadır. Halkın kendi oylarıyla seçtiği belediye başkanları yerine Ankara’dan atanan kayyımların yerel yönetimin başına getirilmesinin kendisi zaten bölge halkının iradesine yönelik saygısızlıktır. Bu uygulamanın kendisi bölge halkında derin bir incinme yaratırken, kayyımların gerçekleştirdikleri faaliyetler de bu duyguyu daha da derinleştirmektedir.

Meşru olmadığı gibi...


Kayyımların, bölgedeki çeşitli heykel, anıt, dikit veya sembolleri, bölge halkının ortak acı veya mirasını anımsatan yapıları kaldırtmaları meşru olmadığı gibi hiçbir izahı da mümkün değildir. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın her seçim propagandasında adını ağzından düşürmediği Ehmedê Xanî’nin anıtını yıkan kayyım bölgede kimi temsil etmektedir?
Tıpkı Nazım Hikmet gibi, Kürtlerin milli şairi olan Cegerxwîn ismine tahammül edemeyip tabelasını söken kayyım bölgede kimi temsil etmektedir?

"Kayyım bölgede kimi temsil etmektedir?"

Diyarbakır’ın tarihi mirası olan Dört Ayaklı Minare’nin zedelenmesine basın açıklamasıyla tepki gösterdiği sırada katledilen insan hakları savunucusu, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ismini parktan sildiren kayyım bölgede kimi temsil etmektedir?

12 yaşında, 13 kurşunla, babasıyla birlikte katledilen Uğur Kaymaz’ın, eski milletvekili Ortan Doğan’ın, Roboski’de katledilen 34 köylünün anıtını söktüren kayyımlar bölgede kimi temsil etmektedir?

Tarihe dair ne varsa silip süpüren, Kürtçe tabelaya bile tahammül göstermeyen, bölge halkının iradesine de kültürüne de diline de saygısı olmayan bu kayyımlar ne hedeflemekte ve kimi temsil etmektedir?

Özellikle bölgedeki kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımını artırmayı hedefleyen projelerin iptal edilmesi, kurumların kapatılması veya devredilerek etkisizleştirilmesindeki amaç nedir?

Belediyelerin desteği ve kadınların kendi inisiyatifleriyle, kadın bakış açısıyla gerçekleştirdiği çalışmaların iptalinin veya engellenmesinin, çocuklar için geliştirilen projelerin iptalinin, belediye bünyesinde çalışan tiyatrocuların ihracının yerel yönetimle değil doğrudan siyasal bir hedefle ilgisi vardır. Bu siyasi hedefin adı da açıktır: Asimilasyon, inkâr ve imha! Oysa AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan defalarca “asimilasyon ve inkâra son verdik” demişti.

"AKP'nin 15 yılda geldiği nokta budur"

Yerelde kayyımlar vasıtasıyla hafıza silmeye, asimilasyonu güncel politika haline getirmeye çalışan iktidar TBMM’de İç Tüzük Değişikliği ile bu politikayı tüm ülkede hakim kılmayı, Kürtler dahil tüm farklı kimliklerin, kültürlerin adlarının bile anılmasını engellemeyi hedeflemektedir. İşte AKP’nin 15 yılda geldiği nokta budur.

Kayyımların aşağıdaki icraatları ise iktidarın Kürt sorunu konusunda geldiği noktanın özeti mahiyetindedir"