Politika

CHP'li Aylin Nazlıaka'dan partililere mektup: İhtiyacımız olan, bir çocuk cesareti

Nazlıaka, partililere yazdığı mektupta 'Bizim bu ülkedeki gençlerimizden, çocuklarımızdan daha az cesur olmaya, umutsuz olmaya hakkımız yok' ifadesini kullandı

04 Mart 2015 22:17

CHP'den yeniden adaya adayı olan Aylin Nazlıaka partililere mektupla seslendi. 'İhtiyacımız olan; bir çocuğun cesareti' başlıklı mektupta Nazlıaka "Bu ülkenin gençleri, en ummadığınız anda, zifiri karanlıkta bir ışık yakmaya cesaret etti. Bizim bu ülkedeki gençlerimizden, çocuklarımızdan daha az cesur olmaya, umutsuz olmaya hakkımız yok" dedi.

DHA’da yer alan habere göre, CHP 'de 2 bin 822 kişi aday adayı oldu. Meclis'e girmek için aday adayı olanlar arasında milletvekilleri de var. Ön seçime girme kararı alan aday adayları sandıktan çıkmak için çalışmalarına hız verdi. CHP Ankara 1. Bölge milletvekili aday adayı olarak 29 Mart'ta yapılacak ön seçime girme kararı alan Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da üyelere el yazısıyla bir mektup yazdı. 'İhtiyacımız olan, bir çocuk cesareti' başlıklı mektubunda oğlunun 'Ama annem bizim geleceğimiz için mücadele ediyor' sözlerinin kendisine cesaretlendirdiğini anlatıyor. Özellikle Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile girdiği polemiklerle gündeme gelen Nazlıaka üyelere el yazısı ile yazdığı mektubunda şunları dile getirdi:


İhtiyacımız olan, bir çocuk cesareti

 

Yine Ankara’yı ve Türkiye’yi saran karanlık zihniyetle mücadele ederek geçmiş, bir günün gecesi… Büyük oğlum “anne bizi ihmal ediyorsun” deyiverdi. Gece, karanlık... Herkesin gücünün tükendiğini hissettiği bir an vardır. Özellikle bir anne için o an, böyle zamanlarda gelir. Neden bütün bu mücadele? Nereye? Devam edecek gücünün kalmadığını hissedersin... 
O anda küçük oğlumun verdiği cevap hiç unutamam: “Ama annem bizim geleceğimiz için mücadele ediyor.” Gecenin tüm karanlığını yırtan, darmadağın eden bir ışık. Bir çocuğun cesareti. Asıl önemli olanı tekrar hatırlatır.

Bu toprakların gördüğü belki de en karanlık gecelerde bile bir ışık görmeyi başarabilen Mustafa Kemal Atatürk ’ün partisinde, bu ülkenin özgür ve çağdaş kadınlarından biri olarak gururla milletvekilliği yapıyorum. Biliyorum ki CHP binlerce, milyonlarca ışığın bir araya geldiği, Türkiye’nin geleceğini aydınlatan partidir. Hangi karanlık bu aydınlığı yenebilir ki?

Karanlığın tek rengi vardır. Oysa aydınlık rengarenktir. Ülkemizi gerici bir karanlığın tek rengine mahkum etmek isteyenlere inat, hep gökkuşağı için mücadele ettim. Korkmadım. Saklanmadım. Geri adım atmadım. Karanlıkla savaşmaktan çekinmedim. Ankara’da, Türkiye’de uluslararası arenada... 

Karanlık, kendi rengine boyamak için ilk olarak hep kadınları seçer. Günümüzde olduğu gibi… Kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmaya çalışan karanlığa karşı durdum. Sadece kadınların değil tüm ezilenlerin haklarının takipçisi oldum. Meclis’te, sokaklarda, mahkemelerde, hastanelerde, emniyetteki göz altılarda… Kendimi hiç yalnız hissetmedim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin fedakar örgütüyle, STK’larla, meslek odalarıyla, sendikalarla omuz omuza her mecrada, her yerde mücadele ettik.

Hangi karanlık, madendeki bir işçinin kaskındaki ışığa direnebilir? Umut, emektir. Bu ülkenin emekçilerinin ellerinden umutlarının alınmaması için adaletsizliğe, haksızlığa karşı yılmadan, yorulmadan çalıştım.

Bildiğiniz gibi karanlığa karşı mücadelede artık daha tecrübeliyim. Bu mücadelede en büyük desteğim hep ailem oldu, sizler oldunuz. Bu büyük ailenin tüm üyelerine kapılarımı hep açık tuttum, her koşulda ulaşılabilir oldum. Takdir ettiğiniz sürece kapılarım sizlere açık olmaya devam edecek. Her CHP’liyi ailem kabul ettim. Gücümü sizden aldım, tüm gücümle mücadele ettim.

 

‘Ama annem bizim geleceğimiz için mücadele ediyor’

 

Oğlumun biz dediği, CHP… Başka binlerce çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek... Rengarenk. Sivil toplum örgütüyle, sendikasıyla, öğrencisiyle, öğretmeniyle, emekçisiyle, esnafıyla, memuruyla, çalışanıyla, işsiziyle, emeklisiyle… Türkiye.

İhtiyacımız olan; bir çocuğun cesareti. Bu ülkenin gençleri, en ummadığınız anda, zifiri karanlıkta bir ışık yakmaya cesaret etti. Bizim bu ülkedeki gençlerimizden, çocuklarımızdan daha az cesur olmaya, umutsuz olmaya hakkımız yok! Gelin karanlıkla, sonuna kadar birlikte mücadele etmeye devam edelim. Siz varsanız, ben varım.