Politika

CHP: Reza Zarrab ile Hakan Atilla'nın kaderi birbirine benzer olur; anlaşma da başka tutuklamalar da olabilir

"Amerika'nın elinde milyonlarca bilgi ve belge vardır"

30 Mart 2017 16:33

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, ABD'de hakkında Reza Zarrab’ın suç ortağı olma iddiasıyla tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın adının 17-25 Aralık dosyasında da yer aldığını söyledi. Amerika’daki bu tutuklamanın dosya hakkında epeyce bilgi sahibi ve belge sahibi olduklarının bir göstergesi olduğuna savunan Aksünger, "Ben, Rıza Zarrab ile Halkbank Genel Müdürü Yardımcısı Hakan Atilla’nın kaderinin birbirine benzeyeceğini düşünüyorum” dedi.

"Zarrab ve Atilla anlaşma yoluna gidebilir"

ABD'nin bu davaya rasyonel, ulusal çıkarları doğrultusunda ve Orta Doğu’daki planına göre tavır belirleyeceğini ifade eden Aksünger, arka arakaya başka tutuklamalar olabileceğini belirterek "Amerika’nın elinde milyonlarca bilgi ve belge vardır,  kendi çıkarları açısından alenen bir yargılama isteyebilir. Türkiye ve İran’da, ancak ben bunun gerçekleşmeyeceğini düşünüyorum" dedi.

Aksünger, "Zarrab ve Atilla’nın bazı itiraflarla Amerikan hükümeti ile anlaşma yoluna gidebileceklerini, başta tutuklamalar da olabileceğini ifade etti. Soruşturma dosyası hakkında da bilgi veren Aksünger, altın ticareti, İran’a ambargonun delinmesi, 5 bin tonluk gemi için 150 bin tonluk konşimentolar hazırlanması gibi sahte evraklar gibi bankacılık suçlarına" dikkat çekti.

"İran’a yönelik yaptırımları ihlal etmekle" suçlanan Hakan Atilla’nın adı 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması kapsamında bakanlar hakkında hazırlanan fezlekelerde de geçiyordu.

Aksünger’in verdiği bilgilere göre,  Hakan Atilla ile Rıza Zarrab’ın telefon konuşmalarını da yer aldığı  soruşturma dosyasından yer alan bazı bölümler şöyle:

Yukarıdaki üç görüşmeye bakıldığında Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan ATİLLA’nın Rıza SARRAF liderliğindeki suç örgütünün transit ticarette kullandığı konşimentoların gerçeği yansıtmadığının farkında olduğu nitekim suç örgütünün konşimentolarda 140-150 bin ton ağırlığındaki malzemenin 5 bin ton taşıma kapasitesi olan gemilerle geldiğini beyan ettiğinin M. Hakan ATİLLA tarafından bilindiği ve bunun Rıza SARRAF tarafından teknik bir hata olarak ifade edildiği, ayrıca konşimentoların gelişigüzel ve içeriği gerçeği yansıtmayacak şekilde doldurulduğu, belgelerin detaylarına girmemesi için Rıza SARRAF’ın Hakan ATİLLA ile görüşeceği tespit edilmiştir. Rıza SARRAF ile Süleyman ASLAN arasında 2013 yılının 4. Ayından beri transit ticaret üzerine yapılan rüşvet anlaşmasının Rıza SARRAF’ın ONLARIN DETAYINA GİTMEYECEKLER BELGELERİN BEN ONU SÖYLEYECEM SÜLEYMANA AÇIK AÇIK ifadelerinden bir kez daha anlaşılmaktadır. Bunu da Rıza SARRAF’ın gerçeği yansıtmayan belgelerle ilgili Rıza SARRAF’ın açık açık konuşabilmesinden anlamak mümkündür.

Ayrıca ticaretin içeriği ile ilgili olarak Rıza SARRAF tarafından pahada yüksek gıda ürünlerinin beyan edilmesinin istendiği böylece 5 bin tonluk gemilerle 150 bin tonluk gıda ürünü transit edildiğini beyan etmek zorunda kalınmayacağı anlaşılmaktadır. (Rıza SARRAF’ın tek seferde yüksek meblağlar getirerek -aktararak- daha fazla para kazanmak istediği açıktır.)

TK:2187709789 - 02.07.2013 15:35 Hakan Atilla – Rıza Sarraf görüşmesinde;

Hakan Atilla: “onun çıkışla alakası yok arkadaşlar onu bana cinsini tespitinde farklı bir partinin olması için dosyalarını da istiyorlarmış yani çıkışla alakalı bakmıyorlar o rapora sadece farklı bir bağımsız denetimden malın gıda olduğunu yani buğday şeker neyse … onun tespiti o yüzden istiyorlar”, Rıza Sarraf: “certificated origin onu belirler zaten”, Hakan Atilla: “ama onu düzenleyen kim”, Rıza Sarraf: “chamber of commence”, Hakan Atilla: “işte o yok şey ıı”, Rıza Sarraf: “yani bir özel şirketten felan mı istiyorlar”, Hakan Atilla: “evet sgs’den istiyorlar Fransızmış herhalde onlar”, Rıza Sarraf: “tamam ok onu istiyorlar doğru değil mi”, Hakan Atilla: “şimdi iletilen belgede malın menşeinin yani buğdayın menşeini Dubai”, Rıza Sarraf: “ben bi konuşayim o zaman tekrar size döneyim”, Hakan Atilla: “YANİ BUĞDAYIN DUBAİ MENŞEİLİ OLMASI MÜMKÜN OLMADIĞI İÇİN”, Rıza Sarraf: “tamam ben ben”

Bu görüşmede de yukarıdaki süreci destekleyen bir durum tespit edilmiş olup şahısların bankaya beyan edecekleri menşe şahadetnamesinde buğday ürünlerinin menşeinin Dubai olarak beyan edildiği ancak Dubaide buğday üretiminin olmadığının Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan ATİLLA tarafından da bilindiği, bu durumun Süleyman ASLAN’la yapılan rüşvet anlaşmasında gerçeği yansıtmayan belgeler kullanılmasından Mehmet Hakan ATİLLA’nın da haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu görüşmeden sonra Rıza SARRAF’ın hemen Abdullah HAPPANİ’yi uyardığı ve menşe şahadetnamesindeki usulsüzlüğü gidermesini istediği tespit edilmiştir.

TK:2187712455 - 02.07.2013 15:38 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesinde;

Rıza Sarraf: “işi ..karıştıran ne biliyormusun VERDİĞİNİZ EVRAK VARYA BUĞDAYIN ORJİNİNE DUBAİ YAZMIŞLAR DUBAİ’DE BUĞDAY OLMAZ Kİ DİYOR ADAM … ben şimdi konuşayim ordan kaynaklamış herşey … şimdi bizde ...raporu istiyorlar yeter iş bitiyor”, Abdullah Happani: “tamam abi dur bakalım ne yapabiliriz Rüçhan geliyor bi gelsin”

TK:2188087517 - 02.07.2013 18:37 Süleyman Aslan – Hakan görüşmesinde;

Hakan: “Reza’yla görüştük bugün … defa dedim ulaşım belgelerini yani aradaki neyle götürdügüne dair gemi belgesini o geçen defa dedim rakam küçüktü hani onu küçük şeylerle götürüyoruz dediğin için bişey demedik dedim ama şimdi yani 150 Bin Ton’dan bahsediyorsun dedim heralde dedim onu dedim o şekilde götürmüyorsun dedim onu da öyle götürüyorum diyor”, Süleyman Aslan: “he he he (güldü) nasıl yani”, Hakan: “ya dedim şimdi böyle hani 5 bin ton 5 bin tonluk şeylerle mi götürüyorsun dedim evet dedi bizde de hani 140 rahat 150 bin tonlara çıkınca heralde artık bir gemi tutmuşsunuz diye düşündük dedim”, Süleyman Aslan: “bu konşimentoyu vermiyor mu bize Hakan”, Hakan: “vermiyor vermiyor”, Süleyman Aslan: “konşimento yok yani Bill of Lading yok”, Hakan: “yok evet ... öyle diyor veremem diyor konşimentoyu … taşıma belgesinden kast ettiğimiz bizim o gemi şirketinin ve acentasının neyse … gemi ile ama şimdi ben şimdi düşünüyorum 5 Bin Tonluksa bunun dediği gibi ya 30 -40 tane şey yazması lazım oraya gemi adı yazması lazım ya da aynı geminin 30-40 sefer yapması lazım … tabi orası pek şey olmadı zaten o da heralde o işin ...anladı ki rakamın büyük olması hata olduğunu düşündü düşünüyor kendince daha küçük olmalıydı diye düşünüyor … YANİ O DA FARKINDA İŞTE DE TABİ BANA”, Süleyman Aslan: “bana da fazla geldi rakamlar yani her bir parti için 5-6 Milyon makul” Hakan: “şey konusunda KOMİSYONU İNDİRELİM Mİ genel müdürüm”, Süleyman Aslan: “İNDİR 8’E İNDİR … İNDİR 8 YAP TAMAM MI”, Hakan: “tamam müdürüm”, Süleyman Aslan: “öbürünü de indirebilirsin yani öbürünü sorun çıkarır öbürü de sorun çıkarır yani tutarla ilişkili şey yapmaya bilir onları da indir istersen … sorun çıkar yani öyle yap indir binde 8 de … Türk firmaları olursa binde 8 yap yani çünkü yerleşik Türkiye’de yerleşik firmalar kökeni de Türk olan firmalar için sorun yok binde 8 de diğerleri için yüzde bire devam et”, Hakan: “tamam genel müdürüm”

Önceki görüşmelerde transit gıda ticaretinde banka tarafından alınan yasal komisyonun %1 olduğu anlaşılmış olup yukarıda yer verilen görüşmede konu ile ilgili 2 (iki) husus dikkat çekicidir.

Bunlardan birincisi yapılan ticarette 5 bin ton taşıma kapasitelik gemilerle 150 bin ton mal taşındığı gösterilen konşimentolarla ilgili Hakan’nın Rıza SARRAF’ı uyardığı ve bundan hem Hakan’nın hem de Süleyman ASLAN’ın haberdar olduğu (suça konu belgelerden haberdar oldukları),

İkincisi ise rüşvet karşılığında yapılan anlaşmanın gereği olarak önceki tarihlerdeki görüşmelerde de anlaşıldığı üzere bankasının Rıza SARRAF organizasyonunda alacağı yasal komisyon oranın Süleyman ASLAN’ın talimatı ile binde sekize (%0,8) düşürüldüğü tespit edilmiştir.

İlgili Haberler