Urfa’da tutuklu yargılanan İsa Kurtay hakkında savcı “örgüt üyesi olma” iddiasıyla iddianame hazırladı. Savcı, Jose Mujica, Aziz Nesin, Cemal Süreyya, Yılmaz Güney, Che Guevara, Ahmed Arif, Ataol Behramoğlu, Adnan Yücel ve Can Yücel’in şiir ve sözlerini örgüt delili saydı. Kürtçe alfabeye de “ileriki dönemlerde yapılacak olan eylem ve faaliyetlerin kodlandığı tablo” dedi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Arjin Dilek Öncel'in haberine göre, 10 Temmuz'dan bu yana Urfa T Tipi Cezaevi'nde tutuklu yargılanan 30 yaşındaki İsa Kurtay hakkında hazırlanan iddianamede, Türkiye ve dünyada tanınan siyasetçi, şair ve devlet bakanlarının sözleri ile şiirleri suç delili gösterildi. 16 Ekim'de ikinci duruşması görülen ve tutukluluk halinin devamına karar verilen Kurtay’ın avukatı Hasan Kılıç, dosyaya delil olarak sunulan ve müvekkilinin aylardır tutuklu olmasına neden olan delillerin sadece şiirlerden oluştuğunu vurguladı.
Suçlular arasında yok yok!
İddianamede yer alan delilleri "son derece ilginç ve gülünç" bulan Kılıç, dosyada yer alan ve Kurtay’ın telefonunda olduğu saptanan ilk görselin Uruguay’ın eski Devlet Başkanı Jose Mujica’nın "Her özgürlük için savaşana zaten terörist derler" sözü olduğunu söyledi. Kılıç, Mujica’nın kendisine yöneltilen "Türkiye PYD ve PKK'yi terörist olarak görüyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna verdiği cevabın da delil olarak dosyada yer aldığını kaydetti.
Dosyada yer alan ikinci görselin ise yazar Aziz Nesin’in "Göremeyeceğimiz günler için dövüştük kavgamızın şiir olması bundan" sözü olduğunu dile getiren Kılıç, bir diğer delilin şair Cemal Süreyya’ya ait "Özgürlüğün geldiği gün o gün ölmek yasak" mısrası olduğunu aktardı. Kılıç, Yılmaz Güney’in bir şiirinin ve enternasyonalist devrimci Ernesto Che Guevara’nın "Sevdiğiniz kadın sosyalizmden anlamıyorsa, siz de kadından anlamıyorsunuz" sözünün de deliller arasına bulunduğunu vurguladı.
Müvekkilinin "örgüt üyeliği" ile suçlandığını ifade eden Kılıç, "Sanatçı Ahmet Kaya’nın zafer işareti yaptığı bir fotoğraf ve 'Yaşasın halkların kardeşliği’, yine şuan cezaevinde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘Bulaşıcı Cesaret’ şiiri, Ataol Behramoğlu’nun ‘Aşk iki kişiliktir’ şiiri, Kürtçe 'Anneler günü kutlu olsun' yazısı, ekran görüntüsündeki ‘Seni seviyorum’ yazısı, Kürtçe 'ez ji te hez dikim'. Mahkeme heyeti kafayı Kürtçe karşılığına takmış tabi. Yine Adnan Yücel, Ahmed Arif ve Can Yücel’in şiirleri var” diyerek, mahkeme heyetinin tavrının da delil dosyası kadar ilginç olduğunu dile getirdi.
Kürtçe alfebe eylem kodlaması oldu
Mahkeme heyetinin fotoğrafları ve şiirleri "örgüt üyeliği" için delil kabul ettiğini ve bu suçun kanundaki karşılığının 7 buçuk ila 15 yıl arası olduğunu hatırlatan Kılıç, şöyle devam etti. “Her duruşmada tutukluluğunun devamına itiraz ediyoruz; ancak verdiğimiz dilekçelerin okunmadığı, duruşmada sarf ettiğimiz sözlerin dinlenmediği, yaptığımız savunmanın dikkate alınmadığı ortada. Bu deliller dışında mahkeme heyeti bir başka delili daha dosyaya iliştirmiş. O da Kürtçe alfabe. Kürtçe alfabe için iddianamede, ‘Terör örgütü tarafından ileriki dönemlerde yapılacak olan eylem ve faaliyetlerin kodlandığı tablonun ele geçirildiği’ deniliyor. Bu yargılamalarla birlikte insanların hukuka, adalete olan inancı iyice sarsıldı. Türkiye’de hukukun uygulanmadığı, rafa kaldırıldığı bir süreç.”