Gündem

'Charlie Hebdo'nun baba, oğul ve kutsal ruhu cinsi münasebette gösterecek kadar tabulara karşı bir yayın çizgisi var'

‘İslama ve peygambere bundan daha büyük bir hakaret düşünülemezdi’

08 Ocak 2015 15:13

Fransa’nın başkenti Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını köşesine taşıyan Cumhuriyet gazetesi yazarı Özgür Mumcu, “Zannedilmesin ki Charlie Hebdo kafayı Müslüman göçmenlere takmış aşırı sağcı bir yayın organı. Fransa’nın bu meşhur mizah dergisinin kafayı taktığı bir şey varsa o da tabular.  Katolik bir memlekette baba, oğul ve kutsal ruhu birbirleriyle cinsi münasebette gösterecek kadar tabu ve yasak tanımayan bir yayın çizgisi var” dedi.

Mumcu, “Herhalde İslam’a ve peygambere bundan daha büyük bir hakaret düşünülemezdi. İslam adına mizah dergisi basıp karikatürist öldürerek, yerde aman dileyen yaralıları gözünü kırpmadan katlederek dünyanın bütün İslam düşmanlarının birleşerek senelerce uğraşıp yapamayacağı hakareti on dakikada yaptılar” görüşünü dile getirdi.

Özgür Mumcu’nun Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (8 Ocak 2014) nüshasında yayımlanan, “Ben Charlie’yim” başlıklı yazısı şöyle:

 

‘Ben Charlie’yim’

 

Dün öğle saatlerinde Paris’te peygambere hakaret edildi. Allahu ekber diye bağıran saldırganlar Charlie Hebdo dergisini basarak karikatüristleri, dergi çalışanlarını ve iki polisi öldürdüler. Kaldırımda yaralı yatan birini muhtemelen yaptıklarından pek bir memnun şekilde tek kurşunla öldürdüler.

Herhalde İslama ve peygambere bundan daha büyük bir hakaret düşünülemezdi. İslam adına mizah dergisi basıp karikatürist öldürerek, yerde aman dileyen yaralıları gözünü kırpmadan katlederek dünyanın bütün İslam düşmanlarının birleşerek senelerce uğraşıp yapamayacağı hakareti on dakikada yaptılar.

Charlie Hebdo’nun merkezi daha evvel de İslamcı saldırganlar tarafından yakılmıştı. Dünkü saldırıda öldürülen derginin genel yayın yönetmeni Charb, El Kaide’nin ölüm listesindeydi.

Sebebi İslam peygamberinin karikatürlerini yayımlamaları. Zannedilmesin ki Charlie Hebdo kafayı Müslüman göçmenlere takmış aşırı sağcı bir yayın organı. Fransa’nın bu meşhur mizah dergisinin kafayı taktığı bir şey varsa o da tabular.

Katolik bir memlekette baba, oğul ve kutsal ruhu birbirleriyle cinsi münasebette gösterecek kadar tabu ve yasak tanımayan bir yayın çizgisi var.

Katledilen Charb, “Diz çökerek yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim” sözüyle de biliniyordu.

Doğrudur, rahatsız edici hatta şoke edici karikatürler yayımlayan bir dergi. Ancak nedense onca rahatsız ettikleri dinin ya da siyasi görüşün mensupları arasından sadece İslam adına hareket ettiğini ileri sürenler Charlie Hebdo’ya saldırdı.

Aşırı sağın giderek güç kazandığı ve İslam karşıtlığının arttığı bir dönemde bu katliamın ne kadar kritik olduğu ortada. Bu bakımdan kendini İslami referanslarla tanımlayan ülkelerin ve siyasetçilerin tavırları da bu kritik aşamada yapacakları da önemli.

Maalesef memleketimizin iktidara yakın medya organlarının verdiği ilk refleksler umut vaat etmiyor. Mesela yeni Türkiye’nin gazetesi olduğu iddiasındaki Türkiye gazetesinin Twitter hesabı katliamı: “Peygamber Efendimiz’in çirkin karikatürünü yayınlayan dergiye saldırı” diye duyurdu.

Burada vurgunun ve gazetenin asıl kaygısının nerede olduğu ortada.

Vakit gazetesiyle ilişkili habervaktim sitesi ise saldırının asıl hedefinin Müslümanlar olduğunu ileri süren bir haber yayımladı. Hükümetten gelecek açıklamalar bu yayın organlarını hizaya çektiği için yetkililerin laflarını tartarak sarf etmelerini ummak gerek.

Dün İslam adına hareket ettikleri iddiasında olanlar İslama uzun zaman etkisi geçmeyecek bir saldırıda bulundu.

Öldürülen karikatüristlerden özellikle ikisi siyasal mizahın çınarlarıydı.

Herkesin, özellikle İslamı hayatlarının merkezine koyanların, İslama ve peygamberine asıl hakareti kimin yaptığını, hazır ezberlerini bozarak uzun uzun düşünmelerinde fayda var.

Katliamın ertesinde sosyal medyada bir başlık altında insanlar tepkilerini dile getiriyor. Başlık ben Charlie’yim anlamında: #JeSuisCharlie. Karikatüre Kalaşnikoflarla karşılık veren bu kör anlayışa karşı ama’sız, fakat’sız bir şekilde “Ben Charlie’yim” demek haricinde her tutum o kaldırımda yaralıyı öldürenlerin saldırıdan beklediklerine yarar.