Gündem

Cem Küçük: AK Parti baskın skandalında adaleti sağlamalı, Fatih Terim hiçbir bedel ödemiyor!

"Bu mekân baskınını Rıdvan Dilmen yapsaydı, istifa etmek zorunda kalırdı"

21 Temmuz 2017 14:02

Türkiye yazarı Cem Küçük, A Milli Takım Futbol Direktörü Fatih Terim'in, iki damadıyla birlikte "Kebapçı Selahattin"in mekânını basmasıyla ilgili olarak "Bu mekân baskınını Rıdvan Dilmen yapsaydı hakkında 350 tane ince kıyım doğrayan yazı çıkardı ve Dilmen NTV'de devam edemez, istifa etmek zorunda kalırdı ama Terim hiçbir bedel ödemiyor" dedi. Küçük, sözlerinin devamında "Yeni Türkiye'de dokunulmaz hiçbir kişi yoktur ve olamaz. Yeniden söylüyorum bu mekân baskını skandalında adaletin sağlanması noktasında yüzde yüz sorumluluk AK Parti hükûmetinindir" ifadesini kullandı.

Fatih Terim: Damadımın ablası taciz edildi; edepsiz davete icabet ettik

Cem Küçük'ün "Fatih Terim'in dokunulmazlık zırhı" başlığıyla yayımlanan (21 Temmuz 2017) yazısı şöyle:

Fatih Terim Alaçatı'daki kebapçıya damatlarıyla beraber yaptığı baskın için bir basın toplantısı düzenledi, fakat açıklamalarının hiçbiri kamuoyunu ikna edemedi. Terim'in Arda Turan ile ilgili yaptığı açıklamalar da hiçbir şekilde kamuoyunu ikna edememişti.
Aslında Terim basın toplantısında kendini savunurken öyle bir örnek verdi ki, aklıma "Şecaat arz ederken merd-i kipti sirkatin söyler" atasözümüz geldi. TFF Başkanvekili Ali Dürüst Fatih Terim'e, "Ben mekânı 20 kişi ile beraber bastın zannettim" demiş. Terim de gülmüş ve sadece damatlarıyla "sorun çözmeye" gittiğini söylemiş. Terim basın toplantısında kendini savunmak için bunu anlatıyor. Allah aşkına ülke olarak bize yaşatılan rezalet tablosuna bakın.
Koskoca TFF'nin Başkanvekili, koskoca Türkiye Futbol Direktörüne, "Mekânı 20 kişi ile beraber bastın zannettim" diyor. Uganda'da mı yaşıyoruz yahu biz?
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu herkes öğrenecek, yeter artık. Yani Ali Dürüst'e göre Fatih Terim yanına 20 adam alıp gangster çetesi gibi bir iş yerini basacak tıynete sahip bir adam. Terim bunu anlatırken Ali Dürüst'ün gözünde nasıl bir Fatih Terim imajı olduğunun farkında mı? Sanırım Terim bu imajdan memnun ki, bunu övünerek anlatıyor. Devlet düzenine ve hukuka bağlı medeni bir insana, "20 kişi ile beraber mekânı bastın zannettim" diye bir lafı etmek zaten kimsenin aklına gelmez. Ne demek "mekân basmak" yahu? Alenen suçtur bu. Konut dokunulmazlığını ihlaldir ve özel mülkiyete tecavüzdür. Böyle kriminal işleri mafya çeteleri yapar ve devlet gibi devlette de o çete üyeleri kim olursa olsun kodesi boylar...
Geçen yazımda 90'lı yılları hatırlattım. Devletimizin o dönem hiç itibarı kalmamıştı, çünkü mafyalara, çetelere dokunamıyordu. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'si mafyaları ve çeteleri sokaklardan temizlediği için itibarlı ve güçlüdür. Asla bu konuda büyük harfle olan DEVLET itibarından taviz veremez. Adalet devletin temelidir.
Ayrıca Terim, kebapçı Selahattin Aydoğdu'ya 5-6 dava açtığını söylüyor. Fatih Terim ve damatları hâlâ henüz bu mekân baskını konusunda ifadeye gitmemiş durumda. Olacak iş değil bu. Ama inanılmaz biçimde mekânı basılan Aydoğdu gece 04.00'te apar topar gözaltına alınıyor. Terim'e göre hakkında 5-6 dava açılıyor.
Ayrıca Fatih Terim bu kadar olaya rağmen kendi hakkında farklı medyalarda gerçekten kendini eleştiren yazılar çıkmamasını çok iyi sağlıyor. Türk spor medyası hakikaten bitik. Mehmet Demirkol, Uğur Meleke, Cem Dizdar gibi isimler bile bu skandal olayı eyyam yaparak ürkek yorumlarla geçirdiler. Güçlü bir eleştiri getirmediler. Türk spor gazetecilerinin hemen hepsi Terim'den korkuyor. Asla aşil topuğundan vurarak yani gerçek bir Terim eleştirisi yapamıyorlar.
Bu mekân baskınını Rıdvan Dilmen yapsaydı hakkında 350 tane ince kıyım doğrayan yazı çıkardı ve Dilmen NTV'de devam edemez, istifa etmek zorunda kalırdı ama Terim hiçbir bedel ödemiyor. Aynı Terim öyle bir hem orayı hem burayı bağlıyor ki, bu skandal olayın medyanın hiçbir kanadında sert biçimde üstüne giden yok. Yeni Türkiye'de dokunulmaz hiçbir kişi yoktur ve olamaz. Yeniden söylüyorum bu mekân baskını skandalında adaletin sağlanması noktasında yüzde yüz sorumluluk AK Parti hükûmetinindir.
Ayrıca Fatih Terim'in basın toplantısında bulunan gazetecilerin ezikliği beni bitirdi. Oradaki gazeteciler soru sorarken onlar adına ben utandım.