Gündem

Avukat Fikret İlkiz: Cumhuriyet davasında onanan cezaların infazının durdurulması için mahkemeye başvuracağız

Cumhuriyet gazetesi davasında aldıkları cezalar onanan eski yazar ve yöneticiler açıklama yaptı

22 Nisan 2019 11:04

Cumhuriyet gazetesi davasında aldıkları cezalar istinaf mahkemesince onanan eski yazar ve yöneticiler İstanbul Barosu’nda açıklama yaptı. Avukat Fikret İlkiz, onanan cezaların infazının durdurulması için İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe sunacaklarını söyledi. 

İstinaf mahkemesi 5 yılın altında ceza alan Musa Kart, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper’in cezalarını onamıştı. Karar, Ulusal Yargı Bilgi Ağı; UYAP’a düşmüştü.

Cumhuriyet gazetesi avukatları, İstanbul Barosu'nda şu açıklamaları yaptı: 

"Dosya, aldıkları ceza 5 yılın üstünde olan arkadaşlarımız için Yargıtay'a gitti. Belki de ve umarız ki Yargıtay bu hukuk dışı süreci sona erdirecek bir karar alacak ve mahkûmiyet kararını bozacak. Böylece cezası 5 yıldan çok olan 6 Cumhuriyet mensubu tekrar cezaevine girmeden bu iş bitmiş olacak. Ama yasanın ilgili maddesi (Ceza Muhakemesi Kanunu madde 286/2.a-b) 5 yılın altı ceza alanlar yönünden Yargıtay yolunu kapattığı için aynı dosyada, aynı eylemlerle, aynı suçlamayla yargılanan ve mahkûm edilenler cezaevine sokulmak isteniyor.  Bu kabul edilebilir bir durum değil ve kanun önünde eşitlik ilkesine açıkça aykırı. Nitekim hem Yargıtay Başkanı Sayın Cirit hem Adalet Bakanı Sayın Gül bu düzenlemenin mağduriyet yarattığını kabul eden açıklamalar yaptılar. Belki de önümüzdeki günlerde yasa düzeltilecek. Biz bugün çok açık hukuka aykırılığın göz önüne alınarak infazın durdurulmasını talep ettiğimiz dilekçeyi İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunacağız. Mahkemenin infazı durdurması hukukun gereğidir"

"AYM ya da AİHM, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni gözeten bir karar verseydi, bugün burada olmazdık"

"Bu arada tutuklamaların haksızlığına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi(AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığımız bireysel başvuruların iki yılı aşkın süredir ele alınmadığını hatırlatalım. AYM ya da AİHM, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni gözeten bir karar vermiş olsalardı, bugün burada olmayabilirdik" 

"Anlatılan, Türkiye'de basın özgürlüğünün hikayesi"

Son olarak belirtmek isteriz ki her ne kadar bugün Cumhuriyet Davası'nı hatırlatmak için buradaysak da gerçekte anlatılan Türkiye'de basın özgürlüğünün hikayesidir. IPI tutuklu gazeteci sayısını Şubat ayında 155 olarak verdi. Her gün bir gazetecinin gözaltına alındığı, evinde arama yapıldığı, örgüt üyeliği ya da örgüte yardımla suçlandığını görüyoruz. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) son raporun göre, Dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sıraya demir atmış durumdayız. Medyanın yüzde 95'inin iktidarın kontrolü altında. Cumhuriyet Davası ve arkadaşlarımızın olmayan bir suçtan tekrar hapse girecek olmaları bu dehşet verici tablonun önemli bir ayrıntısı sadece. Oysa ki özgür haber, özgür bilgi, özgür yorum demokratik toplumun olmazsa olmazı"