Yaşam

Can Öz, kitap çalmakla suçlanan 13 yaşındaki çocuk için özür diledi: Hatalıyım, sorumluyum, hesap vermeliyim

Tüyap Kitap Fuarı'na giden 13 yaşındaki bir çocuk hırsızlıkla suçlanmış ve üzeri aranmıştı

15 Kasım 2015 19:37

Can Yayınları sahibi Can Öz, Tüyap Kitap Fuarı’ndaki Can yayınları standına gelen 13 yaşındaki bir çocuğun kitap çalmakla suçlanıp üzerinin aranması ve kitap çalmadığının anlaşılması üzerine stant çalışanları ile çocuğun ailesi arasında yaşanan tartışma ile ilgili açıklama yayınladı. Sosyal medyada yer alan iddiaların doğru olduğunu ve söz konusu kötü muameleyi yapan stant çalışanlarının işine son verildiğini duyuran Can Öz, “Küçük okurumuzun kitaptan ve fuardan kopmaması artık benim sorumluluğum” dedi.

Can Yayınları sahibi Can Öz imzalı “Hatalıyım, sorumluyum, hesap vermeliyim...” diye başlayan açıklamanın tamamı şu şekilde:

 

“Dün Tüyap Kitap Fuarı’nda, Can Yayınları standında çok tatsız bir olay yaşandı. 13 yaşında bir çocuk, kitap çaldığı iddiasıyla durduruldu, üzeri arandı ve kitap çalmadığı ortaya çıktıktan sonra çocuğun abisi ve yakınlarıyla gerilimli bir tartışma yaşandı. Çocuğun ağladığı da doğru.

Dün olaydan haberdar olduğumdan beridir konunun içyüzünü, ayrıntılarıyla araştırıyorum. Tüyap’ın güvenlik görevlileriyle, olayın şahitleriyle, Can Yayınları standında çalışanlarla ve elbette çocuğun yakınlarıyla ve kendisiyle görüştüm. Sonuç olarak açıklamakla borçluyum ki, bahsedilen olay doğrudur ve hemen hemen kamuoyuna yansıdığı gibi gerçekleşmiştir. Bu konuda sosyal medya üzerinden ve e-posta yoluyla tepki veren okurları çok haklı buluyorum. Ben de tepki verenlerin yerinde olsam, benzer bir tepki verir, hesap sorardım.

Şimdi hesap vermekle yükümlüyüm:

Bu çocuğu üzen üç çalışanımızla yollarımızı ayırdık. Yine de bu tatsız olayın onlara da ders olmasını, yollarının açık olmasını diliyorum. Fuar personelinin seçimi ve yönetilmesi ile ilgili olarak kısaca şunu söyleyebilirim, bir daha benzer bir olayın tekrarlanmamasını sağlayacağım.

encide edilmek bir yana, Can Yayınları standına uğrayan her okurun huzurla yoluna devam etmesi gerekir. Şimdiye kadar bunu sağladığımı düşünüyordum.

Son olarak, aslında en önemli konumuz, minik okurun babasıyla ve kardeşiyle görüştüm, her birinden teker teker özür diledim. Kendimi borçlu hissettiğimi, okul masraflarını karşılamaktan, okula kütüphane yapmaya ve daha fazlasına hazır olduğumu söylememe rağmen yapılanların yeterli olduğunu söylediler. Kendilerine anlayışları için teşekkür ediyorum. Seneye hala kabul ediyorlarsa, İstanbul Kitap Fuarı’na birlikte katılacağız ve kendilerine fuarı gezdirecek, kitaplar önereceğim. Küçük okurumuzun kitaptan ve fuardan kopmaması artık benim sorumluluğum.”