Anayasa Profesörü ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, "Türkiye'de iki başlılığın ciddi bir sorun olduğunu" savunarak "Davutoğlu’nun gidişi durduk yere mi oldu. Tayyip Bey ile Binali Yıldırım çok şükür geçinip gidiyorlar, bir de 7 Haziran sendromu yaşadık. ANAP da 7-8 sene çok güzel gitti ama bir bakıyorsunuz küt diye aşağı gitti. O iki başlılık sorunu problemin önemli kaynaklarından biri" dedi.
"Demirel arkasına bakmaktan önünü göremedi, karışmam diyen bile karışıyor bu modelde" görüşünü savunan Kuzu, "Ya klasik olan parlamenter sisteme döneceğiz İngiltere’deki gibi, ya da başkanlığa geçeceğiz" diye konuştu.
Teve2'de Armağan Çağlayan'ın sorularını yanıtlayan Burhan Kuzu'nun açıklamalarının ilgili bölümü şöyle:
Ecevit ile, Erbakan ile çok görüştük. O dönemden kalma çok metin var. Geçtiğimiz senelerde biliyorsunuz bununla ilgili komisyon da kuruldu. Yani alabildiğine döküman var elimizde, metin sıkıntımız yok. Buna rağmen tabii ki bu tartışmayı daha geniş yapalım, o ayrı. Oturup da hemen yazalım diye bir şey yok
"Biz niye başkanlık sistemine geçmek zorundayız"ı anlamamız lazım…
Dünyada birçok modeller var ama ana gövde olarak üç modelden söz edilir. Parlamenter model, yazılı olmayan hukuktan doğmuş bir model. Dünyaya İngiltere’den yayılmış. Oradan göç eden koloniler başkanlık modelini geliştirmişler, halbuki onlar başkanlığı biliyorlardı, oradan geçmeler. Fransa parlamenter modeli alıp da uygulamaya başlayınca perişan oldu. 70 yılda 104 hükümet kurdu. Gaston Doumergue, biliyorsun tarihte Fransa’yı kurtaran adam olarak geçer, sistemi kurtardı. Konuştuğumuz sistem bunun bir modeli aslında. Dün mesela Özal-Demirel vardı. Demirel arkasına bakmaktan önünü göremedi, karışmam diyen bile karışıyor bu modelde. Ya klasik olan parlamenter sisteme döneceğiz İngiltere’deki gibi, ya da başkanlığa geçeceğiz.
Başkanlığa geçilebilir ama yargı yasama ve yürütmenin çok net bir biçimde ayrılıyor olması lazım. ABD’deki başkanlık sisteminin başarılı olmasından dolayı erkler aykırılığının uygulanmasından dolayı…
Demin dediğim gibi bu modelin klasik halinde kalamayıp, eski klasik haline dönemeyip İki başlılık dediğimiz bir sorun var mesela, bu yarı başkanlıkta olmuyor. Çözüm anlamında cumhurbaşkanı ve başkan var. Parlamenter modelde iki başlılık var ama, benim bir gözlemim var. Uygulamayı dayalı bir gözlem. Parlamenter krallıklarda Avustralya gibi parlamenter rejim daha iyi işliyor, Cumhuriyet olan yerlerde sıkıntılı. İki başlılık meselesi Türkiye’de ciddi sorun çıkarıyor. Davutoğlu’nun gidişi durduk yere mi oldu. Tayyip Bey ile Yıldırım çok şükür geçinip gidiyorlar, bir de 7 Haziran sendromu yaşadık. ANAP da 7-8 sene çok güzel gitti ama bir bakıyorsunuz küt diye aşağı gitti. O iki başlılık sorunu problemin önemli kaynaklarından biri. Fransa’da krallık semboliktir. Bir şeye karışmaz. Parlamenter krallıkta da bir başbakanlık var aslında. Bir diğer sorun da "Koalisyonlar" dediğimiz Türkiye’yi çıkmaza sokan uzun yıllar çektiğimiz çile...
Hocam yok ki koalisyon…
30 yaşındaki adama gidin sorun bizim öncemizi bilmiyor. 7 Haziran’daki o koalisyon riski doğduğunda Google’da en çok aranan kavram oydu. Millet sanıyor ki çok güzel bir tablo gelecek önümüze, yok öyle bir şey. Neyse ki 1 Kasım’da bu yanlış düzeltildi
