Politika

Burhan Kuzu: Erdoğan çok güçlü, Obama zavallı

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yeni anayasa yapım sürecine değinerek, öncelikle milli egemenliğin ön plana çıkarılması gerektiğine işaret etti

09 Mart 2013 18:26

Parlamenter sistemin diktatörlük getirmenin tüm şartlarına sahip olduğunu söyleyen Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 'Tayyip Erdoğan'ın gücü yanında zavallı kalan' Obama'ya acıdığını söyledi.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Hukukçular Derneği tarafından düzenlenen Hukuk Okulu Sertifika Töreni'ne katıldı. Burada konuşan Kuzu, yeni anayasa yapım sürecine değinerek, yeni anayasada öncelikle milli egemenliğin ön plana çıkarılması gerektiğine işaret etti.

Anayasa'da geçen "yetkili organlar" cümlesinin de gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Kuzu, "Kimdir bu yetkili organlar, hangi sorumluluğu var? Çünkü davul kimdeyse tokmağın da onun elinde olması lazım. Biz geldik, davul bizde, tokmak bizde değil. Tokmak kimde? Dağıtılmış. Onu topladık, bunu topladık, 2010 yılında hepsini topladık. Ama unutulmuş, sağda solda kalmış tokmaklar hâlâ vardır. Bunları alacaksın, davulcunun eline vereceksin. 2010'dan bu yana Türkiye'de davul daha dengeli çalıyor" dedi.

 

'Kokuşmuş ingiliz sistemedir'

 

Burhan Kuzu, anayasanın yapılmasında ortamın da sakin olması gerektiğini belirterek, "Biz AK Parti olarak bir ayrım aşamasındayız. O da şu, diyoruz ki, yeni anayasa yazalım. Bugüne kadar anayasamızın hükümet modeli neydi? Parlamenter model. Parlamenter modele tamam mı, devam mı? Üç siyasi parti prensip olarak parlamenter modele 'Tamam' diyor. AK Parti diyor ki, 'Başkanlık modeliyle ancak Türkiye'nin sorunlarını kalıcı olarak çözebiliriz'. Oybirliği dedik, peki nasıl olacak bu? Dedik ki, herkes istediği görüşü, hiçbir kırmızı çizgiye tabi tutulmadan, önyargı olmadan sunabilir masaya dedik. O konudaki bizim ısrarımız aynen devam ediyor. Fakat, üç siyasi partinin üçü de parlamenter modeli esas alan bir anayasada uzlaşır ve bu anayasa AK Parti bakımından da sorun teşkil etmeyecek bir yapıda görülürse, sırf parlamenter rejimi getirdi diye biz bunu reddetmeyiz.

Biz pişmiş aşa su katmayız. Yarın bu anayasa çıkamazsa, üç siyasi partinin üçü de, 'Başkanlık modelinde direndiniz de, bundan olmadı' derlerse, bize haksızlık yapmış olurlar. Üç siyasi parti otursunlar, kendi aralarında 'Mutabık kaldık, 140 maddelik anayasada, buyrun AK Parti olarak siz de buna bir bakın' desinler, parlamenter rejimdir diye tek başına biz bunu reddetmeyiz. Yarın yapılamadığı zaman faturayı kendimize kestirmeyiz. Biz de bu işi öğrendik. O bakımdan kim anayasa yapmakta samimi, kim değil onu görmek istiyoruz. Başkanlık modeli olursa elbette ki, bizim tercihimiz olur. Çünkü parlamenter modelde sorun çözülemiyor. Parlamenter model dediğimiz aslında İngiliz tarihi içerisinde doğmuş, büyümüş ve İngiliz'in tüm moleküllerini, kanını taşıyan bir model. Kokuşmuş İngiliz sistemidir aslında. Hiçbir hayır getirmemiştir gittiği ülkelere. Bizim parlamenter rejime düşmanlığımız İngiliz modeli olmasından kaynaklanmıyor. Sistemin getirisi, götürüsü bakımından kaynaklanıyor.

Başkanlık modelinde bir başkan var. Başkanı halk seçiyor. O sistemde başbakan yok. Tabii o başkanın bir de partisi var. Ama bilesiniz ki, oradaki başkan, parlamenter sistemdeki başbakandan 3 kat daha az yetkilidir. Benim Başbakanım Obama'dan 3 kat daha yetkilidir. Obama zavallı, Başbakan çok güçlü. Hakikaten zavallı, adam elinden gelse ağlayacak, gözü doluyor. Acıyorum bazen Obama'ya. Diktatörlük gelecek ise, bunun bütün şartları parlamenter rejimde var. Çünkü, parlamenter modelde kuvvetler ayrılığı yoktur. Sadece ve sadece bir başbakan ve onunla çalışan bir hükümet var" diye konuştu. Kuzu, ayrıca başkanlık sisteminde federal bir yapının zorunlu olmadığını da sözlerine ekledi.