Gündem

'Bizim bu tecavüzlere rızamız yok'

Radikal gazetesi yazarı Pınar Öğünç, "Bu ilişkiye rızamız yok" başlığında tecavüzlerin sıradanlaştığı üzerine yazdı

26 Mart 2012 11:08

 

Pınar Öğünç

(Radikal, 26 Mart 2012)

Biz halk arasında bu duruma ne diyoruz gerçekten? Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, birtakım tespitler yapmış, her ne ise deliller toplamış, sonra da 14 yaşında bir çocuğa tecavüz eden 22 erkekle görüşmüş. Ne oldu diye anlattırmış ve şu kanaate varmış:

“... Ç.K.’nın zekâ düzeyinin yeterince gelişmemiş olduğu, ailevi problemlerinin bulunduğu, anne ve babasının ayrılması neticesi psikolojik sorunlar yaşadığı, düştüğü bu durum neticesi birçoğu rızaya dayalı ilişkiler yaşadığı, bunlardan birinin (halk arasında anlaşıldığı şekilde) tecavüz niteliğinde gerçekleştiği, diğerlerinin ise cinsel istismar ve cinsel taciz mahiyetinde olduğu, soruşturmanın halen devam ettiği, mağdurenin bu aşamada koruma altına alındığı anlaşılmıştır.” 
 

 

Tecavüzün gündelikleşmesi 

 

Her bir kelimesiyle insanın öfkesi katlanıyor; yerimde duramıyorum. Ben şimdi burada 14 yaşında bir çocuğun, üstelik zihinsel gelişimi yaşıtlarına denk olmayan bir çocuğun nasıl rızaya dayalı ilişki kurabileceğini sormayı zül sayarım. Bunun üzerine bir saniye düşünmek ayıptır, şu lafı uzattığıma yanarım. Bu ülkede en azından insanlığın bir kırıntısında uzlaşamadıysak, gerisi ne?

Ama öyle değil işte. Son birkaç günün haberlerine bakın. Jinekolog kılığına girip kadınların muayene sırasında fotoğraflarını çeken, sonra tehditlerle tecavüz edenler...

Sakarya, Hendek’te dört ay önce tecavüze uğrayan 13 yaşındaki bir kız çocuğunun, tecavüzcü iki kişinin tahliyesi üzerine intihar girişimi...

Üvey kızına, yolda kamyonuna aldığı Güney Koreli turiste tecavüz edenler... Tecavüz edilip sokağa çıplak halde bırakılan kadınlar...

Pozantı Cezaevi’nde tecavüze uğradığını anlatıp bir skandalın ortaya çıkmasına önayak olan T.T. daha önce babaannesinin mezarı başında intihara kalkışmıştı. Sonra başka bir suçtan dolayı tutuklanıp Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne kondu. Yeni haberi geliyor ki, orada da kendisini asmaya kalkışmış, zor mani olmuşlar.

İşte bunlar sadece birkaç günün haberleri ve haberleşebilenler, bilebildiklerimiz, hakikatin milyonda biri. Zihnimiz zaten ikişer harfle hatırladığımız onlarcasıyla daha dolu. Tecavüzün rızayla da olabileceğine, çocukların rızayla ilişki kurabileceğine hükmedilen bir ülkede yaşıyoruz. 

 

Reklam yüzü Hitler

 

Bu ara ortalıkta bir erkek şampuanı reklamı dolanıyor. Televizyonda da gösteriliyor mu bilmiyorum. İnternet mecrası için üretildiyse, rahat olsunlar, son hızla yayıldı.

 

Hitler çıkıyor ve kitlelere “Kadın elbisesi giymiyorsan, kadın şampuanı da kullanma” diye emir veriyor. Artık yüzde yüz erkek şampuanı Biomen varmış. “Erkeksen Biomen kullanırsın” diye de bitiriyor.
İşin içinde satış gayesi, marka kimliği vesair gibi bir sürü nane olduğundan reklam üretimleri, çok kafadan fikrin çıktığı ve nihayetinde birinde uzlaşıldığı süreçlerdir. Reklam verenin talepleri vardır, reklam yapmaya teşne olanın da önerileri...

Arada nasıl bir trafik oldu, kim kimi neye ikna etti bilmiyoruz, ortaya çıkana bakarız. Dünya tarihinin en aşağılık karakterlerinden Hitler’i ürünlerinin ‘yüzü’ yapmaya onay veren o şirket... ‘Kadın elbisesi giymiyorsan, kadın şampuanı da kullanma’ sloganının ultra yaratıcı olduğunu düşünen cin fikirli metin yazarı... Mühim olan konuşulmaktır diye düşünen yönetici...

Siz kocası tarafından kafası baltayla parçalanmış, ayrılmak istiyor diye sırtına ekmek bıçağı saplanmış kadın haberlerini nasıl okuyorsunuz bilmiyorum. Ya da tecavüz edildikten sonra failler cezalarında indirim alabilsin diye ‘rızaları’ üretilen 10’lu yaşlarındaki kız ve erkek çocukların hikâyeleri ne hissetiriyor size? Ne kadar fena değil mi? Kahrolsunlar. Böyle mi diyorsunuz?

Canınızı sıkacağım. ‘Erkekliğe’ yaptığınız her yatırımla bundan sonraki tecavüzlerde, cinayetlerde artık sizin de bir lokma tuzunuz var. Bu faşist, seksist ve zehirli dili kullanmanın hayatta bir karşılığı, o yüzden bir de bedeli var.