Gündem

'Borderline kadın fanteziye açıktır’ diyen psikiyatrdan 'espri' savunması!

Radikal’deki yazısında “Borderline kadın komiktir, eğlencelidir, cinsel olarak her türlü fanteziye açıktır” diyen psikiyatr Alper Hasanoğlu, kendisini sosyal medyadan eleştirenleri “utanmaya” çağırdı

07 Ağustos 2014 21:39

Radikal’deki yazısında “Borderline kadın komiktir, eğlencelidir, cinsel olarak her türlü fanteziye açıktır” diyen psikiyatr Alper Hasanoğlu, “Borderline kadın erkeğini mutlu etmeyi çok iyi bilir” benzeri ifadeler içeren yazısının cinsiyetçilikle eleştirilmesini “espri anlayışının ülke topraklarını terk etmesine” bağladı.

Dr. Alper Hasanoğlu’nun Radikal’de 27 Temmuz 2014’te yayımlanan yazısı şöyle:

Borderline kadın

Borderline kadın sürekli bir boşluk duygusuyla yaşar. Her zaman suçludur, ilişkilerinde kendinden emin değildir, değersizlik ve yetersizlik hissi çok çabuk ortaya çıkar.

“Göğsümün içinde ah! iki farklı insan yaşıyor.” dedirtir Goethe Faust’a. Farkında olmadan Borderline kişilik yapısındaki insanların temel çelişkisine vurgu yapmış olur böylece. Faust’un ana teması iyi ve kötü arasındaki çatışmadır. 21. yüzyılda toplumlar arasında ve toplum içinde daha da derinleşmiş bir şekilde yaşanan bu çatışma, Borderline ruh tarafından herkesten daha ağır yaşanır. İyiyle kötü arasında kontrolsüzce gidip gelmek, kendiliğin iyi ve kötü yanlarını ötekine mal etmek, Borderline’ın acısının kaynağını oluşturur.

Borderline kişilik organizasyonundan bahsedeceksek, önce kısaca kişiliği tanımlamak gerekir diye düşünüyorum. Toplumsal ve kültürel beklenti ve taleplere yanıt verebilmek, kimliği oluşturma yolunda kişiler arası ilişkileri anlamlı kılabilmek için geliştirilen karakteristik davranış ve etkileşim kalıplarıdır kişilik. Günlük hayatta insanlar birbirleri hakkında belli yargılara varırlar ve vardıkları bu yargılar zemininde diğerlerine karşı belli davranış biçimi geliştirirler. İnsanlar, kendilerini karakterize eden bu özellikler aracılığıyla, birbirlerinden ayrılırlar. Kişiyi biricik yapan, onu ötekinden ayıran şey sahip olduğu kişilik yapısıdır.

Borderline kişilik organizasyonu olan bireylerde ani duygusal dalgalanmalar, kimlik sorunları, kendine zarar verme davranışları ve ilişkisel sorunlar ön plandadır. Geçmişlerinde fiziksel ve cinsel taciz oldukça sıktır. Biyososyal modele göre, doğuştan gelen bir yatkınlık zemininde çocuklukta maruz kalınan travmatik yaşantılar Borderline kişiliğin ortaya çıkmasına neden olur.

Kadınlarda daha çok görülür. Benzer travmatik geçmişe sahip erkeklerin daha çok antisosyal kişilik bozukluğu ortaya çıkar. Bu, kadın ve erkek arasındaki önemli bir farkı da gösterir. Her genellemenin büyük yanlışlar barındırdığını unutmadan diyebiliriz ki, kadın daha çok kendini suçlamaya ve cezalandırmaya meyilliyken, erkek daha çok ötekini suçlar ve cezalandırır.

Borderline kadın sürekli bir boşluk duygusuyla yaşar. Her zaman suçludur, ilişkilerinde kendinden emin değildir, değersizlik ve yetersizlik hissi çok çabuk ortaya çıkar. Kendini iyi hiçbir şeye layık görmez. Birini bir gün yüceltir, ertesi gün yerin dibine sokar. O nedenle ilişkileri kısa süreli olabilir. Kendini sevmez, sevilmeye layık bulmaz. Devamlı depresif, huzursuz bir moddadır. Kendini bir an iyi hissederken, yaşadığı en ufak bir hayal kırıklığı, hoşuna gitmeyen bir yanıtı reddedilme olarak algılaması, öfke krizinin ortaya çıkmasına, melankolinin karanlık sularına gömülmesine neden olabilir. Ölmeyi çok sık geçirir aklından. Kendine zarar vermek en iyi bildiği şeydir. Kah uyuşturucu kullanarak yapar bunu, kah aşırı derecede alkol tüketerek. Tıkınırcasına da yiyebilir, bir deri bir kemik kalacak kadar aç da bırakabilir kendini. Sürekli olarak çektiği ruhsal acıyı hafifletebilmek için kendine fiziksel olarak zarar da verebilir.

Öte yandan güzel, zeki bir ‘Borderline’ kadından daha çekici, erkeği göklere çıkartacak ve mutlu edecek bir kadın da yoktur. Çünkü her an en çılgın şeyleri yapabilir Borderline kadın. Onun yanında hiç sıkılmazsınız, erkeğini mutlu etmeyi çok iyi bilir. Komiktir, eğlencelidir, cinsel olarak her türlü fanteziye açıktır. Ama nasıl kendi içindeki çelişkilerde boğuluyorsa erkeği de benzer bir duruma sokar. Onu mutluluktan bulutların üstüne çıkarır önce, sonra paraşütsüz aşağı bırakır. Erkek bir türlü karar veremez. Hayatının en müthiş ilişkisini mi yaşıyor, yoksa bu ilişki başına gelmiş en korkunç şey mi? Çok güzel, zevk dolu bir günün sonunda terk ediverir erkeğini.

Bu nedenle şakayla karışık şunu düşünürüm zaman zaman. Bir erkek ‘Borderline’ bir kadınla ilişki yaşamamışsa çok şey kaybetmiş demektir. Ama ikinci kez yaşamaya kalkarsa salaktır.

 

‘Utanmaktan korkmayın’

 

Dr. Hasanoğlu, yazısına gelen tepkiler üzerine 3 Ağustos 2014’te kaleme aldığı yazıda kendisini “espri yaptığını” söyleyerek savundu.  Hasanoğlu, “Bu hafta hiç espri yapmadan yazıyorum. Çünkü humor sanırım bu ülke topraklarını çoktan terketmiş” dedi. Kendisini sosyal medyada eleştirenleri “utanmaya” çağıran Hasanoğlu’nun ilgili yazısı şöyle:

“Geçen hafta 'Borderline kadın' başlıklı yazıma birçok tepki geldi. Aslında Borderline’nın kendisi gibiydi tepkiler de. Yazıyı çok iyi bulup yararlananlar olduğu kadar, Borderline kadını suistimale açık bir hale getiren, seksist bir yazı olduğunu öne sürenler de oldu. Tabii ki bir hekim olarak böyle bir amacım olamaz. Üstelik bunu gazete sütunlarında yapacak kadar fütursuz değilim diye düşünüyorum.

O nedenle bugün Borderline kişilik yapısını biraz daha ayrıntılı yazmaya karar verdim. Üzerinden hiçbir espri yapmadan. Humor sanırım bu ülke topraklarını çoktan terk etmiş.

Borderline kadın dememin sebebi, hastaların dörtte üçünün kadın olmasıdır. Benzer travmatik süreçlerden geçmiş erkekler ya narsistik ya da antisosyal bir kişilik yapısı geliştirirler. Bence bu bile kadınların erkeklerden çok daha güçlü ve empatik olduklarını gösterir. Düşünsenize erkek başına gelenden çoğunlukla dış dünyayı sorumlu tutup ötekini suçlar ve cezalandırırken, kadın hep kendi payını soruyor olup bitende. Borderline bu sorgu ve cezalandırmayı patolojik, yani kendine ve ilişkilerine zarar verir bir biçimde yapsa da.

Borderline kadın terk edilmekten, hayatının dalgalı olmasından çok korkar. Hayata ve insanlara karşı güvensizdir, çocukluğunda fiziksel ve/ya da ruhsal tacize uğramıştır. Duygusal olarak aç bırakılmıştır, yetersizlik ve utanç duyguları kendisine sürekli eşlik eder ve ilişkilerinde çok sık alttan alır. Bunlara psikoterapide şema diyoruz ve ‘duygusal yoksunluk, terk edilme, instabilite, boyun eğicilik, cezalandırıcılık ve güvensizlik şemaları’ olarak adlandırıyoruz.

Bütün bunların nedeni Borderline kadının temel duygusal ve ruhsal gereksinimlerinin çocukluğunda kendine bakım veren kişilerle olan ilişkisinde yeteri kadar doyurulmamış olmasıdır. Bunlara ek olarak ihmal edilmiş, belki terkedilmiş ya da terk edilmekle tehdit edilmiş, ya doğrudan fiziksel şiddete maruz kalmış ya da sürekli bunun tanığı olmuştur. Anne-babadan biri ya da her ikisi de alkol ya da madde bağımlısı olabilir. Evde sürekli instabil bir atmosfer söz konusudur ve bu durum Borderline kadın adayını büyük bir çaresizlik duygusuna sürükler. Küçük çaresiz çocuk kendini bu durumdan sorumlu hisseder. Bir şeyleri yanlış yapmaktadır ama neyi? Zaten durmadan da suçlanmakta, küçümsenmekte ve eleştirilmektedir. Bu çaresizlik duygusu ömür boyu eşlik eder Borderline kadına. Huzursuzluk ve boşluk duygusuyla birlikte. Huzursuzluk ve boşluk duygusu zamanında mesafeli, uzak, eleştiren, küçümseyen ve hatta şiddet uygulayan ebeveyn tutumu nedeniyledir.

Borderline kadın diğer birçok ruhsal sıkıntısı olan insandan, bütün bu şemalara davranışsal, düşünsel ve duygusal düzlemde aşırı tepki göstermekle ayrılır. Buna neden olan, biyolojik olarak duygularını düzenlemekte belli bir zorluk yaşıyor olması ve bunun üzerine yukarıda sözünü ettiğim travmatik çocukluk yaşantılarının varlığıdır.

Gün içinde duygusal durumu çok sık değişebilir. Bu duygusal durumları biz psikoterapide mod olarak adlandırırız. Seans içinde bile moddan moda geçebilir Borderline kadın. Bunun nedeni sözünü ettiğimiz şemaların aktive olması ve bu şema aktivasyonunun bireyi moddan moda gezdirmesidir. Hasta kendini bazen terkedilmiş küçük çocuk modunda hisseder ve azıcık yakınlık uğruna alttan alır ve kendisinden talep edilen her şeyi yapar. Buna rağmen ruhsal gereksiniminin karşılanmadığını hissederse şimşek hızıyla kızgın çocuk moduna geçip karşısındakine hakaret edebilir, bağırıp çağırabilir. İdealize ettiği ve dünya iyisi ilan ettiği öteki, birdenbire dünyanın en kötü insanına dönüşür. Eleştiren ve cezalandıran ebeveyn modu ortaya çıkabilir ardından ve bütün bu olanlarda hastanın kendisini sorumlu tutar ve kendisine fiziksel ya da ruhsal olarak zarar vermesine yol açar. En aşırı durumlarda kendini kesmesine, intihar etmesine yol açar ya da aşırı alkol tüketir, madde kullanır. Ya da tıkınırcasına yer ve ardından kendini daha da suçlu hissedip kusar.

Bazen kendini korumaya çalıştığı duygusuz bir moda geçer. Hiçbir şeyin ona ulaşamadığı bir moddur bu. Kendini belli bir süre güvende hissettiği, her türlü yaşantıya daha rahat dayandığı ve tahammül ettiği bir mod. Acemi terapist çok yanlış bir şekilde iyileşme olarak algılayabilir bu modu. Ama kazan içten içe kaynıyordur ve terkedilmiş ya da kızgın çocuk modu bir gün, birdenbire, tekrar ortaya çıkar.

Bütün insanlar arasında olduğu gibi Borderline insanlar arasında da eğitim, ekonomik, zeka vb açısından farklar vardır. Aynı zamanda bütün bu çocukluk travmalarının şiddeti açısından da. Bu nedenle bütün Borderline kadınlar tabii ki yukarıda saydıklarımı aynı şiddette, aynı şekilde yaşamaz.

Eğitim düzeyi yüksek, ekonomik olarak iyi durumda, zekası ortalamanın üstünde bir Borderline kadın, içinde yaşadığı bütün fırtınalara rağmen gayet ‘uyumlu’ bir hayat yaşayabilir. Akademisyen olur, başarılı bir iş kadını olur, iyi bir anne olur, iyi bir eş ya da sevgili olur. Ama içinde durmaksızın bir şeyleri yanlış yaptığı duygusu, kötü bir anne/eş/çalışan/insan olduğu inancı kemirip durur aklını, yüreğini. Boşluk duygusunu toplumsal olarak kabul görür kimi aktivitelerle doldurmaya çalışır. Aşırı çalışır ya da spor yapar örneğin. Huzursuzluğunu diğer insanlardan belli bir miktarda daha çok içerek bastırmaya çalışır. Bazen dipsomanik içme atakları olsa bile stres sorumlu tutulur kendisi ve çevresi tarafından.

Ama bazıları vardır ki yukarıdaki Borderline kadın kadar şanslı değildir. Ailevi koşulları kötüdür, okula gidemez, düzgün bir iş bulamaz. Zekası illaki yüksek olmak zorunda değildir hiç kimsenin, onun da değildir. İçindeki huzursuzluk, boşluk ve öfkeyle kendine çok fazla zarar verecek şekilde başa çıkmaya kalkar. Çok içer, çok saldırgan olur, cinsel ve fiziksel istismarın bolca yaşandığı ilişkilere girer. Kendini mıknatıs gibi görür hatta. Şiddet uygulayan erkekleri kendine çektiğini düşünür.

Burada çok kısaca özetlemeye çalıştım Borderline kadının dramını. Üzerine en çok düşünülen, kitap yazılan, psikiyatr ve terapisti en fazla yoran bu insanlık durumu hakkında hangi aklı başında psikiyatr, seksist bir yazı yazar, onları suistimale açık hale getirecek, kadını değersizleştirecek cümleler kurar? Bunu yaptığım iddia edildiği için soruyorum bu banal soruyu.

Sanıyorum bu sanal dünya insanların, süper egolarını, vicdanlarını, etik kuralları, en basitinden adab-ı muaşeret kurallarını kolayca bir kenara bırakmalarını sağlıyor. Utanmak dostlar, en büyük erdemlerimizden biridir. Lütfen utanmaktan korkmayınız.”

 

Sosyal medyadan o yazıya tepkiler

 

Radikal’de yayınlanan yazıya tepki gösteren Twitter kullanıcıları, DrHasanoğlu’nu cinsiyetçilikle eleştirdi. Sosyal medyada Hasanoğlu’na yapılan eleştirilerden bazıları şöyle:

Doğan Şahin ‏@dsahin60  1 Ağu

Psikiyatrik tanılardan bahsederken genellemelerden kaçınılmalıdır. Borderline kadın şöyle olur dendiğinde sanki hepsi öyleymiş zannediliyor

Derya Şahman ‏@deryasahman  27 Tem

Açıkça kadını yeren bi yazı ayrıca çok ama çok sıradan. Başlığı da "Borderline kadın... " http://www.radikal.com.tr/yazarlar/dr_alper_hasanoglu/borderline_kadin-1204004 … @Radikal aracılığıyla

serkeş panda ‏@serkesp  27 Tem

"Ama ikinci kez yaşamaya kalkarsa salaktır. " erkeğe borderline kadın ile ilişki tavsiyeleri ahhahah

Amnezi ‏@amnezinet  22 sa.

Radikal makalesinde bir doktor diğer erkeklere kadın hastalarını cinsel fantezi için öneriyor

N. ‏@limitsel  23 sa.

Uuu mahremimizi meğer bazı doktorlara meze mi yapıyormuşuz ?

"Bir cinsel obje olarak borderline kadın" http://www.5harfliler.com/bir-cinsel-obje-olarak-borderline-kadin/

Şehriban Kaya ‏@SehribanKaya  6 Ağu

Bu @radikal denen gazetenin derdi nedir? Borderline kadınlardan sonra Plaza kadınları diye köşe yazmışlar!! Sırada hangi kadın var?

Derya ‏@saryaDerya  5 Ağu

Doktor değil kadın pazarlamacısı!

pembe hulk ‏@hilal_dikmen  5 Ağu

trip atmayı ihmal etmemiş. "borderline kadın bir şeyler"

Lè Alabora ‏@brtrkmn  5 Ağu

Borderline kadın yazısı, bu kadar onyargılı dar bakışlı olmak için çok çalışmış olmalı...

çapulnazbükeokyay ‏@BukeOkyay  5 Ağu

Bir Cinsel Obje Olarak BorderlineKadın