Gündem

Beşir Atalay: Soma'da hükümeti protesto edenler yakınlarını kaybedenler değil

Beşir Atalay: Firmanın bize verdiği bir işçi sayısı var ama olayın ilk anında kurtulmuş, kayda girmemiş olabilir gibi ihtimaller var. Kendiliğinden hastaneye vuranlar var

15 Mayıs 2014 21:00

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın maden faciasının yaşandığı Soma’ya yaptığı ziyarette karşılaştığı protestolarla ilgili açıklama yaptı.

Beşir Atalay, “Ben de oradaydım. Başbakanımız meydanda bir konuşma yaptı. Ondan sonra konvoy halinde giderken, Başbakanımızın arabası geçerken bir şey olmuş. Orada birazcık organize bir şey olmuş. Yakınlarını kaybedenler değil de, böyle ortamları kullanırlar. Oradaki insanların acısını paylaşmak anlamında da değildir. Normaldir Türkiye’de. Siyasi bir kimlik geldiğinde orada bir şey yaparlar. Yakından takip ediyoruz, sebebini gerekçesini” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, maden faciasındanın yaşandığı Soma'da protesto edildi.

Protestolarla ilgili hükümet kanadından ilk açıklama NTV yayına katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dan geldi.

 

Beşir Atalay’ın NTV özel yayınında Funda Görey’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

- Kazanın nedeni belli mi?

Derin bir hüzün var, acı var. Onların acılarını paylaşıyorum. Rabbim sabır versin, inşallah geride hala ocaktan çıkarılmamış işçilerimiz var. Onlarla ilgili umudumuzu koruyoruz. Bu tarif edilmez bir acı. Türkiye’de hayat durdu. Ulusal yas ilan edildi. Pek çok ülke acımızı paylaştı.

Bütün programlar iptal edildi. Hepimiz buraya odaklandık. İlk akşamdan itibaren çok koordine bir çalışma yürütülüyor. Enerji konusu, madenler konusu Enerji Bakanlığı sorumluluğunda olduğu için o işin koordinasyonunu yürütüyor. AFAD başta olmak üzere, madenlerde arama kurtarmada tecrübe kazanmış bütün kurumlarımızın personeli… Doğrusu o koordinasyonu da çok iyi gördük. Taner Bey’in başkanlığında iyi bir çalışma yürütülüyor.

Neticede giden insanlarıo geri getiremiyoruz. Geride kalan eşleri, çocukları var. Onları biraz gözlediğinizde için dayanması kolay değil. Bizim en öncelikli konumuz burada daha fazla hayat kurtarılabilir mi? İçerideki işçilerimizin tamamen dışarı çıkarılması. Girilemeyen bir iki bölme var, oralara giriliyor. Şu anda yoğuın bir çalışma sürüyor.

Sebeple ilgili önce trafo olarak açıklandı, buradaki bir yangın olarak açıklandı. Bir patlama, çökme yok. Hafızalarda daha çok grizu patlaması gibi şeyler vardır. Burada o yok, önce kabloların yanması, kömürün de katılması, karbondioksit üretiminin artmasıyla havasızlık. Bu patlamayla ilgili sebep tam nereden kaynaklandı, şimdi onlar çalışılacak şeyler. Genel manada bu insanlarımızı, kardeşlerimizi bir oradan çıkaralım. Ondan sonra idari çalışmalar, adli büyük bir olay. Adli çalışmalar paralel olarak başlamış durumda. Esas yoğunlaşmasını da önümüzdeki günlerde beklemek lazım.

- Sayın Başbakanımız 120 kişi içeride demişti.

Çok kesin rakamlar veremiyoruz. Arkadaşlarımla görüştüm. Elimizdeki sayılar daha çok işverenin, personel yöneticilerinin bize verdiği sayılar.

Bu bir vardiya değişim saati. 15-16 arası. Erken çıkan olabilir, erken işbaşı yapan olabilir. Çok kesin bir sayı da veremiyoruz ama içeride umudumuz ve tahminimiz çok fazla insan olmaması.

Sayı vermekte biraz tereddüt ediyoruz. İlk gün 775 civarı, bunlardan ne kadarı kurtarıldı, ne kadarı hastanede belli tahminler yapılıyordu ama şu anda o tahmini yapmak istemiyorum.

İçerideki işçi sayının bilinmemesi işverenin sorumluluğunu artırıyor mu?

Onların bize verdiği bir sayı var ama olayın ilk anında kurtulmuş, kayda girmemiş olabilir gibi ihtimaller var. Kendiliğinden hastaneye vuranlar tespit edildi.

İşverenlerin sorumlulukları idari incelemenin içinde olacak. Burası bir özel sektör kuruluşu. Eminim önümüzdeki günlerde değerlendirilecek.

Denetimle ilgili hem orada çalışanların, Soma’da yaşayanların ve uzmanların eksiklik iddiaları var.

Bu soruları sormakta hepimizin hakkı var. Can kaybı her şeyden önemli. Orada o kadar can kaybettik. Bizim madencilik tarihimizin en büyük kazası bu.

Teftiş yapılmamış dediğiniz bir yıl yok. Bunların nasıl yapıldığı da önemli. Bütün bunlar değerlendirilir. Bu kadar büyük can kaybına sebep olan bir kazanın bütün ayrıntıları mutlaka masaya yatırılacaktır. Adli ve idari incelenecektir. Sadece hayatını kaybedenler ve aileler açısından değil. Bu Türkiye’nin büyük bir acısıdır.

Can kaybının bu kadar çok olmasında arama kurtarma faaliyetlerindeki herhangi bir gecikme ya da koordinasyonsuzluk iddialarının payı olabilir mi?

Müdahalede geç kalıma söz konusu değil. Çünkü Soma bizim madencilik açısından çok eski bir merkezimiz. Tarihi de çok eski, yetişmiş insanlar orada da var. Başka yerlerden de geldi. Çevre illerin tamamından, AFAD’ın arama kurtarma elemanları da geldi. Bu olayda merak ettiğimiz, elektrikler sönüyor, çok hızlı bir şekilde karbondioksit bütün kanallara yayılıyor. Karbondioksit çok kısa sürede etkili oluyor. Bu sorduğunuz soru da değerlendirmelerden birisi aslında. Bunların hepsini göreceğiz. 

- İşçilerin acil eylem planı uygulayıp uygulamadıkları, kendilerine verilen eğitimi yerine getirip getirmedikleri hakkında bilginiz var mı?

Dün orada sendika yöneticileri vardı. Burada çalışmak özel eğitimler istiyor. Kendi maskelerni takmaları, diğer hususlar… Onlar da herhalde burada değerlendirilir. Benim duyduğum özel bir olumsuzluk yok.

Yaşam odası denen konteynırların madenlerde olması can kayıplarını önler belirlemesi var. Zorunlu hale getirecek misiniz?

İlgili bakanlıklarımız, ilgili bakanımız orada. Bütün bu değerlendirmelere baktığımızda, bu kadar risk taşıyan, bu maden ocakları veya kömür ocakları bu çerçevede herhalde çok yakında tekrar değerlendirilmesi lazım. Yaşam odaları gibi alternatifleri medyada duyuyorum. Bunların hepsi çok önemli. Dolayısıyla bu konularda herhalde daha yenileme açısından tekrar hepsine bakmak gerek diyorum.

Bütün madenlerin yeniden incelenmesi söz konusu mu?

Bütün madenlerin şartlarını bilmiyorum ama burayla ilgili şu ifadeleri ben de duydum. Bugüne kadar bu manada büyük sorunları olmamış. Tarihi eski olanlardan birisi. Devletin elinde olduğu dönem var, özelleştirme dönemi var. Bugüne kadar burası iyi işleyen bir ocak olarak biliniyor. Bu durum herhalde hem burası için hem başkaları için değerlendirilecektir.

Bu kaza bu sektörü tekrar bakışı da getirir diye düşünüyorum.

Taşeron işçi var mıydı?

Burası tamamen özel sektörün zaten. Burada sigortasız, vergisiz çalıştırılan bir işçi yok. Küçük yaşta birinin çalıştığı sendikalar ve işveren kayıtları tarafından yalanlandı. Hepsi sigortalı ve sayılar, isimler hepsi çok açık. Bir tereddüt yok. O firmanın çalışanları.

Burada sigortalı ve bir gün çalışsa bile de böyle durumlarda biliyorsunuz, özlük hakları, emeklilik vs. onları sağlıyorlar. Bunları gündeme getirmek için çok erken ama bilgi olarak onlardan aldık bunları.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün madencilik alanındaki sözleşmeyi imzalamaması da gündeme geldi. Neden bunu imzalamadık?

Bütün bunlar şimdi değerlendirilir. Benim bilgimde olan bir konu değil.

Çin madencilikte çok fazla çalışan ülkelerden birisi. Yüzde 75 oranında can kayıpları azalmış son 10 yılda, diğer ülkelerde de bir azalma var. Türkiye nerede hata yapıyor?

Burada istatistikler yok ama inceledik. Doğrusu Türkiye, en fazla maden kazası olan veya en fazla can kaybı olan ülkelerden birisi değil. Şöyle yıllara bakarsanız, cumhuriyet tarihi boyunca ne kadar maden kazası olmuş, kaç kişi hayatını kaybetmiş onlara bakarsanız. Gönül ister ki hiç olmasın ama iyileştirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar şöyle baktığımızda, biz de dünyada bu konuda çok belirgin ülkelerden birisi değiliz ama daha da azaltmak istiyoruz.

Bu kaza bizi de şaşırttı çünkü en fazla can kaybına sebep olan kaza. Bütün bunlar tekrar değerlendirilecektir. Çok şaşırtan ve çok üzen bir kaza.

Böyle bir durumda bütün kanalların, o şeyin, maden işletmesinin bütün katlarının kısa süre içinde bu hale gelmesi, bunların hepsi önemli tespitler.

Dün de Soma’daydınız, orada çok büyük bir üzüntü var. Bir taraftan da öfke var. İnsanlar kardeşlerini, babalarını, eşlerini kaybeden insanların öfkeleri var. Bu öfke hükümete de yöneliyor. Bunu önlemek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Aslında çok öfke yok. Dün oradaydık, eşi veya yakını maden ocağında çalışan, henüz haber almayan, ya da maalesef cansız bedeniyle karşılaşan insanlarda büyük bir tevekkül var. Aile Bakanı’mız ekipleriyle orada, hiçbir alan boş bırakılmıyor.

Böyle durumlarda bazen tekil öfke varsa bile haklı görmek lazım. Biri bağırıyor, “ben henüz haber alamadım.” Bunun bağırması oradan çok tabii bir şey. Soma’da belki birazcık abartılarak bazı yerlerde, haberlerde geçti. Ben de oradaydım. Başbakanımız meydanda bir konuşma yaptı. Ondan sonra konvoy halinde giderken, Başbakanımızın arabası geçerken bir şey olmuş. Orada birazcık organize bir şey olmuş. Yakınlarını kaybedenler değil de, böyle ortamları kullanırlar. Oradaki insanların acısını paylaşmak anlamında da değildir. Normaldir Türkiye’de. Siyasi bir kimlik geldiğinde orada bir şey yaparlar. Yakından takip ediyoruz, sebebini gerekçesini…

Bizler hepimiz, çocuklarımız, ailelerimiz, yakınlarımız var. Orada insanlar var. Eşini kaybetmiş. Orada insanları gördüm. Hepsini dinledik, teselli ettik.