Sözcü yazarı Bekir Coşkun, anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasıyla ilgili olarak "Tayyip Erdoğan'ı seviyorsanız 'hayır' demelisiniz" dedi. "Getirilen tek adamlıkta; başbakan, kabine, sorumlu bakanlar, TBMM'nin denetimi, gensoru falan yok" diyen Coşkun, "Dışarıdan bulunmuş, getirilip oturtulmuş sekreter bakanların yapacakları hataların, işleyecekleri suçların faturası tek adama kesilir. Yapışılacak tek yaka, tek adamın yakasıdır" ifadesini kullandı.
Bekir Coşkun'un "Tayyip Erdoğan'ı sevenlere..." başlığıyla yayımlanan (24 Mart 2017) yazısı şöyle:
Filmin sonunda kötü adam merdivenlerden yukarı doğru kaçıyorsa... Demek ki aşağı düşecek...
*
Bu samimi bir yazı...
Tayyip Erdoğan'ı sevenlere... *
Kişi hata yapabilir...
Gözü dönmüştür...
Hırsına kapılmıştır...
Aklını yitirmiştir...
Beşeri dünyada sevenleri onu uyarırlar, hata yapmasına engel olurlar...
*
Tayyip Erdoğan'ı seviyorsanız “hayır” demelisiniz... *
Çünkü...
Bir:
Getirilen tek adamlıkta; başbakan, kabine, sorumlu bakanlar, TBMM'nin denetimi, gensoru falan yok... Dışarıdan bulunmuş, getirilip oturtulmuş sekreter bakanların yapacakları hataların, işleyecekleri suçların faturası tek adama kesilir...
Yapışılacak tek yaka, tek adamın yakasıdır...
Artık “sorumlulardan” söz edilemez...
“Sorumlu” vardır...
Herhangi bir yerde suç işlendiğinde... “Suçlular” olmaz...
“Suçlu” ortadadır...
*
İki:
Tek adamın suçu ona‐buna atma olanağı ortadan kalkmıştır...
Ve bir gün gelir, artık oradan kalkamaz...
Kalkmamak için de daha çok hata, daha çok suç işler tek adam...
*
Üç:
Dünyada tek adamların tümünün sonunun kötü oluşunun sırrı budur...
Birkaç gün önce iktidara yakın dinci yazarlardan birisi şöyle diyordu:
“Bu anayasa değişikliği ve tek adamlık, Tayyip Erdoğan'a kurulmuş bir tuzaktır...” Kafası çalıştı bak...
*
Dört:
AKP'li vatandaş; Tayyip Erdoğan'ı seviyorsan “Hayır” de... Otursun oturduğu yerde...
“Hayır” çıkarsa değişen bir şey yok...
Ama “Evet” çıkarsa...
Filmin sonudur...
*
“Hayır” de...
Sen Tayyip Erdoğan'ı kurtar... Biz de Cumhuriyetimizi...
