Gündem

Baydemir: PKK eylemsizlik pozisyonundan çıkmamalıydı

Baydemir, HDP”li Bercan Aktaş’ın “etkisiz hale getirildi” tweetini de eleştirdi

17 Ekim 2015 20:18

HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir, P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu’nun organize ettiği gezi kapsamında dün Şanlıurfa’ya gelen bir grup yerli ve yabancı gazetecinin sorularını yanıtladı. Baydemir, toplantıda savaşı AKP’nin başlattığını, buna rağmen o dönemde PKK’nin eylemsizlik pozisyonunda ısrar etmesi gerektiğini söyledi.

Baydemir’e yöneltilen sorulardan biri daha önce HDP Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı “Ben savaştan yanayım diyenler bize oy vermesin. Devlet de böyle anlasın, PKK de böyle anlasın” açıklamasındaki “PKK de böyle anlasın” vurgusuyla ilgili oldu.

Baydemir, yanıt olarak HDP olarak Kürt sorununun çözümünde şiddet araçlarının tamamen bırakılması gerektiğine inandıklarını belirterek “Bu inancımızı çatışan her iki tarafa da ifade eden bir partiyiz. İnadına barış tezimiz, duruşumuz; hem hükümete hem de muhalefetedir, (muhalefet derken) Kandil’i kastediyorum. İnadına barış, çünkü çatışmanın Suruç’tan bugüne kadarki bilançosu tüyler ürperticidir, 246 masum sivil insanımız hayatını yitirdi. Yüzlerce asker, polis, köy korucusu gerilla hayatını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı, sakat kaldı. Eninde sonunda bu sorunun çözümü masada olacaktır, müzakerede olacaktır. O halde kaybettiğimiz her bir can kaybetmememiz gerekenlerdir” dedi.

 

Yüzde 13 teveccühü

 

AKP iktidarının tek başına iktidar imkanının elde tutamayacağını anladığı andan itibaren çatışma zeminini oluşturmaya başladığını söyleyen Baydemir sözlerini özetle şöyle sürdürdü:

“5 Haziran (Diyarbakır) saldırısı tam da ateşkesi bozdurma ve HDP’yi barajın altında bırakma saldırısıydı. Temel duruş, çatışmasızlıkta ısrar odu, KCK’nin de HDP’nin de toplumun da barış feraseti hakim geldi ve o barış feraseti o metanet HDP’nin yüzde 13 teveccüh görmesini sağladı. Seçim sonrası çıkmış olan tabloda, -başta sayın Erdoğan olmak üzere- hükümetin halkın iradesini kabul etmemesi ve tekrar seçim kararının alınmasından sonra aslında tekrar savaş kararı alınmış oldu.

Suruç saldırısıyla birlikte AKP bunun startını vermiş oldu. Hemen akabindeki halen aydınlatılmamış Ceylanpınar karanlık olayı bu oyunu besleyen bir saldırıdır. HDP ne yaparsa yapsın, PKK ne yaparsa yapsın, AKP savaşı başlatacaktı.

Buna rağmen, AKP’nin savaşı başlatmasına rağmen PKK-KCK eylemsizlik pozisyonundan çıkmamalıydı. Eğer PKK eylemsizlik pozisyonundan çıkmasaydı, AKP bu savaşı 20 gün sürdüremezdi, bu toplum buna izin vermeyecekti.

 

‘PKK’ye sormak lazım’

 

Ankara saldırısının da KCK’nin eylemsizlik pozisyonuna çekilmesini önleme saldırısı olduğunu söyleyen Baydemir, Ankara’nın KCK’nin bu pozisyonundan çıkması için tahrik etmeye devam edeceğini, bu durumda şimdi herkesin devletten, hükümetten silahları susturmasını istemek olduğunu söyledi.

Baydemir, savaşın başlama sürecinde, “PKK neden bu tuzağa düştü?” şeklindeki soruyu “Onlara sormak lazım” diyerek yanıtladı. Baydemir öte yandan “Nefsi müdafaa hakkında kalınmış olsa o metanet gösterilmiş olsaydı AKP bu savaşı sürdüremeyecekti. Peki, her gün bombalandığınızda, her gün öldürüldüğünüzde bu ne kadar olanaklıdır? Onu da toplum vicdanına bırakmalı” ifadelerini kullandı.

 

‘Etkisiz hale getirildi’ tweeti

 

Baydemir, HDP Parti Meclisi üyesi Bercan Aktaş’ın Şemdinli’de öldürülen özel harekat komiseri Ahmet Çamur hakkında “Etkisiz hale getirilmiştir”  şeklinde tivit atmasıyla ilgili soruya da çarpıcı bir yanıt verdi. “HDP’nin perspektifine inanan hiçbir üyemiz bir askerin, bir polisin, bir gerillanın, bir insanın hayatını kaybetmesinden asla ve katta zerre memnun olmaz, tam tersine hepsinin acısını, yüreğinde, vicdanında hisseder” dedi. Erdoğan’ın canlı yayında kullandığı “indirdik” dediğini, Cizre’de öldürülen 35 günlük bebek için AK troller’in “gebersin” dediğini hükümeti eleştiren tweet attığı için gazeteciler hapse atılırken insanlık ailesine düşmanlık yapan tek bir Allahın kulu için soruşturma açılmadığını söyleyen Baydemir, Aktaş’ın attığı tweetle ilgili de “Bu kişi, bu dile karşı çıktığı için ironi yapmış olduğunu söylüyor. Ben ölüm üzerinden, acı üzerinden ironi yapılmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.