Gündem

Başbakan'dan Mısır ordusuna: Kimi öldürdüğünüzü biliyor musunuz

Başbakan Erdoğan, ''Mısır ordusunun tüm mensuplarına sesleniyorum: 'Siz kimi öldürdüğünüzü biliyor musunuz?'' diye sordu

25 Ağustos 2013 16:24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize’deki İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis Toplantısı'nda konuşuyor.

Başbakan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Mısır’a son haftalarda yaşanan hadiseler sadece siyasetin konusu değildir. Sosyolojinin uluslar arası ilişkilerin tarihin demokratikleşme mücadelesinin konusudur.

Son derece tarihi eşiklerden geçiyoruz. Ben Mısır olaylarında bir şeyi hatırlatmak istiyorum. İlim adamı ilim namusundan fikir namusundan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen insandır. Ben bir siyasetçiyim. Biz bile ilme ters bir şeyi istiyorsan ilim adamının “öyle değil, böyle’ demesi en önemli görevdir. El pençe divan durup ferman buyurdunuz efendim dememesi gerekir.

Bunları aştığımız zaman üniversiteler güçlüdür. Mısır’daki hadiselerde bunu tekrar yaşadık. Dünyanın en meşhur üniversitelerinden Ezher şeyhini darbecilerin yanında gördüğümde hayal kırıklığı yaşadım. Sen nasıl Ezher’in şeyhi olup da darbecilere alkış tutarsın. Orada işte ilim adamı bitmiştir. Çünkü ilim ona müsaade etmez.
Mısır'daki olaylar karşısında susmak, çok ağır bir vebalin altına girmektir. Özellikle bilim insanlarının, üniversitelerin bu hadiseler karşısında daha gür bir ses çıkarmalarını beklerdim, ama bu olmamıştır. Zira bugün susulur ise yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olamaz. Bugün darbeye darbe diyemeyenin yarın bir hastalık veya bu hastalık bütün vücuda sirayet ettiğinde, darbeye darbe demesi hiç bir anlam ve ağırlık ifade edemez. Mısır ordusunun tüm mensuplarına sesleniyorum: 'Siz kimi öldürdüğünüzü biliyor musunuz?

 

Mursi’yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır

 

Mursi hata yaptı, hata yaptıysa, 3 sene sonra seçim var. Onu işbaşına getirenler 3 sene sonra götürürler. 3 yıl daha tahammül et, 70 yıl tahammül ettin. Getiren götürür, memnunsa devam eder. Olay başka. Alıştıkları bir yolsuzluklar silsilesi var. Biz Türkiye’de 1’i 3’e 4’e 5’e katladıysak, bu dönemde geçmiş dönemlerle mukayase edilemeyecek şekilde o bağlantılarını kestik.

Sıfır yolsuzluk hala yok. Yine yolsuzluk var, onları da aşacağız. Kayıt dışı ekonomi, hala var. Onları da aşacağız. Onları aştıkça çok daha güçlü olacağız, onun için bizim önümüz açık. Mursi de hata yaptı demek, darbeye destek çıkmak, darbeyi meşrulaştırmaktır. Ortada, 3 bini aşkın ölü varken, bir katliam, demokrasi cinayeti varken, Mursi’yi gündeme getirmek darbecilerin sırtlarını sıvazlamaktır. Demokratik bir rejimde seçimle gelen, hangi hatayı yaparsa yapsın, bedelini ödeyeceği yer seçimdir.

 

Diktatör diyenin vay haline

 

Menderes’e, Erbakan’a hep aynı şeyi söylediler: “Onlarında hatası var…” Benim şahsımda şimdi de diktatör yakıştırması yapıyorlar. Ben diktatör olacağım. Birisi de çıkıp bana diktatör diyecek. Onun vay haline. Çünkü diktatörlüğün karakterinde bu tür şeylere tahammül yoktur. Anında götürüler…

 

Özgürlük mücadelesiymiş, sevsinler sizi

 

Suriye’ye bakın. Yüzbin insan öldürüldü. Benim polisim su sıkıyor biber gazı sıkılıyor. Şiddet diyorlar. Molotof atanları özgürlük mücadelecisi olarak değerlendiriliyorlar. Sevsinler sizi.. Özgürlük mücadelecisi fikren mücadelesini verir. Bizim üniversitelerimize asla bunlara müsaade edilmemelidir. Böyle bir şey karşısında yönetim taviz vermeden bunları engellemelidir. Meydanı boş bulduklarında aynı şekilde üniversiteleri terör meydanı haline getirmeye çalışıyorlar. İnşallah Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ni çok daha güçlü bir hale getirmek suretiyle burayı adeta bir cazibe merkezi haline getirelim istiyoruz.