Gündem

Başbakan'dan ABD'ye: Ey yeryüzünün vicdansız zorbaları, ey peygamber hatırası dinlemeyen zalimler...

"Allah, zulüm düzenlerini başlarına yıksın"

20 Mayıs 2018 22:44

Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır'da düzenlenen 'Zulme Hayır, Kudüs'e Destek' mitinginde yaptığı konuşmada, "Bütün İslam ümmetinin kalbine hançer sapladılar. Allah, zulüm düzenlerini başlarına yıksın. Dünyaya hükmeden zalimler, Müslümanların başını önüne eğdirmek istiyorlar. Selahaddin Eyyübi'nin, Sultan Alpaslan'ın, Fatih Sultan Mehmet'in intikamını almak istiyorlar” dedi.

Yıldırım, “Zalimlere, katillere, ruhlarını düşmanlara satan alçaklara boyun eğmeyiz, hak ve adalet yolundan asla ayrılmayız. Daima merhamet ve sevgiden yana olacağız. Her türlü ayrımcılığı, ırkçılığı reddedeceğiz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Kudüs konusundaki tavrına tepki gösteren Yıldırım “Ey yeryüzünün vicdansız zorbaları; yazıklar olsun size, yuh olsun size. Ey mukaddesat bilmeyen, ey peygamber hatırası dinlemeyen zalimler; biliniz ki zulümle abat olunmaz” açıklamasında bulundu.

"Şiddet geride kaldı. Artık PKK size ilişebiliyor mu? Tehdit edebiliyor mu? Çocuklarınızı dağa kaldırabiliyor mu? Kaldıramaz; çünkü inlerine girdik, inlerinde onları etkisiz hale getirdik" diyen Yıldırım “Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkari, Van, Siirt, Bingöl, Muş Ağrı, Erzincan, Malatya, Adıyaman, velhasıl Doğu ve Güneydoğu'da bulunan 23 ilimize özel bir kalkınma programı başlatıyoruz. Bu kalkınma programı ile birlikte artık gençlerimiz dağa değil; 2023, 2053 hedeflerine doğru bakacaklar” diye konuştu.

İstasyon Meydanı'nda düzenlenen 'Zulme Hayır, Kudüs'e Destek' mitingi öncesi kentin farklı noktalarına afişler asılarak, el ilanları dağıtıldı. Mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı ve meydana çıkan yollar, dün geceden itibaren trafiğe kapatılırken, güvenlik önlemleri alındı. Mitinge katılacaklar, İstasyon Meydanı'na 4 ayrı bölgede kurulan arama noktalarından alınırken, alanın çevresindeki hakim noktalara da keskin nişancı özel harekat timleri yerleştirildi.  

Mitingde başbakan yardımcıları ve çok sayıda bakan ile katılan Başbakan Binali Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir yandan seçime giderken diğer yandan kardeşlerinin, komşularının acılarıyla da ilgilenmek durumunda olduğunu söyledi. Başbakan Yıldırım, Diyarbakırlıların, 1400 yıllık kardeşliğin gereği olarak Filistin'in, Gazze'nin, Mescid-i Aksa'nın yanında olduğunu söyledi. “Ramazan ayına huzur içinde girmeyi beklerken, İsrail yönetiminin görülmemiş katliam gerçekleştirdiğini dile getiren” Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Ülkeleri için barışçı gösteri yapan Filistinli çocukların, kadınların üzerine acımasızca kurşun yağdırdılar. Bütün İslam ümmetinin kalbine hançer sapladılar. Allah, zulüm düzenlerini başlarına yıksın. Dünyaya hükmeden zalimler, Müslümanların başını önüne eğdirmek istiyorlar. Selahaddin Eyyübi'nin, Sultan Alpaslan'ın, Fatih Sultan Mehmet'in intikamını almak istiyorlar. Diyarbakır buna izin verir mi? İşte, Diyarbakır bu. Diyarbakır her zaman dinine, vatanına, bayrağına sahip çıkan bir şehrimizdir. Diyarbakır insanı yurtseverdir. Bizler şerefimizle yaşamaya ahdetmiş, Rabb'imize söz vermişiz.

Zalimlere, katillere, ruhlarını düşmanlara satan alçaklara boyun eğmeyiz, hak ve adalet yolundan asla ayrılmayız. Daima merhamet ve sevgiden yana olacağız. Her türlü ayrımcılığı, ırkçılığı reddedeceğiz. Hepimiz kardeşiz. Türk de olsak Kürt de olsak Arap da olsak hep beraberiz kardeşiz. Çünkü Rabb'imiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir. O'nun için biriz ve beraberiz. Şiddetin her türlüsünü reddedeceğiz, sorunlarımızı konuşarak, görüşerek, akılla bilimle halledeceğiz. Çözülmeyecek hiçbir sorunumuz yok. Yeter ki barış olsun, kardeşlik olsun, huzur olsun. Yeter ki bölücü terör örgütü PKK aramızdan def olup gitsin. Gençlerimizin kanına giren alçak terör örgütünü, Allah'a şükür sizlerin desteğiyle bugün artık ülkemize, şehrimize zarar veremeyecek hale getirdik. Allah'a verdiğimiz sözü yerine getirmek için ne kendi hukukumuzu çiğneteceğiz ne de başkalarının hukukunu çiğneyeceğiz. Türkiye'nin bütün vatandaşları eşittir, özgürdür. Bu ülkede hiç kimse 'birinci sınıf', 'ikinci sınıf' diye ayrılamaz. İstanbul'da, Diyarbakır'daki kadar Diyarbakırlı kardeşimiz huzur içinde yaşıyor. Bu birlik ruhunu gözümüzün nuru gibi koruyacağız." 

“Asla muvaffak olamayacaklar”

"Bizler sadece Müslüman Türkler, Kürtler, Araplar olarak bir arada yaşamadık. Başka inançtan, dinden olanlara kucak açtık. Bizim tarihimizde soykırım yok, utanç yok, kendisi gibi olmayanı reddetmek yok. Aramıza ayrılık gayrılık tohumları ekmek isteyenler şunu bilsin ki asla muvaffak olamayacaklar. Amerikan yönetimi bir yanlış karar verdi. Adeta ateşe benzin döktü. Büyükelçiliğini inatla bütün uluslararası kanunlara, kurallara aykırı olarak Kudüs'e taşıma inadından vazgeçmedi.

14 Mayıs'ta Amerika, İsrail ile beraber Kudüs'te büyükelçilik açarken, eğlence yaparken, aynı zamanda savunmasız bebekler de dahil Filistinli kardeşlerimiz, İsrail askerlerinin kurşunlarıyla şehit oldular. Amerika, İsrail bu alçakça saldırıyı sadece seyretti, sadece eğlenceyle geçiştirdi. Ey yeryüzünün vicdansız zorbaları; yazıklar olsun size, yuh olsun size. Ey mukaddesat bilmeyen, ey peygamber hatırası dinlemeyen zalimler; biliniz ki zulümle abat olunmaz. Diyarbakır'dan İstanbul'a, Bingöl'den İzmir'e 81 milyon vatan evladının, insanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail’i kınadığını, Diyarbakır'dan bir kez daha ilan ediyorum. Millet olarak Filistin halkının ve Filistinlilerin haklı davasının yanında olduk, yanında olmaya devam edeceğiz. Filistin meselesi sadece Filistinlileri ilgilendirmiyor. Filistin, Türkiye’nin de meselesidir, bütün İslam ümmetinin meselesidir. Bizim sırtımızda koca bir tarihin yükü var. Avrupa Ortaçağ karanlığında can çekişirken, bizim ecdadımız, devletimiz, yeryüzüne ışık saçıyordu. Biz yüzyıllarca farklı inançları, düşünceleri bir arada tutarak yaşadık. Bugün de birliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışma ruhumuzu korumaya devam ediyoruz. Bunun için dünyanın bütün mazlumlarının yanındayız. Bunun için kan döken terör örgütlerinin karşısındayız. PKK'nın da PYD'nin de YPG'nin de DEAŞ'ın da FETÖ'nün de alayının karşısındayız."

“Şiddet geride kaldı”

Yıldırım, şöyle devam etti: 

"Kürtlerin 'PKK' diye bir sorunu var. Bu sorunun da hep beraber üstesinden geldik. Artık gençlerimizi dağa çıkaramıyorlar, evlerimizi basıp, insanlarımızı öldüremiyorlar, huzurumuzu bozamıyorlar, bozamayacaklar. Çünkü bu ay yıldızlı bayrağı sallayan Diyarbakırlı kardeşlerim teröre en güzel cevabı veriyor. Bu örgütler hepsi proje örgütüdür. PKK da PYD'de YPG de FETÖ de bir projedir DEAŞ da bir projedir. Bu ülkemiz üzerinde, çevremizde, Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de emperyalist hedefleri olan ülkelerin maşasıdır. Onların üzerimize saldığı örgütlerdir. Ellerine tutuşturulan silahlarla kendi ülkesine, kendi insanına acı yaşattırıyorlar. Bunlara karşı uyanık olacağız, bir olacağız, beraber olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Acı ve gözyaşı kaderimiz değildir. Bütün zor zamanlar geride kaldı. Çukur kazdılar, kazdıkları çukura kendileri düştüler. Şimdi artık o çukurların hepsi kapandı. Yıkılan yerler yeniden yapıldı. Camiler, evler, iş yerleri, hepsi yeniden yapıldı. Şimdi kırılan gönülleri yapma zamanıdır. Yapılan binalar, iş yelerleri, ibadethaneler, okullar yenisi daha güzeli yapıldı. Ama istiyoruz ki hiç kimse, hiçbir güç bizim gönüllerimizi kırmasın, gönüllerimizi birbirimizden ayırmasın. Büyük mesafeler aldık. Çözemeyecek hiçbir sorunumuz yok. Aslında bu örgütlere bu ülke, benim Diyarbakırlı kardeşlerim çok önemli bir fırsat verdi. Dediler ki 'Artık kan dökmeyin. Terörle bir yere varılmaz. Buyurun el sıkışalım, kucaklaşalım, çözüm yapalım' dedi. Ama onlar ne yaptı? Tanışık köyünde masum 12 kardeşimizi katlettiler alçaklar. Kardeşliğimize, birliğimize dinamit vurdular. Şiddet geride kaldı. Artık PKK size ilişebiliyor mu? Tehdit edebiliyor mu? Çocuklarınızı dağa kaldırabiliyor mu? Kaldıramaz; çünkü inlerine girdik, inlerinde onları etkisiz hale getirdik."

“Hiçbir şeytani örgüt, bu ülkenin analarına gözyaşı döktüremeyecek”

Başbakan Yıldırım, “emperyal güçlerin şimdi de Irak'ta, Suriye'de bir terör yapılanmasına girdiklerini” belirterek, bunların amacının ne Araplar ne Kürtler ne Türkmenler ne Türkler olduğunu söyledi. “Bu güçlerin amacının kardeşliği bozmak, terörü daha da azdırarak, bölgenin kalkınmasını, refahını, gençlerin geleceğini karartmak olduğunu” dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti: 

"Bunun için milyonlarca Suriyeliye Kürt, Türk, Arap demeden, evimizi açtık; kucağımızı açtık. Ölümden kaçan, hayatını kurtarmak isteyen kardeşlerimize ev sahipliği yaptık. O yüzden Filistin meselesi bizim meselemizdir, diyoruz. Bu yüzden diyoruz, devlet vatandaşındır. Devletin gücünü kendi gücü zannedenler, Türkiye'de darbe yapmaya kalktılar, milli iradeyi yok etmeye çalıştılar, vesayet altına girdiler. Devlet içinde vesayet odakları buldular. Bunun son örneğini 15 Temmuz'da yaşadık. FETÖ suçüstü yakalandı, darbe yapmaya kalktı. Darbeyi de siz durdurdunuz. Onlara dünyayı dar ettiniz, bayrağı indirtmediniz, ezanları dindirtmediniz. Bu mübarek milletin bütün değerlerini, inançlarını kullandılar. Sizin verdiğiniz sadakayı, zekatı, her şeyi terör örgütüne aktardılar. Kendilerine de ana ve babalarına da ülkemize de hıyanet ettiler. Biz artık hiç bir yavrumuzu, evladımızı kaybetmek istemiyoruz. Hiçbir şeytani örgüt, bu ülkenin analarına bir daha gözyaşı döktüremeyecek. Hiçbir şeytani şebeke, bu ülkenin çocuklarını dağa çıkaramayacak. Bütün vatandaşlarımızın hukukuna sımsıkı sahip çıkacağız." 

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır”

"Bugün Türkiye'de dikili ağacı bulunmayanlar, Diyarbakır'a hiçbir hizmet yapmayanlar, proje üretmeyenler konuşmaya gelince maşallah frenleri tutmuyor. Bol keseden atıyorlar. Önümüzde bir seçim var. 24 Haziran seçimlerine Diyarbakır hazır mı? Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yapacak mıyız? 24 Haziran'da yeni bir destan yeni bir zafer yazacak mıyız? Diyarbakır işi bitirmiş, helal olsun size Diyarbakır. Adaylar meydana çıktı. Her biri vaatlerini veriyorlar. Neler, neler söylüyorlar. Birisi 'Güneşi sağ elinize, ayı da sol elinize vereceğim' diyor. Bir başkası, AK Parti'nin 15 yıldır hizmetlerinden haberi yok, bizim yaptığımız işleri 'Yapacağım' diye anlatıyor. Bunlar konuşsunlar, içindekileri dışına çıkarsınlar, eteklerindeki taşları döksünler, yorulsunlar. Biz çıkıp meydana diyeceğiz ki 'Ey Diyarbakırlı biz vaat vermeyiz, biz yaparız'. 15 yılda yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır, garantisidir diyoruz."

Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

​"Çukur eylemleriyle Sur ve Diyarbakır'ın birçok yerinde maalesef binalar yıkıldı, hayatlar söndürüldü. 6-8 Ekimi iyi hatırlattınız. Bugün meydanlara çıkanlar, sizden oy isteyenlere deyin ki '6- 8 Ekim olaylarını unutmadık'. Masum 53 kardeşimizi katledenleri unutmadık, unutmayacağız. Kardeşliğimizi, birliğimizi bozanlara asla prim vermeyeceğiz. Terörün belini kırdık. PKK'yı aramızdan söküp attık. PKK sevicileri de sandığa gömecek miyiz, terör örgütünün kontrolünden çıkamayanları sandığa gömecek miyiz? Terör bitti. Terör bize ne zarar verdi? Kalkınmamızı geciktirdi, büyümemizi geciktirdi. Fabrika açacaktık, açamadık. Çünkü önce güvenlik, huzur, istikrar geliyor. Şimdi bütün bunlar ortadan çıktığına göre cazibe merkezi programını hayata geçiriyoruz. Bu ne demektir? Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkari, Van, Siirt, Bingöl, Muş Ağrı, Erzincan, Malatya, Adıyaman, velhasıl Doğu ve Güneydoğu'da bulunan 23 ilimize özel bir kalkınma programı başlatıyoruz. Bu kalkınma programı ile birlikte artık gençlerimiz dağa değil; 2023, 2053 hedeflerine doğru bakacaklar. Gençlerimizin hayalini, geleceğini terör örgütleri artık çalamayacak. Çünkü artık gencimizin de yaşlımızın da kadınımızın da erkeğimizin de yanında devlet var. Devlet, vatandaş el ele daha güzel günlere hep birlikte yürüyeceğiz. Birlik beraberlik kardeşliğime kastedenlere katiyen fırsat vermeyeceğiz, onların oyununa gelmeyeceğiz." (DHA)