Gündem

Erdoğan'dan İhsanoğlu'na: Neymiş, 3 dil biliyormuş, tercüman mı arıyoruz?

Erdoğan: Hitler Almanya’da nasıl ari bir ırk oluşturmak istediyse İsrail devleti de orada aynı hedefin peşinden koşuyor

03 Ağustos 2014 21:44

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, muhalefetin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştirerek, "Neymiş profesörmüş neymiş 3 dil biliyormuş yahu biz tercüman mı arıyoruz. Tercüman arıyorsak çok. 3 dil –bilen de var 5 dil bilen de var. Ben işte tercümanlarla götürüyorum işi" dedi.

Tayyip Erdoğan, Maltepe Etkinlik Alanı'ndaki konuşmasına İstiklâl Marşı'nın 10 kıtasını okuyarak başladı.

Erdoğan daha önce İstiklal Marşı'ndan okuduğu bir kıtanın Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkele şehitleri" şiirine ait olduğunu söyleyen muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştirmişti.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Bugün anlamlı bir gün Allah sizlerden razı olsun. buradan yayılan umudu Rabbim inşallah daha çoğaltsın. Rabbim burada inşallah diyenlerin yüzü suyu hürmetine duaları kabul etsin.

Bugün biz burada sadece miting yapmıyoruz. Buradan, Iraklı, Suriyeli, Mısırlı, Myanmarlı, Filistinli kardeşlerimize "biz buradayız" diye sesleniyoruz.

Buradan Gazze'nin çocuklarına mazlumlarına selam gönderiyoruz. Biz işte buradayız Gazze, öfkemizle yanan yüreğimizle buradayız.

Elimizle, yapamıyorsak dilimizle gönlümüzle buğz etme görevimizi yerine getirmek için buradayız Gazze.

100 yıl önce askerimizi Şucaiye'den çektik ama gönlümüz yarısı orada Gazze...

Önce Osmanlıyı parçaladılar. Sonra da Filistin için ağır ağır zulüm başladı.

Şu anda orada yaşayan Filistinlilere de tahammülleri yok. istiyorlar ki onlar da sürgüne gitsinler.

 

‘Hitler'in yapmak istediğini
bugün İsrail yapıyor’

 

Hitler Almanya’da nasıl ari bir ırk oluşturmak istediyse İsrail devleti de orada aynı hedefin peşinden koşuyor.

Türk ABD dostluk grubu bana mektup yazıp güya beni tehdit ediyor.

 

‘Cevaplarını alacaklar’

 

Aynı şekilde yazılı cevabını alacaklar o ayrı ama ben buradan sesleniyorum: kadınları öldürüyorlar ki Filistinli doğurmasınlar, bebekleri öldürüyorlar ki büyümesinler, erkekleri öldürüyorlar ki vatanlarını savunmasınlar.

Öldürdükçe daha da korkacaklar. Kan akıttıkça akıttıkları kanda boğulacaklar. Gün gelecek zulümlerinin hesabını mutlaka verecekler.

Orada 10 tane gazeteci öldürüldü. Ey uluslar arası basın Filistin’de öldürülen gazetecileri neden görmüyorsunuz.

Ey Kılıçdaroğlu Ey Bahçeli sizin gidecek yeriniz var mı? Şimdi de yanınıza ithal bir monşer aldınız. Kılıçdaroğlu İsrail’de basın özgür diyordun. 10 gazeteci öldürüldü. Neden susuyorsun.

Şu anda bizim ekiplerimiz Gazze’de. Irak’ta, Suriye’de insani yardımlarla oradalar.

 

Çekoslovakya mı kaldı?

 

Ne diyeyim, profesör, profesör! Bugün yeni bir şey daha söylemiş. ‘Ben edebiyatçıyım, bu işleri iyi bilirim diyor.’ Hazırsanız bir de onu gösterelim. Yahya Kemal’in ‘Süleymaniye’de bayram namazı’ diye bir şiiri yok. ‘Süleymaniye’de bayram sabahı’ diye bir şiiri var. Görüyorsunuz dersini iyi çalışmamış. Çıkmış, “Çekoslovakya devlet başkanı benim arkadaşım” diyor. Ya böyle bir devlet mi kaldı? 21 sene oldu. Yarın da çıkıp Yugoslavya derse, Sovyetler Birliği derse ona da şaşırmayın.

Daha seçime bir hafta var, monşerde sigortalar attı. Bu partilerin üst yönetimleri ne olursa olsun, tabanlarında samimi insanlar. Bu insanlar bunu hak etmiyor. İdeolojik oy kullanmayalım. Bu zat siyasetin s’sini bilmez. Daha baştan gaf yaptı. ‘O makamda siyaset yapılmaz’ dedi. İnanıyorum CHP’ye gönül verenler de MHP’ye oy verenler de 10 Ağustos’ta bunun hesabını soracaktır. Pensilvanya, holding medyası getirdiler bu zatı halkın önüne koydular. 40 günde siyasetçi olunmaz. İnanıyorum ki İstanbul bir hafta sonra bu çakma adaya dersini sandıkta verecektir."

 

İstanbul bir kez daha tamam inşallah

 

İstanbul bir kez daha tamam inşallah. İstanbul tamam ise inanıyorum ki 80 vilayet de tamam inşallah. Biz bu yola kutlu bir şehirden çıktık. İstanbul kutlu başlangıçların yani fetihlerin ve Fatiha’nın şehridir. İstanbul her zaman bizim rehberimiz, ışığımız oldu. Bize kılavuz oldu. İstanbul Türkiye’nin de dünyanın da özüdür, özetidir. Hiçbir zaman makamların, mevkilerin, rütbelerin peşinde koşmadık. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Siyasi mücadelemiz boyunca ben diyenlerden olmadık, biz dedik. Biz milletin aşk ateşinde yanmak için, kavrulmak için yola çıktık. Ben milletimle hemhal olmuşum, sizin zindanınız bana ne yapar? Biz hakka ve halka teslim olmuşuz. Sizin manşetleriniz bize işlemez. Sizin kurşunlarınız, sizin suikast planlarınız, sizin darağacı işaretleriniz bize işlemez.”