Gündem

Davutoğlu: Kimin ne derdi varsa başvuracağı silah değil, millettir

Davutoğlu'nun yarın Portekiz'e gidecek olması nedeniyle grup toplantısı bir gün öne alındı

02 Mart 2015 13:52

Abdullah Öcalan'ın 10 maddelik yol haritası kapsamında İmralı'da görüşmelerin başlaması beklenirken Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm süreciyle ilgili olarak "Kimin ne derdi varsa başvuracağı silah değil millettir. Silahları bırak çağrısının ardından bir oyalama olursa kamu düzeni olduğu yerde hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Türkiye'de bir daha kardeş kavgasına izin vermeyeceğiz" dedi.

Davutoğlu'nun yarın Portekiz'e gidecek olması nedeniyle AKP grubu bugün toplandı.  Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP grup toplantısında konuştu.

 

Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

28 Şubat süreci üç şeyle anılmıştı yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluklarla anıldı. İşte Ak Parti bu üç şeye karşı mücadele verdi. Yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluklar. Bu yeni dönemde son kalıcı izler de siliniyor. Bu yıl TSK tankları Suriye'de yürüdü. Bu yürüyüşten birileri rahatsız oldu ve neredeyse darbe çağrısı yapıldı. MHP liderinin nasıl bir dil kullandığını gördünüz. TSK dosta güven düşmana korku veren bir kapasiteye erişecek ama hiçbir zaman TSK tankları Türkiye sokaklarında dolaşmayacak. Ssabaha kadar bu operasyonu takip etmemizden rahatsız oldular sağlıklı bir bürokrasinin Türkiye'yi nereye getirdiğini görüyoruz. Dün tank moderinazsyonları İsrail'a yaptırılıyordu şimdi ise tanklar gemiler Türkiye'de yapılıyor aramızdaki fark bu. Kararı siyasiler alır uygulamasını bürokrasi yapar. Herkes sorumluluğunu yapacak. 28 Şubat bu sefer çözüm süreci kapsamında önemli bir an yaşandı.

28 Şubat'ta birbaşka askeri darbe yaşandı bu sefer çözüm süreci hedefine ulaşma yolunda önemli bir aşamaya gelindi. Bu noktaya kolay gelinmemiştir. Bir tarafta red ve inkar politikları bir tartafta arkaik marksist örgüt. 35 bin vatandaşımızı kaybettik. Teröre ayırdığımız kaynaklar ile eğer kalkınma yapılsaydı yüz Atatürk Barajı yapılmış olacaktı. Bu politiklara bize 35 yıl kaybettirdi ama AK Parti ile kardeşliğimizi pekiştirecek adımlar gelmeye başladı. İlk atılan adım olağanüstü halin kaldırılması oldu. 2005'te sayın Başbakanımızın konuşması bir milattır. 2003'te herkesin kendi çocuğuna istediği adını verme imkanı sağlandı. İç güvenlik paketi ile isteyen bir dilekçe il adını değiştirebilecek.

Demokrasinin olduğu yerde şiddet olmaz. Hiçbir şekilde silahlı mücadele haklı değildir. Türkiye'nin hiçbir yerinde terörün dili olmaması lazım. Kimin ne derdi varsa başvuracağı silah değil millettir. Silahları bırak çağrısının ardından bir oyalama olursa kamu düzeni olduğu yerde hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Türkiye'de bir daha kardeş kavgasına izin vermeyeceğiz.

Yeni Türkiye’yi adım adım inşa edeceğiz. Her ilde üniversite kurmak gibi, her ilimize havaalanı inşa etme düşüncemiz, Türkiye’nin illeri arasında bir fark olmaması için. Onun için çözüm süreciyle ortaya çıkan ortamın, Türkiye’nin ekonomisine ivme katacağına inancımız sonsuzdur. İşte o zaman gelin Türkiye’yi görün. Oluşacak olan barışla Sakarya’yla Fırat Edirne ile Hakkari el ele olacak.

 

‘Hep beraber barış kardeşlik dili konuşalım’

 

Buradan çözüm sürecinin özelliklerini vurguluyorum. Millidir, özgündür ve yerlidir. Çağrıda bulunmak istiyorum, bütün taraflara. Daha önce olduğu gibi çözüm sürecinin önüne, oyalamalarla engel çıkarılmasın. Söz verildiği üzere silahlar, şiddet kültürü tümüyle tasfiye edilsin. Hep beraber barış kardeşlik dili konuşalım. Geleceği inşa etmek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım. İhya edelim. Ama düşmanlık ve fitne tohumu ekmek isteyenlere karşı omuz omuza duralım.

 

Muhalefete: Bu yeni bir gündür

 

Muhalefet partilerine seslenmek istiyorum. Bu yeni bir gündür. Ak Parti başından itibaren ilkeli davrandı. Türkiye cumhuriyeti devletinin birliğini dirliğini istikbalini hiçbir zaman tartışma konusu yapmadı. Bu ülkenin birliğine kim kast ederse karşısında AK Parti kadrolarını bulacaklardır.

Şimdi diğer partiler içinde bir sınav günüdür. Cumartesiden beri takip ediyoruz. CHP, silahları bırakma çağrısı karşısında önce olumlu mesajlar verdiler, ama hala kararlı duruşları yok. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, gün o gündür. Kapsamlı bir muhasebe yapınız ve bu sürece sahip çıkınız. Ülkenin geleceği söz konusu olduğunda, AK Parti’nin başarısızlığı üzerine bir siyaset inşa etmeye kalkmayın. Bu sürece destek verirseniz halkın karşısına çıkacak yüz bulursunuz. Baltalarsanız, ne oy verir ne destek verir ne de yüzünüze bakar.

 

‘Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum’

 

MHP’ye ve Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Son iki gün içinde çok ağır ithamlarla ifadeler kullandılar. Sayın Bahçeli, ülkenin milli birliği ancak ve ancak ortak aidiyet bilinciyle oluşur. AK Parti’nin tek hedefi milletin bütün fertleri arasında aidiyet bilincini güçlendirmektir. Şehitlerimiz üzerinden siyaset geliştirmeye kalkar, istismar dilini kullanırsanız kaybedersiniz. Onun geçmişini dilini etnik kökenini düşünmeden kucaklaşın. Ama çözüm süreci üstünden siyaset istismarı yapmayın. Gelin hep beraber konuşalım. Çözüm süreci yeni Ortadoğu’nun temel taşıdır. Türkiye’den eğer birlik çağrıları geliyorsa bu çağrılar Ortadoğu için önemlidir. Irak ve Suriye etnik ve mezhebi temelde bölündü. Maliki yıllarca Musul’a gidemedi. Beşar Esad, Halep’e doğru dürüst gidemedi. Ortak aidiyet bilinci kalmadı. bir ve beraber olmanın onurunu hizmetini verir.

AK Parti her yerde özgürlük demeye milli birlik ve kardeşlik demeye ve Türkiye’nin haklarını her yerde korumaya kararlıdır. MHP bu kritik eşikte Türkiye’deki bütün annelerin yüreğinde ümit ışığı oluşturan bu sürece sahip çıkmalıdır. Şehitlerimizin oluşturduğu haklı infial sebebiyle bir istismara yönelmemelidir. Biz Türkiye’nin geleceğinde bu milli birlik ve beraberliğin tahkim edildiği, bir siyaseti inşa edeceğiz.

HDP’lilere sesleniyorum. Bir taraftan bu açıklama yapılırken, HDP’den farklı sesler çıkmaya başladı. Eğer 2013 senaryosunu, farklı mesajlar vermeye dönük ikircikli dil kullanmaya devam ederlerse onlar kaybedeler. Bir taraftan bizimle görüşürken, bir taraftan 6-7 ekimde olduğu gibi şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler. Biz bu süreci sahiplenmeye devam edeceğim.

Aziz milletim, Türkiye Cumhuriyeti asırlara giden tarihi derinliğe sahip köklü bir devlettir. AK Parti olarak AK Parti hükümetleri olarak Türkiye’nin birliği ve beraberliği için ne gerekiyorsa bunu yapmaya hazırız. Sizden beklentimiz, kim hangi mahallede ilçede ilde olursa olsun karşılaştığı komşusu vatandaşıyla kucaklaşsın. O Sunni mi alevi mi Kürt mü alevi mi demeden selamların en güzeliyle selam versin “esselamu aleyküm” desin. Buradan selamlaşma kampanyası başlatıyorum. 7 Haziran seçimlerinde kim hangi partiye oy verirse versin herkes barış içinde yürüdüğünden emin olsun.

İstanbul’daki üç katlı büyük İstanbul tüneli… Şah Fırat operasyonu bizim askeri kuvvetimizi gösterdi. Geçtiğimiz Cuma günü İstanbul’da açıkladığımız büyük İstanbul tüneli ise ekonomik kudretimizi ulaştığı aşamayı gösterdi. Bu dünyada bir ilk. Üst ve alt kat kara yolu geçişi için, orta kat metro geçişi için. Nasıl İstanbul’a en büyük havalimanını inşa ediyorsak, Asya ve Avrupa arasında dünyanın ilk üç katlı tüneli inşa ediyoruz. Devlet kasasından bir kuruş çıkmayacak. İstanbul’un 9 raylı sistemi, üç köprüsü, üç havalimanı birbirine entegre biçimde bağlanacak. İstanbul’u bilenler, bu proje beni heyecanlandırıyor. Trafiği İstanbul’un altına indirerek, günde 6,5 milyon İstanbulluyu taşıma kapasitesine ulaştığı için. En iyi metrobüsleri getirseniz karayolları yapsanız şehrin üstündeki trafik tarihi şehirlerin dokusunu etkiler.

İncirli, Topkapı, Mecidiyeköy, Altunizade, Söğütlüçeşme hattı 40 dakikaya inecek. Hasdal kavşağı ile Ümraniye çamlık arası 14 dakikaya inecek. FSM’ye ek bir kara yolu hattı oluşturacağız, Boğaziçi köprüsüne metro hattı oluşturuyoruz. Kuzey Marmara otoyoluyla, İstanbul İzmir otoyolu 3,5 saate indirecek. İstanbul tarihin kadim şehri olan İstanbul geleceğin küresel şehri olacak.

Gurur duyuyoruz. Hani gezi olayında çevreci bilinç itibariyle bazı hassasiyetleri istismar edenlere sesleniyorum, bu projeye sahip çıkın. Sera gazlarının yılda 110 bin ton az üretilmesini sağlayacak. Sera gazları emisyonu düşecek, İstanbul’un o güzel Boğaziçisi Yeditepeleri kuzey ormanları hep beraber güzel hava teneffüs edilecek. Hep zikrediyorum, cumartesi günü kendimi tutamadan sokaklarında yürüyüş yaptığımda ne kadar özlediğimi bir kez daha hatırladım. Hepimiz İstanbul’un talebeleriyiz.

Bu projeyle, cumartesi günü çözüm süreciyle arasında irtibat vardır. Bölücülük senaryosu çizenler, İstanbul’dan kopabilir mi Diyarbakır, İstanbul’dan kopabilir mi Diyarbakırlı?

Biz yer altında tünelleriyle uğraşırken, CHP de bırakın yer üstünde şişli belediyesiyle uğraşsın, o onlara yeter. Ayıplamayın sakın, CHP’nin ölçeği şişli. Bizim ölçeğimiz ise İstanbul, Türkiye, bütün dünya. Biz dünya ölçeğinde düşünüyoruz. Hala mahkemeleri devam ediyor dimi? Pehlivan tefrikasına dönmüştü. Onlar onlarla uğraşsınlar. Biz Şah Fırat operasyonuyla, çözüm süreciyle, mega projelerle uğraşıyoruz.

 

‘Kendi işini kuran engelli vatandaşlara 36 bin lira hibe’

 

İki konuda müjde arz etmek istiyorum. Engelli vatandaşlarımızdan kendi işlerini kuranlara 36 bin liraya kadar hibe vermeye kararlaştırdık. Faizsiz kredi falan değil bu. 36 bin liraya kadar hibe.

 

Fidan dikimi için 120 bin kişi işe alınacak

 

250 milyon fidan dikme kampanyası başlatıyoruz. Bunun için de İŞKUR bünyesinde 6 ay için 120 bin vatandaşımızı istihdam edeceğiz.

Ayrıca bir istihdam paketleriyle vatandaşlarımıza müjde vermeye devam edeceğiz. 28 Şubat’ın yıl dönümünde, temayül yoklamaları yapıldı. Diğer partiler kendi iç problemleriyle uğraşırken, AK Parti 7 Haziran’a yürüyor. İlk temayül yoklamalarını yaptık, katılım yüzde 90’ı aştı. Teşkilatımız bu süreci sahiplendi. Her bir bakanımız, genel başkan yardımcımız değişik illerde bulundular. 28 Şubat’ın o karanlık Türkiye’sinden eski Türkiye’sinden Türkiye’yi alıp çıkaran AK Parti kadroları kararlı şekilde yürüyorlar.