Gündem

Başbakan, AKP Genel Başkanı olarak son kez konuştu: Görevi devretmenin huzurunu yaşıyorum, bu bir besmeledir

Cumhurbaşkanı Erdoğan 998 gün sonra tekrar AKP Genel Başkanı oldu

21 Mayıs 2017 15:51

AKP'nin 3. olağanüstü büyük kongresi bugün (21 Mayıs 2017) Ankara Spor Salonu'nda gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 998 gün aranın ardından yeniden genel başkanlığa seçildiği kongrede Başbakan Binali Yıldırım konuştu. Yıldırım, konuşmasında, "Görevi devretmenin huzurunu yaşıyorum, bu bir besmeledir" dedi.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

İşte özlenen, beklenen an geldi. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan bugün yeniden aramızda. Hoş geldin sayın cumhurbaşkanım. Saygıdeğer hanımefendi. Hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sayın Cumhurbaşkanım, aradan geçen 998 gün boyunca bizi manevi olarak asla yalnız bırakmadınız. Bize verdiğiniz güç ve destek için şükranlarımızı sunuyoruz. Ne mutlu bizlere ki hep yanıbaşımızda olan bir lider ile yol arkadaşlığı yaptık. Ne mutlu bizlere ki, aydınlık Türkiye'nin mimarı Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşlarıyız. Değerli kurucular kurulu üyelerimiz, partimizin lokomotifi, bu kutlu davanın yükünü omuzlarında taşıyan MKYK üyelerimiz, ülkemizin kalkınması ve büyümesi için katkı sağlayan bütün Meclis başkanlarım, başbakanlar, bakan arkadaşlarım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım... Partimizin bel kemiği, teşkilatlarımızın çok değerli mahalle temsilcileri, belde temsilcileri, ilçe başkanları, il başkanları, yerel kalkınmanın mimarı belediye başkanlarımız, siyasete zerafet ve değer katan kadın kollarımızın çok değerli mensupları kongremize hoş geldiniz.

"Aramıza nifak sokmaya çalışanlar, bizi bize düşürmek isteyenler oldu"

Partimizin enerjisine enerji katan gençlik kollarımızın sevgili başkanları, gençlik kolları teşkilatımızın mensupları, sizler sayesinde AK Parti her daim genç kalacak, dinamik olacak. Sizlere de hoş geldiniz diyorum. Yurt içinden ve yurt dışından kongremize gelerek bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan bütün misafirlerimiz, kongremize gösterilen çok yoğun ilgi nedeniyle bizleri bu salon dışında izlemek zorunda kalan gönüldaşlarımız, hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bu önemli günümüzde bizleri yalnız bırakmayarak kongremizin vatandaşlarımıza ulaşmasını sağlayan değerli basın mensupları, sizler de hoş geldiniz. Bu vesile ile teşkilatlarımızın her kademesinde görev yapmış, Hakk'ın rahmetine kavuşmuş kardeşlerimizi de minnetle anıyorum. Partimizin üçüncü olağanüstü kongresinin başarılı geçmesini, ülkemize hayırlar getirmesine mevlamdan niyaz ediyorum. Bizim kongremiz bayramdır. Her kongre büyük Türkiye şölenidir. Ama bu sefer ayrı bir bayram, ayrı bir şölen yaşıyoruz. Bugün yalnızca bir kongre yapmıyoruz, aynı zamanda değişimin lideri ile milletin partisini bir kez daha bir araya getiriyoruz. Değerli kardeşlerim, AK Parti'de kongre demek, daha da güçlenmek demektir. Birlik beraberliğimizin artarak devam etmesi demektir. Sizler, bu erdem zincirinin birer halkasısınız. Bu birliği oluşturan değerli yol arkadaşlarım, sağ olun, var olun. bildiğiniz gibi mübarek üç aylar içerisindeyiz. Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği Ramazan ayı yaklaştı. Ülkemize ve tüm İslam alemine ramazanın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ramazan kardeşlik ve yardımlaşma demek. Buradan siz kardeşlerime sesleniyorum. Bu ayın bereketinden, maneviyatından feyz alarak gece gündüz vatandaşlarımızla hemhal olmanızı istiyorum. AK Parti'nin 2001 yılında başlayan kutlu yürüyüşü meşakkatli zorluklarla dolu oldu. Dünya emsali görülmemiş bir azim, kararlılık, dirayet hikayesini AK Parti'de gördü. Aramıza nifak sokmak isteyenler oldu. Bizi bize düşürmek isteyenler oldu. Ama sonuçta ne oldu? Dönüp dolaşıp o nifak tohumlarını kendi tarlalarına ektiler. Kaderin üzerinde bir kader vardır, işte onlar bunu unuttular. 

"AK Partili Samsun'da yakılan meşaleyi yarınlara taşımaktır" 

Kuruluş ilkelerimiz çok açık. Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak kabul eder, her görüşe, inanışa saygı duyarız. İçeride ve dışarıda güçlü olmanın adalet ve kalkınma ile mümkün olacağına inanırız. Biz memleket sevdasıyla yola çıktık, bu sevdayla yolumuza devam ediyoruz. Güzel ülkemin güzel insanlarına hizmet etmek boynumuzun borcudur. Bizim partimizde makam mevki derdi olmaz. Partimiz milletin derdiyle dertlenir, milletin derdine derman olur. AK Parti herhangi bir siyasi parti değildir, milletin partisidir. AK Parti 1071 yılında Alparslan ile Malazgirt'te başlayan, 1919'da Mustafa Kemal'in kurtuluş mücadelesine uzanan tarihi bir yolculuğun eseridir. Demokrasiyi, "Yeter, söz milletindir" diye özetleyen Menderes'ten günümüze kadar uzanan demokrasiyi taçlandırmış partinin adıdır. AK Partili olmak, ülkemizin şanlı tarihiyle övünmek, bugünlerden yarınları hayal etmektir. AK Partili olmak, Osman Bey'den Gazi Mustafa Kemal'e kadar olan tarih geçmişinden ibret almaktır. Samsun'da yakılan meşaleyi yarınlara taşımaktır. 

"AK Partili olmak 'rabia'nın bekçisi olmaktır"

Bizi biz yapan değerler işte bunlardır. AK Partili olmak şehidine Fatiha göndermek, gazisine hürmet etmektir. Sayın Cumhurbaşkanım, Mehmet Akif'ten Çanakkale'yi, İstiklal Marşı'nı haykırmaktır. AK Partili olmak, bu ülkeye sayısız destanlar yazdırmak, 15 Temmuz destanının kahramanı olmaktır. Gelecek nesillere aktarılacak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devletin bekçisi olmaktır. Değerli yol arkadaşlarım, bu kutlu yürüyüşe 2001 yılında kurucu liderimizle beraber çıktık. Geçen 16 yıl içerisinde AK Partimizde farklı sorumluluklar alarak ülkemize ve milletimize hizmet etme şerefine nail olduk. Bizi bu sorumluluklara layık gören liderimize, yol arkadaşlarımıza ve milletime şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bundan sonra da liderimizle, sayın Cumhurbaşkanımızla ve siz değerli gönüldaşlarımızla el ele, milletimize daha büyük hizmetleri getireceğiz. 2023 hedefleri, 2053, 2071 vizyonu için bugünden yarına hazırlanacağız. Emin olun ki, yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacak. Değerli kardeşlerim, milletçe zor bir yıl geçirdik. Ülkemiz Kurtuluş Savaşı günlerinden bu yana ilk kez bu kadar hainin bir araya geldiği bir dönem yaşadı. Ama hiç endişeniz olmasın, bizler o oyunlar milletimizle bozduk. 65. Hükümetin henüz ikinci ayı bile dolmamışken 15 Temmuz gibi bir işgal girişimini yaşadık. Gözü dönmüş teröristler, milletimizin ülke savunması için ödediği vergilerle alınan helikopterlerle, uçaklarla milletimizin üstüne bombalar yağdırdılar. Egemenliği milletten almak için TBMM'yi bombaladılar. Cumhurbaşkanımızın millete yaptığı "Demokrasimize sahip çıkın" çağrısıyla milyonlar oldunuz, meydanlara indiniz. Bir gecede demokrasi destanı yazdınız. 

"Silahların üzerine beton dökülünceye kadar..."

Bayrağımıza, milletimize sahip çıkarken şehit olan bütün kardeşlerimizi buradan bir kez daha şükranla anıyor, gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Vatan sizlere minnettardır. Bu vatan uğruna toprağa düşen şehitler ölmez, kahraman milletimiz asla hainleri affetmez. Herkes şunu iyi bilsin ki, FETÖ, bölücü terör örgütü, DEAŞ ve bütün terör örgütleri ile mücadele bizim istiklal ve istikbal meselemizdir. Bu mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir. Ancak mücadeleyi yaparken merhametle değil, adaletle davranmaya devam edeceğiz. Mağduriyet oluşmaması için gerekli titizliği göstereceğiz. Mağdur olduğunu öne sürenlerin itirazları en kısa zamanda değerlendirilecek. Kurulmuş olan, itirazları inceleme komisyonları bütün başvuruları titizlikle değerlendirecek. Bu komisyon aynı zamanda itiraz sahiplerine yargı yolunu da açmış olacak. Ülkemizin önemli sorunlarının başında hala terör belası geliyor. Kimse terörle yaşamaya alışamaz,alıştırılamaz. Dünya üzerinde aynı anda en az üç terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülke yoktur. Terörle kol kola giren, teröre destek veren kim varsa er ya da geç kaybedecektir. Bu mücadele sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, silahların üzerine beton dökülünceye kadar sürecektir. 

"Türkiye'nin bir ana muhalefeti yok"


Fırat Kalkanı operasyonu ile sınırlarımızın ötesinden gelen terör tehditini vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini emniyete aldık. Burada, Türkiye olmadan masa kurulamaz, siyaset üretilemez. Terörü teröristlerle bitiremezsiniz. Bütün şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Askerlerimiz, polislerimiz, korucularımız canlarını dişlerine takarak bu ülke için mücadele ediyor. Biz, bu kutsal emaneti torunlarımıza aktarma mücadelesi vermekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanım, partimiz her dönemde, her zorlukta, her şartta dimdik ayakta kaldı. Kalmaya devam edecek. Bu ülke için canını vermeye hazır liderimizin siyasi yasaklı yapılmaya çalışıldığı günleri unutmadık. Partimizin kapatılmaya çalışıldığı günler aklımızda. Ama başkalarının unuttuğu bir şey var, onlar milleti unuttu. Onlar milleti küçümsedi, hafife aldı. Değerli yol arkadaşlarım, ana muhalefet partisi demokrasinin vazgeçilmezidir. Ülkemiz o kadar sağlam ve istikrarlı bir iktidara sahip ki, bu temel unsurun eksikliğini hiç hissetmiyor. Onların iktidar anlayışı, plan yok. Zaten Türkiye'nin bir ana muhalefeti de yok. Türk siyasetinin yaşadığı kısır çekişmelerin çözümü anayasa değişikliğidir. Türkiye büyüyor, geliyordu ama bu elbise Türkiye'ye dar geliyordu. Türkiye, ana muhalefete rağmen bu elbiseden kurtuldu.

"Çatı aday, matı aday; önce temelinizi sağlamlaştırın"


Ana muhalefet şimdi Cumhurbaşkanı adayı derdine düştü. Çatı aday, matı aday. Siz önce temelinizi sağlamlaştırın temelinizi. Temeli olmayanın çatısı da olmaz, kapısı da. Bilsinler ki bu millet, kararına saygı göstermeyenlere çatısını da, bacasını da kapatır. 

"Devlet Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum"


Gençler, gençliği kazanan geleceği kazanır. Sevgili gençler, 18 yaşında seçilme imkanına kavuştunuz. Haklarınızı sonuna kadar takip edin. Sizin için ne yapsak azdır. Gençliği sadece vitrin çalışması olarak gören, hiçbir zaman bu anlayışta olan bir parti olmadık. Gençlerimizin ülke meselelerine kayıtsız kaldığını söyleyenler, 15 Temmuz'u unutmasınlar. O gece gençlerimiz, şehit olmak pahasına demokrasilerine sahip çıktılar ve böyle düşünenleri mahçup ettiler. Burada, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hayata geçmesi için verdiğiniz destekten dolayı bütün milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca MHP Genel Başkanı Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de teşekkür ediyorum. Çok değerli yol arkadaşlarım, bu zorlu süreci yürütme mücadelemizin yanı sıra kalkınma çalışmalarımız da devam etmiştir. 

"Hem hayır diyen, hem evet diyen vatandaşlarımızın..."


Bir yıl içerisinde Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul-Bursa karayolu, 15 Temmuz İstiklal tünelini yaptık. 15 Temmuz sonrası Türk ekonomisi çökecek diyenlere inat, yüzde 2.9 oranında büyümesini gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanım, değerli yol arkadaşlarım. Sağlıkta dönüşüm yapıyoruz. Şehir hastanelerini hizmete almaya başladık. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde cazibe merkezi programını başlattık. Bu proje ile terörün yıllardır sebep olduğu bölgedeki kalkınma ve refah açığını kapatmış olacağız. Böyle bir coğrafyada güçlü olmak, savunma alanında güçlü kalmak, yerli ve milli olmaktan geçer. Yerli ve milli kaynaklarımızın daha fazla kulanılması, yerlileşme ve millileşme oranının artırılması için yeni projeleri hayata geçiriyoruz. Kendi uçağımız, kendi gemimiz, kendi tankımız ve topumuzu yerli imkanlarla yapıyoruz. Kendi kendimize yetmekle kalmayıp, ihracatımızı da artırıyoruz. Değerli yol arkadaşlarım, siyaset millete hizmet edebiliyorsa bir anlam ifade eder. Biz millet için, memleket için siyaset yaptık. Milletimizin, memleketimizin haklı davalarını bugüne kadar savunduk, bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. Bunun için önümüzdeki süreçte yine de terörle mücadele kararlılıla sürecektir. Terörü Türkiye gündeminden çıkarmaya kararlıyız. Ekonomiyi daha da güçlendirecek, ülkemizin rekabet gücünü artıracağız. İşsizliği daha da azaltmak için daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok ticaret stratejimizi sürdüreceğiz. Milletimizin refahını daha da artırmak için gayret göstereceğiz. Artan refahın adil bölüşümünü sağlayacağız. Bürokrasiyi azaltmak, milletin beklediği hizmetleri hızlandırmak için gereken tedbirleri alacağız. Demokratik ve ekonomi reformlara hız kesmeden devam edeceğiz. İşte bunun ilk adımını attık, Başbakanlık makamını kaldırdık. 16 Nisan'daki halk oylaması ile milletimiz anayasa değişikliğini kabul etti. Ayrıca gelecek için de bize bir mesaj verdi. Kazanan Türkiye dedi. Biz AK Parti olarak bu mesajın gereğini yapmak için hem hayır diyen, hem evet diyen vatandaşlarımızın gönlünü yapacağız. 

"Görevi devretmenin huzurunu yaşıyorum"


Gençler, gençler size sesleniyorum. AK Partililer ne diyor? Her şey Türkiye için. Her şey milletimiz için. Milletle birlikte yeni hedeflerde, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye var mısınız? (Evet sesleri) Değerli kardeşlerim, Türkiye 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüyor. Bu kutlu yürüyüşe ilk günkü aşkla ilerliyoruz. Hiçbir güç 2023, 2053 hedeflerimizi hayata geçirmemize engel olamayacak. AK Parti demek, güven ve istikrar demektir. Halka hizmet etmek demektir. Halka ve Hakk'a hizmet demektir. Yollarda, köprülerde imzası olan bir hareket, terörle mücadelede kararlı, milli duruş sergileyen bir gelenek, cumhurbaşkanları, meclis başkanları, başbakanları, bakanları ve milletvekilleriyle millete hizmet etmiş büyük bir partiyiz. Ve huzurlarınızda partimizin kuruluşundan bugüne kadar görev almış en başta liderimiz, cumhurbaşkanımız, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, geçmiş cumhurbaşkanlarımıza, meclis başkanlarımıza, başbakanlarımıza, bakanlarımıza yaptıkları hizmetlerden dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şükranlarımı sunuyorum. 1. Olağanüstü Kongremizde Cumhurbaşkanımız "Bu bir Fatiha'dır, bu bir başlangıçtır" demiştir. Ben de diyorum ki, 3. Olağanüstü Kongremiz de bir besmeledir. Gururla taşıdığım AK Parti Genel başkanlığı görevini cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a devretmenin gururunu taşıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.