Barış için Akademisyenler Grubu’nun imzacıları arasında yer alan Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof Dr. Ahmet İnsel, "PKK'yı eleştirmedikleri" yönündeki sorulara, "PKK terör yöntemlerini kullandığı sürece TCK'nın öngördüğü suçları işleyen kişilerin bulunduğu bir örgüttür. Benim PKK ile bir ilişkim yok, ama devletle var" yanıtını verdi.
Sputnik’te Yavuz Oğhan'ın sorularını cevaplayan İnsel'in açıklamaları şöyle:
PKK'nın yaptığı eylemlerin eleştirilmesiyle devletin yaptığı eylemlerin eleştirilmesi aynı düzlemde ele almamak gerekir. PKK terör yöntemlerini kullandığı sürece TCK'nın öngördüğü suçları işleyen kişilerin bulunduğu bir örgüttür. Benim PKK ile bir ilişkim yok, ama devletle var. Ben Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak devletin ona çizilmiş olan yasalar ilkeler temel hak ve özgürlükler sınırlaması içinde davranmasını beklerim.
Güneydoğu'daki çatışmalara Batı'nın sessiz kaldığı eleştirisi çokça dile getirildi. Bugün ise akademisyenlerin barış çağrısına gösterilen sert tepki ve PKK'nın sivilleri de hedef alan eylemi var. Peki barış istemek düne göre daha mı zor?
Maalesef daha zor. Şu anda PKK'nın yaptığı Çınar'daki eylem bir terör eylemdir. Bunu terör eylemi çerçevesinde değerlendirmek ve lanetlemek gerekir. PKK'ya sadece terör örgütü demek de yeterli değildir terör yöntemlerini de kullanan isyan hareketidir. Siyasal yönü de var terör yönü de var. Şiddetin, terör eylemine dönüşmüş şekilde kullanılması devletin de şiddet kullanmasına zemin hazırlıyor. Devletin kendi sınırlarını aşma hakkı varmış gibi gösteriyor. İmza toplayanların arasında itilafın çıktığı zamanda PKK'nın bu eylemi yapması sadece devletin, Tayyip Erdoğan'ın stratejisine yarar. Savaş beylerinin borazanlarının çaldığı zamanlarda stratejiler tarafların saf tutması üzerinedir. Herkesin ya düşman ya da yandaş olması talep edilir.