Gündem

Bakan B teknik takibe takıldı iddiası: Dikkatli ol oğlum dinleniyoruz

Yolsuzluk operasyonunda teknik takibe takılan görüşmede Bakan B. oğlunu dinleme konusunda uyarıyor. Diğer bir görüşmede ise Bakan C. rüşvet olarak giden takım elbiseyi beğendiğini söylüyor

19 Aralık 2013 10:51

Türkiye'yi sarsan üç ayaklı rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda kilit isim olduğu iddia edilen Rıza Sarraf'ın üç bakana da rüşvet verdiği ileri sürülüyor.

Radikal gazetesinden Fatih Yağmur’un haberine göre, teknik takibe takılan telefon görüşmelerinden birinde, Bakan B. 3 milyonluk rüşvet teslimatı sonrasında oğlunu, “Dikkatli ol oğlum, dinleniyoruz” şeklinde uyarıyor. Bakan B.’nin Rıza Sarraf’tan aldığı rüşvet miktarının 20 milyon TL’yi geçtiği söyleniyor.

Habere göre, teknik takibe takılan diğer bir görüşmede ise Bakan C. 500 bin dolar rüşvetle gönderilen takım elbise için Rıza Sarraf’a teşekkür ederek, “Çok teşekkür ediyorum çok zevklisin kravatın tasarımını çok beğendim” diyor. Soruşturmada, Bakan C.’nin aldığı rüşvetin 1.5 milyon dolar olduğu ifade ediliyor.

Soruşturma dosyasında teknik takibe takılan Bakan A.’nın, 105 milyon TL rüşvet aldığı iddia ediliyor. Dosyada, Sarraf’ın yardımcısı Abdullah Happani’nin rüşvetin kaydını tuttuğu Excel belgesine Bakan A.’nın soyadını verdiği, Bakan A.’nın bu duruma gösterdiği tepkinin de teknik takibe takıldığı dikkat çekiyor.

 

Ayakkabı kutusunda 500 bin dolar

 

Savcılık soruşturmasında, yolsuzluk operasyonunun merkezinde yer aldığı söylenen Rıza Sarraf’ın Bakan C.’ye toplamda 1.5 milyon dolar rüşvet verdiğinin tespit edildiği iddia ediliyor. Dosyada Bakan C. ile ilgili iddialar şöyle sıralandı: “Bakan C.’nin, Sarraf’ın bürokratik işlemlerini takip ettiği, babasına İtalyan vizesi ve oturma izni alınmasını sağladığı, Sarraf’ın suç örgütünde faaliyet gösteren 5 kişinin Türk vatandaşlığına istisnai yoldan alınmaları için kulis yaptığı, Sarraf hakkında yayımlanacak haberlerin engellenmesini sağladığı ve Sarraf’ın yürüttüğü otel projesi ile ilgili yardımcı olduğu tespit edildi.”

Dosyaya göre, 19 Nisan 2013 tarihinde başlayan rüşvet ilişkisi Sarraf’ın karşılaştığı problemler çözüldükçe devam etti. Diğer iki ödemenin 28 Ağustos 2013 ve 10 Ekim 2013 tarihlerinde 500’er bin dolarlık iki parti halinde gerçekleştirildiği, ilk iki ödemenin ‘ayakkabı kutularına’ yerleştirilmiş halde, 3.5 milyon doların ise çikolata kutusu içine yerleştirilmiş halde teslim edildiği ileri sürüldü. Yine iddiaya göre, 19 Nisan 2013 günü Bakan C.’yi ofisinde ziyaret eden Sarraf’ın ayakkabı kutusu içerisinde 500 bin doları teslim ettiğinin tespit edildiği ifade edildi. Soruşturma dosyasında, Sarraf ile yardımcısı İranlı Abdullah Happani arasında geçtiği ileri sürülen görüşmenin tapesinde, “Abdullah 500 bin hazırlat tamam mı, 4’te götüreceğim, bir ayakkabı al, koy içine, hediye paketi yaptır. Acil hazırlattır, sağlam birisiyle Ortaköy’e gönder” dediği yer aldı. Ziyaret sonrasında Sarraf’ın yardımcısı ile yaptığı savunulan görüşme ise dosyada şöyle yer aldı: “Dolar koydun değil mi, paket çok ağır geldi, Euro koymuşsundur diye içim gitti, az kalsın paket makamın ortasında yırtılıp düşecekti.” İddiaya göre, Bakan C., 500 bin dolar rüşvet karşılığında Sarraf’ın babasına İtalya vizesi almasında yardımcı oldu.

Yine 28 Ağustos 2013 tarihli Bakan C. ve Sarraf arasında gerçekleştiği söylenen görüşme de şu şekilde dosyada yer aldı: “Bakan C.: Biraz evvel de Bakan B.’yle beraberdik kulaklarını çınlattık … Çok pozitif dedim Cidde Başkonsolosu şey yaptı, bazı Afganistan asıllı Türklere para karşılığı vatandaşlık işleri takipçiliği yapanlar varmış orada. Adam dedi ki, yani devletin imajı şey görüyor abi dedim yani Rıza’nın kardeşi dururken bu 100 bin doları verip dönercileri yapıyorlarmış yok dedi. Ya o pırlanta gibi bir çocuk ben onu çok seviyorum Başbakan da dedim benim yanımda söyledi. Zaten dedim yapacağız diye dedim ben de. Kulak misafiri oldum oradan biliyorum da onu örnek veriyorum sana dedim öylelerini yapmamız lazım heh yok yok dedi tam böyle karşılıklı seni övdük şey yaptık dedim onun şeyleri için geldim zaten.”

Görüşme sonrasında Sarraf’ın yardımcısına Vakko’dan takım elbise almasını ve içine 500 bin dolar koyarak söyleyeceği adrese iletmesi talimatı verdiğinin teknik takibe takıldığı da iddialar arasında. Bu iddia da dosyada yer alıyor:

Sarraf: Apo bir şey söyleyecem. Sadık’ı yolla Vakko’ya tamam mı. Ordan bir takım elbise alsın ya 52 ya 54. Söyleyecem birazdan. Tamam mı birde gece 500 bini hazır et ben bir yere söyleyeceğim yollarsın oraya sabah.

 

Happani: Tamam abi gönderiyorum oraya.

 

Sarraf: Tamam gitsin güzel bir şey alsın böyle takımlık takım elbise alsın koyu renklerde.

İkinci bir telefon kaydında ise Yücel Özçil adlı şahsın şöyle dediği dosyaya yazıldı: “Hilpark Sitesi 47 yazmış S Blok Daire 1 bu sendeki bir elbise mi ne varmış oraya gidecekmiş sabah 9 buçukta.” Görüşmede geçen adresin Bakan C.’ye ait olduğu iddia ediliyor.

Bakan C.: Çok teşekkür ediyorum çok zevklisin kravatın tasarımını çok beğendim.

Sarraf: Olur mu abi ne demek.

Bakan C.: Çok çok sağ olasın çok teşekkür ediyorum.

 

Kapalı devre görüşme

 

Soruşturma dosyasında Rıza Sarraf’ın lideri olduğu ileri sürülen suç örgütü üyelerinin Bakan A için ‘abi – büyük abi’ şeklinde hitap ettikleri belirtiliyor. Dosyada ayrıca Bakan B’nin, örgüt için bakanlık bürokratlarını yönlendirdiği, kamu imkânlarını kullandırdığı ve yüklü miktarda rüşvet aldığı ileri sürülüyor. 19 Mart 2012 ve 10 Nisan 2013 tarihleri arasında Bakan A’ya yapılan ödemelerin tarih, saat ve kurye bilgileriyle birlikte kayıt altına alındığı listelerde nakit dolar, euro, TL teslimatı yapıldığı, lüks saat ve mücevherlerin verildiği savunulurken, Halk Bankası Genel Müdürü S.A’ya verilen rüşvetin de Bakan A. ile birlikte kaydedildiği iddia ediliyor.

Rüşvet hesaplarının bulunduğu Excel tablosunun Sarraf’ın adamı Abdullah Happani tarafından tutulduğu, Happani’nin Excel dosyalarının ismini Bakan A.’nın soyadından esinlenerek kodladığı, bu durumu öğrenen Bakan A.’nın tepki gösterdiği, paranın İstanbul ’dan nakit olarak Ahmet Murat Öziş ve Umut Bayraktar tarafından Ankara ’ya götürülerek Bakan A.’nın oğluna teslim edildiği de iddialar arasında. Dosyada Bakan A’ya verildiği iddia edilen rüşvet miktarları şöyle sıralandı:

32.053.600,00 (Otuz İki Milyon …) Euro

6.766.750,00 (Altı Milyon Yedi Yüz Bin …) Dolar

3.465.000,00 (Üç Milyon Dört Yüz Bin …) TL

300.000,00 (Üç Yüz Bin …) İsviçre Frankı.

Sarraf’ın olası soruşturmalardan kurtulmak amacıyla başkalarının adına alınmış hatları kapalı devre sistem kullandığı, uyuşturucu kaçakçılarının kullandığı ve kırmızı hat tabir edilen bu sistemle telefonlar kullanıcılarına kuryelerle teslim edildiği de dosyadaki iddialar arasında.

Bakan A’nın özel kalemleri ile irtibat kuran Sarraf’a özel hatlara geçmelerini istediği de teknik takibe yakalandı. Bu konuşma dosyada şu şekilde yer aldı:

Bakan A’nın özel kalem müdürü: 10-11’e geçmenizi söyledi ama nedir bilmiyorum.

Sarraf: Tamam okey okey.

Sarraf: 18 açık der misiniz.

Özel Kalem Müdürü: 18 açık he tamam ama şu an uçakta.

Sarraf: Öyle mi buraya mı geliyor.

Özel Kalem Müdürü: Şu an uçakta evet evet.

Sarraf’ın özel kaleme gönderdiği mesaj: 18 ulaşamıyorum.

Özel Kalem Müdürü’nün yanıtı: B.kurulu devam ediyor.

 

Oğlum dinleniyoruz

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada detaylar ortaya çıkmaya başladı. İddiaya göre, Rıza Sarraf’ın milyonlarca lira rüşvet verdiği bakanlardan birisi de Bakan B. Soruşturmada, Sarraf’ın Bakan B.’ye şimdiye kadar toplam 20 milyon lira rüşvet verdiğinin tespit edildiği savunuldu. Savcılığın soruşturmasında Sarraf ile Bakan B.’nin ilişkisine dair şu iddialar yer alıyor:

Rıza Sarraf’ın talebi doğrultusunda, Sarraf’ın suç örgütünde faaliyet gösterdiği tespit edilen ve soruşturmadaki şüpheliler arasında yer alan 5 kişi ‘istisnai yoldan’ Bakanlar Kurulu kararı ile 5 milyon dolar rüşvet karşılığında Türk vatandaşlığına alındı.

Sarraf’ın, Çin’de hayali işlemlerinde kullandığı paravan firmaların bankalar nezdinde yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için ‘X Bakanlığı’ adına Çin bankalarına bizzat ‘X Bakanı’ olarak referans mektubu yazıldı.

Bir diğer iddiaya göre, Emniyet Müdürü O.İ., örgütün yurtdışına paravan firmalar üzerinden usulsüz olarak 6 milyar dolar çıkardığını tespit etmesi üzerine Sarraf’ın işlemlerinin incelenmesi için Mali Suçlar Araştırma Kurulu’na (MASAK) ihbarda bulundu. Bunun üzerine Sarraf’ın, Bakan B. ve oğlu ile emniyet müdürünün sürülmesi için 400 bin dolar rüşvet karşılığında anlaşma sağladığı ileri sürüldü. Konuyla ilgili olarak geçtiği savunulan şu telefon görüşmesine soruşturma dosyasında yer verildi:

Bakanın oğlu: Şahıs gitti, başka birisi daha vardı bahsettiğiniz o da gidecek ama ismini vermediniz.

Bakan B.: Telefona dikkat et oğlum.

3 milyon dolarlık rüşvet teslimatı sonrasında Bakan B. ile oğlu arasında gerçekleşen bir telefon görüşmesinin de dinlemeye takıldığı ileri sürüldü. 26 Ekim 2013 günü yapıldığı söylenen görüşme de şöyle:

Bakan B.: Belki seni de dinleyen varsa.

Oğlu: Özgür’ü de dinliyor olabilirler. Ben Tunç’u uyardım.

Bakan B.: Yani hayır artık o şeyi Barış senle konuşcak o şeyi artık o şekilde yapmayın kesinlikle.

Oğlu: Evet biliyorum.

Bakan B.: Dikkat ol oğlum. Telefonda da dikkat olun.

Bakan B polisin Sarraf’ı soruşturmasını engelledi mi?

Bakan B. ile Sarraf arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesinde Bakan B.’nin Sarraf hakkında ihbarda bulunan emniyet müdürüne ağır hakaretlerde bulunduğu, hakkında soruşturma açtırdığı bilgisi yer aldı.

Bakan B: Ayağını denk alsın, meslekten attırırım.

Sarraf: Benim ifadem çok oldu 1 ay önce aldılar o tehdit olayında aldılar işte ama onla alakalı onun eline de o belge geçmiş.

Bakan B.: Hayır hayır. Ben böyle bir haber yapacaklarını inanmıyordum... Derim ki, siz yanlış yapıyorsunuz bundan yana bişey çıkmaz bu adam böyle davranırsanız eğer ben bunu meslekten atarım şimdi tayinle kurtuldu...

Radikal'de yer alan haberin tamamını okumak için tıklayın

 

İlgili Haberler