Gündem

Bahçeli'nin danışmanı isim verdi: AKP içindeki kripto FETÖ'cüler ve ABD ajanları artık mutlu olabilirler

"Erdoğan maalesef bunlara yenilmiş"

24 Ekim 2018 13:36

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı Yıldıray Çiçek, yerel seçimde dağılan Cumhur İttifakı hakkında AKP'ye yüklendi. "AKP içindeki kripto pkk’lılar, kripto fetö’cüler, kripto ABD ajanları artık mutlu olabilirler" diyen Çiçek, AKP'li 5 ismin MHP'yi hiç istemediğini iddia etti.

Çiçek bu isimlerin "Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş ve Ömer Çelik" olduğunu kaydetti.

MHP'nin yayın organı niteliğindeki Türkgün gazetesinin de yazarı olan Çiçek, "Kriptolar Mutlu, Zil Takıp Oynuyorlar!" başlığıyla bir yazı kaleme aldı. Çiçek şunları kaydetti:

AKP içindeki kripto pkk’lılar, kripto fetö’cüler, kripto ABD ajanları artık mutlu olabilirler.

15 Temmuz sonrası, Türkiye ve bölgemizdeki şartların doğurduğu, Türkiye’deki milli mücadele noktasında yanyana gelen AKP-MHP arasındaki ittifak sona erdi. Bülent Arınçlar, Bekir Bozdağ’lar, Ahmet Davutoğlu’lar, Numan Kurtulmuşlar, Ömer Çelik’ler artık mesut ve bahtiyar olabilirler. Bu isim ve benzerleri hayatları boyunca MHP’yi hiç sevmediler, MHP’yi hiç istemediler. AKP’nin MHP sayesinde milli bir çizgiye gelmesinden en çok bunlar rahatsız oldular. Hepsinin ortak özelliğinin de geçmişte fetö ve pkk’ya eylem ve söylemleriyle destek olan kişiler olmasıdır. AKP içinde fetö ve pkk’ya en çok destek olan eylem ve söylem bu isimlerden gelmiştir.

15 Temmuz sonrası yerli ve milli davranmaya başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan maalesef bunlara yenilmiş ve bu duruş konusunda yalnız kaldığını bir kez daha göstermiştir.

MHP, Cumhur ittifakının protokolünde yazan “Türkiye’nin inşası için yola çıkmış, şeffaf, bağımsız, kirli hesaplardan uzak, hasbi duygularla kurulmuş…” cümlelerini bugüne kadar harfiyen yerine getirmiş ve bu konuda en çok hassasiyet sergileyen parti olmuştur. Cumhur ittifakına zarar verebilecek her türlü eylem ve söylem karşısında önlemini almıştır. Hatta bu noktada, bu ittifaka zarar verebilecek açıklamalar yapan partideki yöneticileri bile görevlerinden uzaklaştırmıştır. MHP hep samimiyet göstermiş, hep fedakârlık yapmıştır.

MHP, hiçbir pazarlık yapmadan, hiçbir koltuk istemeden, hiçbir siyasi menfaati dayatmadan bugüne kadar ülkenin geleceğini düşünerek Cumhur ittifakını korumuş ve bugünlere taşımıştır.

Fakat AKP içindeki kürtçü-fetö’cü damar bundan büyük rahatsızlık duymaktaydı. Her fırsatta “bu ittifaka nasıl fitne sokabiliriz, bu ittifakı nasıl bozabiliriz” diye gayret ettiler.

MHP’nin yerel seçimlerde Cumhur ittifakının prensiplerini güçlü kılma adına önerdiği ittifakı içlerine sindiremediler ve bu konuda fitne ateşine sürekli odun taşıdırlar.

İstanbul Büyükşehir Başkanı olma hayali kuran, sicilinde Türk düşmanı özelliği taşıyan Numan Kurtulmuş “MHP ile ittifak kurarsak, kürt’lerin oyunu alamayız” fitnesini zafere taşımıştır.

Yine bilinen kürtçülerden Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu konuda yanlış yönlendirip ve başarıya ulaşmıştır.

AKP içindeki kürtçü-fetö’cü damar bunu referandum döneminde de, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri zamanında defalarca denemiş, başarıya ulaşamamıştı. Ama şimdi başardılar.

İşte tüm bunlar yüzünden MHP Lideri Devlet Bahçeli “Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesiyle, geri adıma zorlanmasıyla, yok sayılmasıyla, tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır.

Hiçbir ittifak diğer tarafın tahakküm ve dayatmayasıyla, üstten bakmasıyla, parmak sallamasıyla yaşayamayacaktır.

Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla, devamlı çatladı çatlıyor ihbarlarıyla, zamana oynamayla, şartların kollanmasıyla varlığını devam ve idame ettiremeyecektir.

Samimiyet, safiyet, fedakârlık ve dürüstlük olmadan eşitler arası ilişki sürdürülemeyecektir.

Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ittifak çabalarını dinamitlemek için sürekli faaliyet içinde olanlar sevinç taklaları atabilirler, heyetler görüştü görüşmedi, oldu olmadı, yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir.

Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve âlemi yoktur.

Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır.

İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkânı olmayacaktır.

Oyalanmaya, milleti aldatmaya, sabırları sınamaya, umutlarla oynamaya lüzum da yoktur.”diyerek yine vatan için, millet için, devlet için bir karar almıştır.

AKP içinde kimlerin kazandığını HDP’nin “Gelin masaya oturalım” davetinden çok rahatlıkla anlayabilirsiniz…

AKP dibe doğru giderken hala kibir ve büyüklük taslama hastalığını da elinden bırakmamaktadır. MHP’de artık bunun son bulması adına bir karar almıştır.

Cumhur ittifakının ruhunu kavrayamamış AKP içindeki kadrolar ve kavradığı halde fetö ve pkk adına kripto çalışması yürütenler yüzünden maalesef ittifak konusunda bu sonu yaşatmışlardır.

AKP, Papaz’ı ve uyuşturucu baronlarını serbest bırakma, af, andımız gibi konularda hayal kırıklığı yaratmış ve bu konularda fabrika ayarlarına dönüş gerçekleştirmiştir.

Cumhur ittifakını bozmak için AKP’nin içinde elinden geleni yapanlar umarım Türkiye’nin huzurunu bozmak için farklı adım atmazlar.

Terör örgütü fetö’ye ve pkk’ya karşı mücadele konusunda AKP içindeki anlayıştan başlamak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncelikli görevi olmalıdır. Zaten onlara karşı yenilgisi büyürse kaybeden Türkiye olur.

MHP’nin kıymetini de bu noktada elbette anlayacaktır.