Dünya
Deutsche Welle

Avusturya’da geri sayım başladı

Avusturya, yenilenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için pazar günü sandık başına gidiyor.

03 Aralık 2016 20:00

Viyana'daki "Son Durak" büfedeyiz. Ortama kızgın yağ kokusunun yanı sıra öfke ve teslimiyet hakim. 67 yaşındaki Christa Kantor ızgaraya bir sosis daha yerleştirip, müşterilerden birine bir şişe bira uzatıyor. Seçimlere saatler var. Dünya ‘Brexit ve Trump'ın ardından Avusturya da sağı mı seçecek?’ sorusunu tartışıyor. Müşterilerin seçimlerin bahsini bile açmadığını belirten Kantor ise bunun nedenini "Çünkü hepsi zaten aşırı sağcı Norbert Hofer'i seçecek" şeklinde açıklıyor.

22 Mayıs’taki seçimler mektupla kullanılan oylarda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle geçen temmuz ayında iptal etmişti.

Alexander Van der Bellen 22 Mayıs’taki seçimleri sadece 30 bin oy farkıyla kazanmıştı.

Yapılan bir ankete göre her on seçmenden dokuzu bağımsız aday olarak seçime katılan Yeşiller Partisi'nden Alexander Van der Bellen'e mi yoksa aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi'nin (FPÖ) adayı Norbert Hofer'e mi oyunu vereceğine karar vermiş durumda. Kararsız seçmen sayısı sadece yüzde on civarında.

ABD ve Avusturya arasındaki paralellikler

9 Kasım'dan bu yana ABD-Avusturya karşılaştırmaları tavan yapmış durumda. Bunun gayet normal olduğunu belirten Salzburglu siyaset bilimci Reinhard Heinisch "ABD'deki gibi Hofer'in seçmeni olaya çok daha duygusal yaklaşıyor ve neden onu istediklerinin tamamen bilincinde. Birçok seçmen ise sadece Hofer'e engel olmak için Van der Bellen'in galip gelmesini istiyor" açıklamasını yapıyor.

Piyasa araştırmaları enstitüsü OGM'in anketine göre Norbert Hofer'in seçmenlerinin yüzde 57'si ona inandığı için Hofer'i seçeceğini söylerken, bu oran van der Bellen için sadece yüzde 39 dolayında.

Siyaset bilimci Heinisch, Avusturya’da toplumun diğer partiler tarafından kendisini "unutulmuş" hisseden, hoşnutsuz kesiminin de oyunu FPÖ'den yana kullanacağını düşünüyor.

Brexit ve Trump ile dünyada son dönemde yeteri kadar çok değişiklik yaşandığını belirten Heinisch, bu nedenle van der Bellen'in "ciddiyet ve saygı" mesajının çok yerinde olduğu görüşünde. Ancak siyaset bilimciye göre konu mülteciler, Türkiye ve AB'ye yönelik eleştirilere gelince Hofer'in işi çok daha kolay.

Kampanya menajeri Barbara Neuroth ise van der Bellen'in yeniden galip çıkacağı görüşünde. Neuroth "Bu bölgede seçim için el ilanı dağıtanların sadece üçte biri Yeşiller partisi seçmeniydi, geri kalanlar ise gönüllülerdi" şeklinde konuşuyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Christian Bartlau

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle