İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından aralarında Atilla Taş, Oğuz Usluer, Bülent Ceyhan, Ünal Tanık, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ufuk Şanlı ve Hanım Büşra Erdal ile 'Fuatavni' hesabının kurucusu olduğu öne sürülen Said Sefa'nın da bulunduğu 25'i tutuklu 29 sanık bugün hâkim karşısına çıkıyor.
İlk iddianamede, Gülen cemaatinin "medyayı algı operasyonları için kullandığı" öne sürülüyor.
İddianamede, ''fuatavni'' hesabının kurucusu olduğu öne sürülen Said Sefa, kapatılan Meydan gazetesinin yazarı Atilla Taş, yine kapatılan ''Rotahaber'' sitesinin sahibi Ünal Tanık ile gazeteciler Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız şüpheli sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede, sanık Hanım Büşra Erdal'ın TSK'nın üst düzey komutanlarının tasfiye edilip cemaat mensuplarının yerleştirildiği iddia edilen süreçte yazdığı yazılarla tasfiye sürecinin haklılığı yönünde kamuoyu oluşturmaya çalıştığı ileri sürüldü.
Ünal Tanık'ın sahibi olduğu ''Rotahaber'' internet sitesinde Gülen'in söylemlerini sık sık topluma duyurduğu ve "fuatavni" hesabına yazılar yazdırılıp paylaşımlarını topluma ilettiği anlatılan iddianamede, ''Buna rağmen resmi kurumlarca talep edildiğinde 'fuatavni' ile ilgili herhangi bir hesap veya kimlik bilgisini vermemiştir. Algıya yönelik Rotahaber ile ilgili çok sayıda tespit, dosya arasındadır. Bu şekilde örgüt adına algı faaliyetlerinde bulunarak ve örgütün kara propaganda hesabı kullanıcısının bilgilerini resmi kurumlardan gizleyerek, şüphelinin örgüt üyesi olduğu kanaatine varılmıştır.'' ifadelerine yer verildi.
"Örgütün amaçları doğrultusunda
haber yapmayana baskı"
İddianamede, soruşturma kapsamında tanık olarak dinlenilen 3 kişinin ifadesinde, Abdullah Kılıç, Bülent Ceyhan ve Oğuz Usluer'in bir dönem görev yaptıkları Habertürk'te cemaat adına çalıştıkları ve cemaat lehine haber yaptıkları iddia edilerek, bu kişilerin ayrıca cemaatin amaçları doğrultusunda haber yapamayan gazetecilere baskı kurdukları öne sürülüyor. Tanık Y.Ç'nin ifadesinde, bir süre sonra Radikal gazetesinden Abdullah Kılıç'ın Habertürk'e haber koordinatörü olarak atandıktan sonra kurumun cemaatin haber kanalı gibi çalışmaya başladığını iddia ederek, zaman zaman da olmamış olayları son dakika olarak girdiklerini ve bu olayların sonradan gerçekleştiğini öne sürdüğü anlatılıyor.
''Fuatavni'' hesabının kurucusuna ağırlaştırılmış müebbet
Özellikle Gezi Parkı olayları esnasında sosyal medyanın Türkiye'de çok etkin kullanılabildiğinin görüldüğü ve cemaat açısından ise 17-25 Aralık sonrası sosyal medyanın etkin şekilde kullanıldığına vurgu yapılan iddianamede, cemaatin sosyal medyada "fuatavni" adıyla kullanılan hesabın sembol haline geldiği belirtildi.
Hesabın kurucusu olduğu iddia edilen Said Sefa hakkında ''Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''silahlı terör örgütü yönetmek'' suçundan da 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.