Gündem

AP randevusu iptal edilince AKP ne demişti: Bizi rezil eden Kılıçdaroğlu'na CHP yurt dışında siyaseti yasaklamalı!

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı Esad'a benzetince AP'deki randevusu iptal edilmişti

13 Mart 2017 17:42

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na Almanya'da salon izni verilmemesiyle başlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın da Hollanda'da 'istenmeyen kişi' ilan edilerek sınır dışı edilmesiyle zirveye tırmanan Avrupa'yla yaşanan diplomatik kriz, AKP'li bakanların, 2013 yılında Avrupa Parlamentosu'ndaki randevusunun iptal edilmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na söylediği sözleri hatırlattı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, olayla ilgili olarak "Kılıçdaroğlu'nun CHP ve Türkiye'yi daha fazla rezil eden durumlara sokmaması için parti meclisi bir karar almalı. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye toprakları dışında, hatta CHP grup toplantıları dışında siyaset yapmasını yasaklamalıdır. Çünkü ancak CHP grubu içindekiler Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyorlar ama onun dışındakiler alkışlamıyor. Çünkü ideolojik bir körlük içinde olduğunuzda gerçekleri göremiyorsunuz" görüşünü dile getirmişti.

Ne olmuştu?

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, 15 Mayıs 2013 tarihinde Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda düzenledikleri ortak basın toplantısında Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a benzetmesine tepki göstererek, toplantıyı terk etmişti. Bu olayın ardından ikilinin, Swoboda'nın makamında gerçekleşmesi planlanan görüşmesi de iptal edilmişti. Swoboda, Brüksel’deki Esad kriziyle ilgili, "Erdoğan, Suriye halkına yönelik savaş ve teröre devam eden Esad'la kıyaslanamaz. AP Sosyalist Grubu Esad’ın Suriye politikasına karşıdır. Ve bir an önce yönetimi bırakmasını istiyoruz. Sivilleri katleden bir diktatörün Erdoğan ile kıyaslanması bizim savunduğumuz ilkelere terstir” demişti. Swoboda "Kılıçdaroğlu, AP Sosyalist Grubu logosu önünde Esad-Erdoğan kıyaslamasını yapmasını kabul etmemiz mümkün değil. Misafirseniz kurallara uymak zorundasınız. AP Sosyalist Grubu’nun kuralları belli" ifadelerini kullanmıştı.

AKP’li vekillerin o dönem konuya ilişkin açıklamaları şöyle:

"Brüksel havası çarpıyor"

AKP yönetimi ile Avrupa arasında sıcak ilişkilerin olduğu günlerde yaşanan bu olayda AKP yönetimi Kılıçdaroğlu'na karşı Avrupalı politikacılara destek vermişti.

Dönemin AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Brüksel'de yaptığı açıklamalara ilişkin olarak, "Kemal Bey'i her gidişinde Brüksel havası çarpıyor. Bu sefer de hava sert esmiş olacak ki iyice şirazeden çıkmış. O hava daha çok çarpmaya devam edecek Kemal Bey'i" demişti.

"Kılıçdaroğlu’na yurt dışı yasağı konmalı"

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: "Sayın Barack Obama ve ekibi, Başbakanımızı, Başbakan olmasına rağmen devlet başkanı protokolü ile karşıladılar ama öte yandan CHP'nin Genel Başkanı’nın ise görüşmesini iptal ettiler ve görüşme konusunda verilen izinleri ortadan kaldırıp; 'bu üslupla bizim çatımız altında konuşamazsınız' diye adeta kovdular oradan. Üzücü olan bir şey de şu; kendi konuşmalarında da var, Swoboda'nın açıklamalarında da var. Kapıya kadar gidiyor Sayın Kılıçdaroğlu. Kabul edilmeyince geri dönüyor ama Türkiye'ye iner inmez 'Ben iptal ettim' diyor. Ya bari bu kadar Avrupa'nın gözünde de bizi rezil edecek bir yalanı hem de o insanla yaşadıkların ortadayken söyleme. Ama maalesef alışkanlık haline gelince, Türkiye döndüğünde aynı yalanı bir kez daha söyledi. Eminim ki Swoboda ve orada yaşayanlar bizdeki muhalefetin ne kadar yalan üzerine, iftira üzerine bina edildiğini; Kılıçdaroğlu'nun orada yaşadıklarıyla Türkiye'de yaptığı açıklamaları mukayese edince daha net görecektir. Buradan CHP'lilere tavsiyede bulunuyorum. Kılıçdaroğlu'nun CHP ve Türkiye'yi daha fazla rezil eden durumlara sokmaması için parti meclisi bir karar almalı. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye toprakları dışında, hatta CHP grup toplantıları dışında siyaset yapmasını yasaklamalıdır. Çünkü ancak CHP grubu içindekiler Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyorlar ama onun dışındakiler alkışlamıyor. Çünkü ideolojik bir körlük içinde olduğunuzda gerçekleri göremiyorsunuz. O yüzden CHP Genel Başkanı’na parti meclisi, yurt dışı seyahat yasağı koyarsa, grupta yaptığı iftira, hakaret ve yalan üzerine konuşmaları, grup dışında tekrarlamama kararı alırlarsa, o zaman belki CHP Genel Başkanı, CHP'ye daha az zarar verir diye düşünüyorum. Umarım parti meclisi, bu seyahati değerlendirir ve ona göre bir karar verir."

"İşte böyle tokat yersin"

Dönemin Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik: “Evde kalmış kızlar gibi, 'beni ne doktorlar ne mühendisler istedi, ama ben gitmedim' sözleri olur ya, onlar gibi 'Ben gitmedim.' diyorlar şimdi. Maalesef CHP hazin bir durumdadır. İşte bilmediğin için böyle tokat yersin. Böyle tepe taklak gelirsin Türkiye'de ağlarsın. 'Efendim bize kimse demokrasi dersi veremez' ama sen herkese demokrasi dersi vereceksin öyle mi? Bir de insanın yüzünün kızarması lazım. Yüz kızarmazsa eğer şefkat ve merhamet duygularını kaybetmişseniz ve gözünüz de yaşarmıyorsa bu insanlığın bittiği noktadır. CHP böyle olmamalıydı"