Hürriyet yazarı ve Tivibu Spor yorumcusu Ali Ece, Arda Turan’ın gazeteci Bilal Meşe’ye yönelik saldırısını “Arda’nın, babası yaşındaki Bilal Meşe’ye yaptıkları çok yanlıştır, Arda hatalıdır. Arda çok haklıyken, sinirine hâkim olamadığı için haksız duruma düşmüştür” sözleriyle yorumladı.
Daha önce Volkan Demirel ile taraftarlar arasında yaşanan kriz sonrası tecrübeli kalecinin Milli Takım'dan ayrılmasını hatırlatan Ece, grubun en zayıf halkası olarak değerlendirdiği Kosova ile oynanacak maç öncesinde böyle bir kriz yaşanmasını eleştirdi.
Ali Ece’nin Hürriyet’te yayımlanan 10 Haziran 2017 tarihli “Ah be Arda!” başlıklı yazısı şöyle:
"Lafı uzatmak çok gereksiz! Çok sevdiğim Arda’nın, babası yaşındaki Bilal Meşe’ye yaptıkları çok yanlıştır, Arda hatalıdır.
"Arda çok haklıyken, sinirine hâkim olamadığı için çok haksız duruma düşmüştür. Bir insan sadece yaşı ileri diye ne yaparsa yapsın idare edilmez ancak ne yaparsa yapsın ona vurulmaz, küfredilmez. Ayrıca Arda’nın haklı olarak kızdığı, ancak haksız olarak saldırdığı yazıyı aslında %100 tek başına Bilal Meşe bile yazmadı! Tarihin en başarılı, en kariyerli 3 Türk teknik direktöründen birisi Fatih Terim’e sorulduğunda bize söylediği gibi: “Siz biliyorsunuz.”
"MEDYUM MUYUZ?"
"Biz nereden bilelim hocam? Neden bilelim? Bu “Şenol Güneş-Fikret Orman birbirinden iğreniyor” süper palavrasını ortaya atanlar gibi Medyum Memiş’e, Keto’ya değil, Muhammed Ali, Cruyff gibi büyük sporculara, İslam Çupi gibi onları en güzel yazanlara özeniyoruz. Olmadığımız yerde olan bir şeyi biz nereden bilelim? Ayrıca bilmesi gerekenler sadece biz değiliz, Türkiye Milli Takımı’nın taraftarı olan herkes bilmek istiyor. Terim bile olan biteni halka açık seçik anlatacak özgüvende değilse, Türkiye Milli Takımı etrafında ne acayip güç oyunları dönüyor, Allah bilir! Biz bu oyunları değil, daha fazla Enes Ünal, Cengiz Ünder, Emre Mor istiyoruz; biz Dünya Kupası’na tekrar gitmek istiyoruz...
"Peki, bu genç yeteneklerin uzun süre idol bellediği, delikanlılığında Şehremini Lisesi’nin halı sahasında “Son dakika Arda’nın golü, Türkiye Dünya Kupası şampiyonu” diye bağıra çağıra hayaller kuran Arda, hiç Dünya Kupası’na gitmeden Türkiye formasını nasıl bırakabilir? TFF, sahi sen neden varsın? Çok sevdiğim Arda kim ki ay-yıldızı Ömer Seyfettin’in ‘Diyet’ hikâyesindeki adam edasıyla bırakıyor, kendi kendine bıraktığını açıklayabiliyor?
"TFF, bir zahmet toplanıp Arda’ya yaptığı büyük hatanın cezası kadar kadro dışı versen olmaz mıydı? Dünyada hangi milli takım hep grubundaki en zayıf halkayla karşılaşmadan önce krize girer? Keşke Kosova ve Kazakistan daha güçlü olsaydı, ama değil ikisi de bulundukları grubun en zayıf halkası. Milli Takım tarihinin en başarılı kalecilerinden Volkan Demirel, Kazakistan; faal en kariyerli Türk futbolcu Arda, Kosova maçından önce bıraktı! Sonra Ali Ece çıldırdı, benim en çıldırmış halim bile bu krizleri yönetemeyenlerin yanında Marko Paşa gibi kalır!
"GAZETE SAHİBİ"
"Sahi, nasıl olur da futbola bayağı para harcayan iddialı bir ülkenin federasyon başkanı, aynı anda ülkenin en çok satan 10 gazetesinden 2’sinin sahibi olabilir? İngiltere Federasyon Başkanı Clarke’ın Guardian ya da Daily Mirror’ın sahibi olması mümkün mü? Kanunlara, yani mantığa göre mümkün değil. Arda, maalesef Bilal Ağabey’e ne diyor: “Seni bu uçağa alanın.” Ah be Arda, Bayrampaşalılığın neresinde patrona kızıp işçiye küfretmek var?
"Yazarken elim ayağım titriyor: Arda, Bayrampaşa’da seninle ilk tanıştığımızda senin hayallerin neydi? Sen Madrid’deyken spor aşkına NBA izleyip İstanbul’daki İsmail Şenol’la sürekli mesajlaşan, boş zamanlarında Sergen, Ercan Taner taklitleri yapacak kadar futbola aşık Arda, nasıl olur tüm bunlar? 15 yıl hayalini kurduğun Türkiye kaptanlığından nasıl bu kadar saçma sapan şekilde vazgeçersin? Bir Barcelona oyuncusu bunu yapar mı be paşam? Pubis sakatlığın sonrası iğrençliklere karşı bile kendin kalmıştın. Ne oldu? Sen anlat da öğrenelim... Putlaştırılan oyuncular, Milli Takım etrafına örülen sanal duvarlar, Milli Takım’da bireysel egoların toplamının Milli Takım’ın kolektif egosunun en az 100 katı olması. Kendilerine sorsan herkes yaşayan efsane, peki nasıl oldu da 40 yıllık hayatımda Türkiye sadece 1 kez Dünya Kupası’na katıldı?"