15 Temmuz Darbe Girişimi

AKP'li Tunç: 98 bin kamu çalışanı ihraç edildi, 1401 dernek kapatıldı

"FETÖ'yle aidiyeti, irtibatı, iltisakı olan kişilerin tespitinde kılı kırk yaran bir inceleme yapılmaktadır"

09 Şubat 2017 14:38

AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, dün yayınlanan 686 sayılı KHK'yla birlikte toplam 98.058 kamu çalışanının ihraç edildiğini, toplam 110 bin dernekten 1.401 tanesinin ise kapatıldığını söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda HDP’nin grup önerisi üzerinde söz alan Tunç, "FETÖ'yle aidiyeti, irtibatı, iltisakı olan kişilerin tespitinde kılı kırk yaran bir inceleme yapılmaktadır" derken ihraçların arkasının geleceği mesajı verdi.

Tunç, "FETÖ terör örgütünün özellikle yargı, emniyet, askeriye, millî eğitim ve üniversiteler başta olmak üzere devletin tüm kurumlarından temizlenmesi, bu tehlikenin tamamen ortadan kaldırılması için bir mücadele verilmektedir” diye konuştu.

HDP’nin "OHAL kanun hükmünde kararnameleriyle kamu çalışanlarına yönelik ihraçların hukuksuzluklara yol açtığı" gerekçesiyle verdiği Meclis araştırma önergesine ilişkin AKP’li Tunç’un konuşması şöyle:

"15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 20 Temmuz'da gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurulu toplantısında alınan tavsiye kararı ve ardından gerçekleştirilen Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısıyla birlikte Anayasa'nın 120'nci maddesi çerçevesi içerisinde ilan edilen OHAL kararı 21 Temmuzda da yüce Meclis tarafından onaylanmış ve bu OHAL kararı çerçevesi içerisinde de 21 tane kanun hükmünde kararname yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Öncelikle şunu ifade etmemiz lazım: 15 Temmuz darbe girişimi, cumhuriyetimize yönelik, demokrasimize yönelik bir saldırıdır, ülkemize karşı bir işgal girişimidir, millî iradeye, Türkiye Büyük Millet Meclisine saldırıdır, temel hak ve özgürlükleri yok etme girişimidir. Milletimiz 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlıkla bu hain girişimi bertaraf etmiş, ülkesine, bayrağına, istiklal ve istikbaline sahip çıkmış, tüm dünyaya demokrasi mücadelesinin nasıl verildiğini göstermiştir. Milletimizin bu mücadelesini akim bırakmamak için devletimizin tüm kurumları devreye girerek alınması gereken tedbirleri almaya başlamışlardır. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nca alınan OHAL kararının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasıyla birlikte, darbeye teşebbüs eden FETÖ mensuplarının devletin kurumlarından temizlenmesi ve darbeye zemin hazırlayan mevzuatın değiştirilmesi, idari yapıya yönelik tedbirler süratle alınmaya başlanmıştır. Bu mücadelenin hukuki dayanağı; başta, Anayasamızın 119, 120, 121'inci maddeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'dir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddesinde devletlerin kendilerini korumaya yönelik alacakları kararlar orada belirtilmektedir. Bu çerçevede OHAL kararı alınmış ve kanun hükmünde kararnameler de bu çerçevede yayımlanmakta ve yürürlüğe girmektedir.

"Ülke olarak darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ mensuplarıyla mücadelemizi sürdürürken darbeyi tüm unsurlarıyla bertaraf etmeye çalışırken diğer terör örgütleri de aynı anda düğmeye basmışlar, ülkemize karşı âdeta topyekûn bir saldırıya geçmişlerdir. O nedenle, ilan edilen OHAL tüm terör örgütleriyle, PKK'yla, PYD'yle, DAİŞ'le, DHKP-C ve diğer terör örgütleriyle mücadeleyi de kapsamaktadır. Nitekim, çıkarılan KHK'larda bu örgütlerle mücadelenin göstergesi olan kararların da alındığını ve uygulamaya konulduğunu görmekteyiz.

"FETÖ terör örgütünün özellikle yargı, emniyet, askeriye, millî eğitim ve üniversiteler başta olmak üzere devletin tüm kurumlarından temizlenmesi, bu tehlikenin tamamen ortadan kaldırılması için bir mücadele verilmektedir. Bu mücadelede başarılı olmak zorundayız değerli milletvekilleri, ülkemizin aynı tehlikelerle bir daha karşılaşmaması için gerekli tedbirleri almak durumundayız aksi takdirde geleceğimize, çocuklarımıza karşı sorumlu oluruz.

"Bugüne kadar yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle, dünkü 686 sayılı KHK'yla birlikte toplam 98.058 kamu çalışanı ihraç edilmiştir. Yine, ülke genelindeki toplam 110 bin dernekten 1.401 tanesi bu KHK'larla kapatılmıştır. Terör örgütüne destek olan özel şirketlere kayyum atanarak terör örgütünün finans kaynaklarına el konulmuş, özel okullar, yurtlar kapatılarak mülkiyetleri millete iade edilmiştir. FETÖ'yle aidiyeti, irtibatı, iltisakı olan kişilerin tespitinde kılı kırk yaran bir inceleme yapılmaktadır. Kamu kurumlarında öncelikle açığa alma işlemi yapılarak bir araştırma neticesinde ihracın gerçekleştiğini görüyoruz. 100 bin kişiden bahsediyoruz değerli milletvekilleri, bu sayı daha da artabilir çünkü soruşturmalar devam ediyor. Bu kadar büyük bir sayı içerisinde hatalar da olabilir ama bu hataların zaman içerisinde düzeltildiğini, KHK'lar yayınlanırken iade kararlarının da verildiğini hep birlikte görüyoruz. İtirazlar için oluşturulan mekanizmada başvuru sayısının yoğunluğu, mükerrer başvurular, bu kadar yoğun bir başvuru neticesinde, tabii ki, soruşturmalar neticesinde alınacak kararlarda elbette ki gecikmeler olmaktadır; bunları da olumlu karşılamak gerekir çünkü 15 Temmuzun ülkemize verdiği hasar çok büyüktür, bu hasarı giderirken de biraz sabır gerekmektedir. Bu hasarı gidermekte de siyasi partilerimiz birlik ve beraberlik içerisinde olmalıdır."