Politika

AKP kurucularından Yalçınbayır: Partiyi oligarşik bir yapı ele geçirdi

AKP'nin kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır: 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından apaçık Anayasa’ya aykırı düzenlemeler yapılıyor

01 Ağustos 2014 13:07

AKP’nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır Genel sekreter iken düşüncelerini yetkili organlarda rahatlıkla açıkladığını, ancak daha sonra bunların uygulanmadığını belirterek, "Kanunlar katılımcı anlayışla hazırlanmadı. Oligarşik bir yapı tarafından hazırlandı. Milletvekillerine ‘noktasına, virgülüne dokunmayacaksınız’ denildi. Parti içi mekanizmalar görüş bildiremez oldu" dedi.

Zaman'da yer alan habere göre Yalçınbayır, denetimlerle ilgili en önemli konunun Sayıştay raporları olduğunu, ancak bu raporların Meclis’e sunulmaz hale geldiğini bildirdi.

“Yasamada denetim yok, yürütmede denetim yok" diyen Yalçınbayır, "Denetim elemanları bakana bağlı, özerk değil, özgür değil. Yargıda denetim var mı? Yargıya müdahale eden, yargıya el atan, yönetmelikleri kaldırarak, yeni düzenlemeler yaparak ve polisi tarumar eden bir anlayışı hakim kılarak hareket ederseniz o ülkede denetim olmaz. O zaman da ‘Türkiye muhaberat devletine doğru gidiyor’ eleştirileri ortaya çıkar" ifadelerini kullandı.

Yalçınbayır, "Türkiye’nin güvenliğini sağlayan kurumlar, polis, MİT, jandarma istihbarat, Genelkurmay istihbarat bir de Milli Güvenlik Müsteşarlığı’dır. Bu kurumları siz eğer partizanca yönetmeye kalkarsanız, parti devlet anlayışını getirirsiniz. Hafiyelik, gizlilik istihbaratın en önemli işi. Siz bu işle uğraşan bir birimin başkanını özgürlük alanı olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na atayamazsınız. Demokratik ülkede bu olmaz, onun işi hafiyeliktir, onun işi istihbarattır. İstihbaratın ikinci başkanını telekomünikasyonun başına getirdiniz” diye konuştu.

 

'Apaçık Anayasa’ya aykırı düzenlemeler yapılıyor'

 

Ertuğrul Yalçınbayır, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından yapılan yasal düzenlemelerin tamamının rövanşist bir anlayışla hazırlandığına dikkat çekti. Böyle bir anlayışla hukuk devletinin tesis edilemeyeceğinin altını çizdi: “Apaçık Anayasa’ya aykırı düzenlemeler yapılıyor. Uluslararası kurallara aykırı düzenlemeler yapılıyor. Anayasa Mahkemesi yarın öbür gün iptal ederse, iptal edilinceye kadar hüküm ifade etmek üzere düzenleme yapılıyor. Yargının işine bu kadar siyasetin müdahil olması bir fonksiyon gasbıdır. Bana zenginlik lazım değil, hukuk ve adalet lazım. Eğer adaleti, hukukun üstünlüğünü hakim kılmazsanız kendi hukukunuzu yaratırsanız, kendi hevesinize, arzunuza, kendi hırsınıza mağlup olursunuz. Kendi gururunuzu ve iktidarınızı gözetirsiniz ve bunlara ses çıkarmayanlar bu konuda pasif duranlar, mutlak iktidarı yaratırlar. Tarih bunlarla dolu. O, mutlak iktidar sahipleriyle helak olanlar pasif olarak bunlara destek verenler aktif dahi olsa orada dövülenlerdir.”

 

'Türkiye, büyük zarardadır'

 

AKP’nin kurucu genel sekreteri Yalçınbayır, adrese teslim hakim ve savcı atamaları ile mahkemelere yapılan baskıların adalet mekanizmasına zarar verdiğini belirtirken ‘geçmiş zamanlarda bunlar yapmışlardı, şimdi bunun karşılığını görüyorlar’ görüşünü de kabul etmediğini bildirdi. Yalçınbayır, “Geçmiş zamanlarda yapılanların karşılığı için değil, rövanş almak için yapılıyorsa fevkalade tehlikeli. Hesap sormak için yapılıyorsa, hesap sormanın usulü, yolu ve yöntemi bellidir. Kendi nefsiniz için, kendi iktidarınızı sürdürmek için, yandaşlarınızı, çocuğunuzu, korumak için kanun yapıyorsanız zararda, ziyandasınız. Şu andaki gidiş çok kötüdür, kurtuluş değildir, kurtuluş adalettedir, kurtuluş hak ve hukuktadır, o doğrultuda düşünüp, çalışmak ve sabretmektedir.”

 

Bunlar Yüce Divan’lık işlerdir

 

Yalçınbayır, Gülen cemaatine yakın olduğu öne sürülen 100 bin şirketin fişlendiği iddialarına ilişkin ise "Yüce Divan’lık mesele" olarak değerlendirdi. Hukuk devletinde en önemli işin eşitlik olduğunu kaydeden Yalçınbayır, iktidarların husumete dayalı iş yapamayacağını söyledi. Yalçınbayır, “Geçmiş dönemde yapılanlardan fazlası şimdi yapılıyor. Bu iddialar bir bakanın, hükümetin gitmesi için gensoru verilmesi gereken hususlardır. Soruşturulur bunlar, yüce divanlık işlerdir. Bu şekilde tutum ve davranışlar hukuk devletiyle bağdaşmıyor. Bakan onu öyle yaparken kendi yakınlarına, kendi kardeşlerine neler yapıyorsa onun için de sorgulandığını bilecek. Onlara bir yönetim emaneti verildi, dağıtma emaneti verilmedi. Sözüne dikkat et, verilen emanete dikkat et. Sözlerine ve emanetlerine dikkat etmeyenler er ya da geç hesap verecektir.” ifadelerini kullandı.