Gündem

Ahmet Hakan'dan CHP'ye: Kafamın tasının atmasının önüne ben bile geçemem

"Kaftancıoğlu öyle çok radikal, öyle çok aykırı biri değil"

19 Ocak 2018 07:04

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, dün "istifa etmeli ya da görevden alınmalı" CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için yeni bir açıklama yaptı. Hakan, "İstanbul'da yine ve yeniden yenildiğinizde, 'Tayyip Erdoğan nasıl oluyor da her defasında kazanıyor, o yoksa bir siyaset dehası mı?' falan diye sorularla gelmeyin bana" diyerek, "Çünkü kafamın tasının atmasının önüne ben bile geçemem" ifadesini kullandı.

TIKLAYIN: Ahmet Hakan: Canan Kaftancıoğlu istifa etmeli ya da görevden alınmalı

Hakan'ın "Kaftancıoğlu olayı: Bir kez daha tane tane anlatıyorum" başlığıyla (19 Ocak 2018) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu...

Gayet radikal görüşlere sahip olabilir.

Son derece aykırı yaklaşımlar ortaya koyabilir.

Mesele burada değil.

*

Mesele şurada:

Böyle bir siyasetçinin...

Merkezde kalmaya özen gösteren, toplumun tüm kesimlerini kucaklamaya çalışan, oy tabanını genişletmeye çalışan, mesela Saadet Partisi tabanıyla bile duygudaşlık arayışında olan, mevcut iktidara alternatif olma iddiasında olan ve yaklaşan başkanlık seçiminde toplumun en az yüzde 50 artı 1’ini bir araya getirmeye çalışan CHP’nin İstanbul İl Başkanı olmasında.

*

Kaldı ki Canan Kaftancıoğlu...

Öyle çok radikal, öyle çok aykırı, öyle çok aşırı sol görüşlere sahip ve bunları fevkalade içselleştirmiş bir siyasetçi izlenimi de vermiyor.

Yani karşımızda CHP’yi daha da büyütme iddiasında sol bir manifestoyla ortaya çıkmış bir siyasetçi yok.

*

Zaten Canan Kaftancıoğlu tartışması...

Selahattin Demirtaş’a gönderdiği selamı ve birkaç popülist sol kelamı bir tarafa bırakırsak...

Temellendirilmiş, içselleştirilmiş bir siyasi yaklaşım üzerinden yürümüyor ki!

*

Canan Kaftancıoğlu tartışması...

- Sosyal medyada yaptığı son derece sakil paylaşımlar...

- İktidarın tepe tepe kullanmasına son derece müsait yığınla malzeme.

- Özürle geçiştirilmeye çalışılan son derece çirkin bir küfür...

- “Küfrü sehven paylaştım” türü iktidar cephesinden geldiğinde hepimizin alay edeceğimiz türden bir savunma...

- “Domuz kemiklerinin bulunduğu tabaktaki çatal-bıçak karşı taraftaydı” falan türü tuhaf izah...

Üzerinden yürüyor.

*

Ben de işte tam da bu nedenle ve gayet iyi niyetle...

- Bu durum partinizi yıpratır.

- İktidar cephesinin eline inanılmaz bir malzeme sunar.

- İstanbul’da bir milim gidemezsiniz.

- Yüzde 25’i bile arar hale gelirsiniz.

- Hiç arzu etmediğiniz sonuçlarla karşılaşırsınız.

- Kamuoyunda yıpranırsınız.

- Esnaf gezisine bile çıkamazsınız.

Diye uyarıyorum.

*

“Karışma kardeşim bize” diyorsanız.

“Biz memnunuz halimizden” diyorsanız.

“Canan Kaftancıoğlu şahane” diyorsanız.

“Oy almasak da olur” diyorsanız.

“İktidara malzeme vermek istiyoruz, sana ne” diyorsanız.

Yani...

Çok memnunsanız...

O zaman ben gölge etmeyeyim...

Buyurun, hayrını görün.

*

Yeter ki...

Yine ve yeniden yenildiğinizde...

“Tayyip Erdoğan nasıl oluyor da her defasında kazanıyor, o yoksa bir siyaset dehası mı?” falan diye sorularla gelmeyin bana.

Çünkü kafamın tasının atmasının önüne ben bile geçemem.