Medya

Ahmet Hakan: Erdoğan istiyor ki, müze açsın, nostaljik takılsın; Gül istiyor ki fikir sorsun, görev versin

"Abdullah Gül ayrı baş çeksin diye bir umut bekleşenlere sesleniyorum: Size ekmek çıkmaz"

06 Aralık 2016 12:17

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, son olarak Kayseri'deki müze açılışında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül hakkında "İhtilaf umut bekleşenlere sesleniyorum: Size ekmek çıkmaz" diye yazdı. "Erdoğan istiyor ki, Gül orada bir köşede kalsın, nostaljik takılsın, müze açsın, ne dediği pek anlaşılamayan açıklamalar yapsın falan" diye yazan Hakan, Gül'ün istekleri hakkında ise "Erdoğan kendisini bir köşede yapayalnız bırakmasın, yeni bir vazife versin, arasına alsın, fikir sorsun, 'Gel Abdullah kardeşim, sana ihtiyacım var' desin, 'Bizler kurucu babalarız' desin, itibar bahşetsin, kürk giydirsin, at bağışlasın, emekliye ayırmasın, unutmasın, küstürmesin" yorumunda bulundu.

Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (6 Aralık 2016) nüshasında yayımlanan 'Tayyip Erdoğan ne istiyor, Abdullah Gül ne istiyor' başlıklı yazısı şöyle:

Recep Tayyip Erdoğan istiyor ki...

*

Abdullah Gül orada bir köşede kalsın, nostaljik takılsın, eski günleri yâd etsin, bu zamana kadar yaptığı vazifelerle yetinsin, 15 Temmuz gecesi yaptığı gibi gerektiğinde hükümete destek çıksın, müze açsın, eski güzel günlerin hatırasıyla avunsun, arada “Aktif siyaseti bıraktım” diye açıklama yapsın, sergi gezsin, kitap yazsın, ne dediği pek anlaşılamayan açıklamalar yapsın falan...

*

Abdullah Gül istiyor ki...

*

Recep Tayyip Erdoğan kendisini bir köşede yapayalnız bırakmasın, eski güzel günleri yâd etmekle yetinmesine izin vermesin, yeni bir vazife versin, arasına alsın, fikir sorsun, “Gel Abdullah kardeşim, sana ihtiyacım var” desin, “Bizler kurucu babalarız” desin, itibar bahşetsin, kürk giydirsin, at bağışlasın, emekliye ayırmasın, unutmasın, küstürmesin falan...

*

Eğer buna ihtilaf denilebilirse...

Aralarındaki tek ihtilaf budur, bu kadardır.

*

Abdullah Gül ayrı baş çeksin diye bir umut bekleşenlere sesleniyorum:

Böyle bir ihtilaftan size ekmek çıkmaz.

Sebep değil sonuçtur

- Doların yükselişi sebep değil sonuçtur.

*

- Ayrılık sebep değil sonuçtur.

*

- Tavlada şans sebep değil sonuçtur.

*

- Melih Gökçek sebep değil sonuçtur.

*

- Dünyada esen popülizm rüzgârları sebep değil sonuçtur.

*

- “Cin Hastanesi” sebep değil sonuçtur.

*

- Diyanet’in umre için dolar istemesi sebep değil sonuçtur.

En çok Fatih Terim bozulmuştur sanırım

Osmanlıspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay, ekonomik krizle mücadele eden hükümete destek için 20 bin dolar borç vermeye hazır olduğunu ifade etmiş.

*

Bu açıklamaya en çok Fatih Terim bozulmuştur diyorum ve kaçıyorum.

Bir şey soracağım

Seçim kaybeden siyasetçinin anında istifayı basabildiği bir ülke olmamız için kaç yıl geçmesi gerekiyor?

Bir şey söyleyeceğim

Avrasya Tüneli’nin adı “Avrasya Tüneli” olsun.

Ve bu iş tatlıya bağlansın.

Numan Kurtulmuş: Ben asla gayrimüslümlere gavur demedim, demem

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün yazdığım “gâvur” eleştirisi üzerine aradı.

*

Söyledikleri şunlardı Kurtulmuş’un:

- Ben “gâvur” diyerek gayrimüslimleri kastetmemiştim. “Gâvur” ile “gayrimüslim” arasında net bir çizgi çizmiştim.

- Ne dediğimi yazılı metinden okuyorum:

- “Bizim için gâvur, gayrimüslime verilen isim değildir. Bizim lügatimizde gâvur, despota, zalime, emperyaliste verilen isimdir. Hatta Anadolu’da bazı yerlerde hâlâ kullanılır, “Gâvur gibi adam” derler. Adam Müslüman’dır ama zalim bir adamdır, haksızlık yapan bir adamdır, onu söylemek için gâvur gibi adam derler.”

- Eşimin memleketinde “gâvur hacı” diye bir lakap var. Hacca gitmiş adama bile gâvur deniyor. Neden deniyor? Çünkü adam zulmediyor.

- Siz bana “Müslüman zalime niye gâvur demiyorsunuz” diye soruyorsunuz ya... Anadolu demiş zaten. Biz de o anlamda diyoruz.

- Beni tanıyorsunuz. Ben nefret suçu işleyecek, gayrimüslimlere “gavur” diyecek biri değilim.

*

Numan Kurtulmuş’a bu açıklaması için teşekkür ediyorum.


Yazının tamamını okumak için tıklayınız