Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Habertürk yazarı Nagehan Alçı, eşi Rasim Ozan Kütahyalı ve gazeteci Ümit Zileli’ye verilen 105 günlük hapis cezasının kanun yararına bozulması için başvuruda bulunacaklarını bildirdi. Gül, "AK Parti hükümeti olarak işkenceye sıfır tolerans politikası uyguladıklarını" söyledi.
Alçı, Kütahyalı ve Zileli'ye dönemin Diyarbakır Cezaevi müdürü Binbaşı Esat Oktay Yıldıran'a "İşkenceleri yüzünden PKK güçlendi" dedikleri için ceza verilmişti.
Alçı "O utanç verici karara Adalet Bakanı’nın tepkisi" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Çarşamba günü İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Sabri Usta’nın skandal kararından bahsettim. 34 kişinin işkenceler sebebiyle öldüğü Diyarbakır Cezaevi’nde, yüzlerce kişiye o işkenceleri yapan Esat Oktay Yıldıran’a “işkenceci” dediğimiz için bana, Rasim’e ve Ümit Zileli’ye 105 gün hapis cezası verilmişti. Üstelik gerekçeli kararda “Diyarbakır Cezaevi’nde işkence yapıldığı kanıtlanamaz ve TSK övünç madalyalı Esat Oktay’a işkenceci demek de yargısız infazdır” deniyordu.
Bu hapis cezaları paraya çevrilmiş ve kesinleşmişti. Temyiz yolu kapatılmış ve İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Esat Oktay Yıldıran işkence yapmıştır” demeyi fiilen yasaklamıştı. Sevgili avukatımız Esennur Ezgi de kalan son hukuk yolu olan Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaktı.
Vaziyet böyleyken yazdığım yazının üzerine üst düzey yargı yetkililerimizden çok sayıda telefon aldım. Hepsi de bu adaletsiz karara tepkiliydi ve artık “bireylerin haklarını değil devleti koruyan” yargıç anlayışının değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Dün öğle saatlerinde de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül beni aradı ve bu kararın adalete aykırı olduğunu ifade ederek pazartesi günü Yargıtay Başsavcılığı’na kararın “kanun yararına bozulması” yönünde başvuracaklarını söyledi.
Kısacası Adalet Bakanlığı’nın başlattığı kanun yararına bozma süreci bu doğrultuda sonlandığında Diyarbakır Cezaevi ve Esat Oktay Yıldıran’ın yaptığı işkencelerle ilgili gazeteciler özgürce yazabilecek. Mağdurlar ve orada işkenceyle öldürülenlerin yakınları özgürce konuşabilecek. Yüzlerce insanın şahit olduğu işkenceler, “TSK övünç madalyalı subayımız ne yaparsa meşrudur” anlayışıyla görmezden gelinmeyecek.
Sayın Gül bana AK Parti hükümeti olarak işkenceye sıfır tolerans politikası uyguladıklarını, Diyarbakır Cezaevi’nde ve diğer tüm cezaevlerinde işkence görmüş yurttaşlarımızın yanında olduklarını söyledi. Kürt yurttaşlarımızın hakları ve özgürlükleri konusunda hassasiyetini anlattı.
Özgürlük ve adalet adına Sayın Abdulhamit Gül’e çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin böyle bir Adalet Bakanı’na sahip olması mutluluk verici. Kendi adıma teşekkür etmiyorum; çünkü açıkçası bu mahkûmiyet kararı hem benim ve eşim için hem de Ümit Zileli için gurur nişanesiydi. Ülkemiz ve yargımız bu “kanun yararına bozma” kararıyla bir utançtan kurtulacak...