Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ'dan "Abdullah Öcalan" iddialarına yanıt: Yalan söylüyorlar

"Öcalan ile alakası olmayan çalışmayı, teknik görevlendirmeleri, yazışmaları alıp Öcalan ile görüştüler diye çarpıtıyorlar"

05 Mayıs 2023 12:32

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, iktidarın Abdullah Öcalan'la görüşülmesi için İmralı'ya heyet gönderdiği iddiasını yalanladı. Bozdağ, "Yalan söylüyorlar. Ellerinde belge var dedikleri kısımlar oraya zaman zaman teknik heyetler gider. Böyle bir görevlendirme ile ilgili yapılan çalışmaları çarpıtıyorlar. Öcalan ile alakası olmayan çalışmayı, teknik görevlendirmeleri, yazışmaları alıp Öcalan ile görüştüler diye çarpıtıyorlar. O belgelerde ne yazdığını ben biliyorum. Bu bir ahlak meselesi. Orada bir sürü teknik anlamda sorun oluyor. Oraya teknik ekip gidiyor. Bunun Öcalan ile hiç alakası yok" dedi.

Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Erdoğan İmralı’ya heyet gönderip ne istemiş olabilir sizce? İstediğini alamayınca yine hepimizi terörle işbirliği yapmakla suçlamaya başladı anlaşılan. Bu iki yüzlülüğün takdirini size bırakıyorum” demişti. Demirtaş, daha sonra bu görüşmeyi doğruladığını da belirtmişti.

Bozdağ, CNN Türk ekranında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.

"Devlet sürekli Öcalan’la görüşüyor"

AKP’nin Diyarbakır’da birinci sıradan milletvekili adayı gösterdiği Galip Ensarioğlu, iktidarın sürekli Öcalan'la görüştüğünü belirtmişti. Medyascope'a konuşan Ensarioğlu, şunları söylemişti:

“Devlet sürekli Öcalan’la görüşüyor. Öcalan çözüme katkı sunmak istediği zaman, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne, bu silahlı şiddetin son bulması için eğer bir katkı sunmak istiyorsa ve buna devlet de inanıyorsa bu tür görüşmeleri sürdürür. Ancak bugün itibarıyla bunun koşullarını ortadan kaldıran bizatihi HDP’nin kendisidir, Kandil’in kendisidir. Yani Öcalan’ı tecrite mahkum eden devlet değil, Öcalan’ı tecride mahkum eden bizatihi Kandil’dir, bizatihi HDP’nin kendisidir. Çözüm sürecini boşa çıkaran, sabote eden, Öcalan’ı rolünü boşa çıkaran yine kendileridir.”

Bozdağ, CNN Türk ekranında gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Bozdağ, şunları söyledi:

(The Economist Erdoğan'ı hedef aldı) Türkiye'deki seçimlere müdahale etmeye çalışıyorlar. Türkiye'deki seçimler sadece Türk halkı tarafından değerlendirilmiyor. Aynı zamanda yurt dışında da yakından takip ediliyor. Pek çok çevre müdahale için değişik davranışlar ortaya koyuyor. The Economist onlardan biri. Amaç Türkiye'nin tercihine müdahale girişimi. Türkiye'nin seçimini yapmayacak. Cumhurbaşkanını ya da vekilleri Washington seçmeyecek, milletimiz seçecek.

'Şanlıurfa'nın birinci tercihi AK parti'

Şanlıurfa'daki Kürt kardeşlerimizin birinci tercihi AK Parti, Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Şanlıurfa'da herhangi bir sorun, sıkıntı yok. Buradaki herkesin birinci partisi AK Parti, cumhurbaşkanı adayı da sayın Erdoğan. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Kılıçdaroğlu'nu desteklemesi onların birlik içinde olduğunu gösteriyor. Mithat Sancar da, 'hedeflerimiz ortak' dedi. Bazı sözler verdikleri o açıklamalarda çıkıyor. Onlar da Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyor, bize verdiğin sözleri açıkla, diyorlar. Buradan Kılıçdaroğlu'na hedef birliği ettiğiniz konular, taahhütleriniz nelerdir diye çağrıda bulunuyorum.

Sırrı Süreyya Önder'in açıklamaları

Tecrübesi olan biri, CHP'nin kodlarını bilir. Orada cesur bir irade olmadığını en iyi o bilir. Leyla Zanalardan, Hatip Diclelere herkes şahit. Yan yana HDP ile fotoğraf çektirmekten korkan CHP şimdi çıkmış şimdi çıkmış taahhütlerde bulunuyor ve açıklamaktan korkuyor. Şimdi Önder'e seslenmek isterim, taahhütlerini açıklamayan biri çözüm sürecini başlatma cesaretini gösterebilir mi? Cumhurbaşkanımız, milli birlik sürecini başlatırken de biz baldıran zehrini içtik dedi ve öyle yürüttü. Önder biliyor ki Kılıçdaroğlu'nda öyle bir cesaret yok. Kendilerine kapalı kapılar ardında verdiği sözleri Kılıçdaroğlu çıksın açıklasın. HDP,  kendi kendilerine Cumhurbaşkanımıza duydukları nefreti kamufle etmek için başka başka şeyler söylüyorlar

Kılıçdaroğlu'nun 17-25 Aralık ifadeleri

Yıllar sonra da olsa cumhurbaşkanımıza kumpas kurulduğunu, o kasetlerin kurmaca olduğunu itiraf etmiş oldu. Kendisinin de o kumpasa destek vermiş olduğunu itiraf etti. Soruşturmalar vardı, onları ifşa etmek suçken Kılıçdaroğlu, o kasetleri getirip grupta dinletti ki millete hakikatmiş gibi gösterdi. Vaktiyle Türk halkını aldattığını gösteriyor bu. Kılıçdaroğlu'nu aldattığı Türk halkından özür dilemeye davet ediyorum. Özür dilemesi asgari ahlak kurallarının gereğidir.

Akşener'in "Öcalan ile görüşüyorlar" iddiası

Yalan söylüyorlar. Ellerinde belge var dedikleri kısımlar oraya zaman zaman teknik heyetler gider. Böyle bir görevlendirme ile ilgili yapılan çalışmaları çarpıtıyorlar. Öcalan ile alakası olmayan çalışmayı, teknik görevlendirmeleri, yazışmaları alıp Öcalan ile görüştüler diye çarpıtıyorlar. O belgelerde ne yazdığını ben biliyorum. Bu bir ahlak meselesi. Orada bir sürü teknik anlamda sorun oluyor. Oraya teknik ekip gidiyor. Bunun Öcalan ile hiç alakası yok. Teknik sorunları gidermek için yapılan şeyler. Kandil açıklama yapıyor, 'Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz' diye. Onlar ne dedi, 'terör varsa biz yokuz' diye. Söylediklerini çiğnemek için bunu söylüyorlar. O hâkimin adını açıklayın. O belgeleri yayınlamazlarsa yarın ben bütün basına vereceğim. Yayınlamaları çağrısında bulunuyorum.

"Darbe" ifadeleri

Onların kasıtları açık ama bu kasıtlar üzerinden çarpıtma yapıyorlar. Türkiye'deki sistem değişikliği üzerinden yürüyen süreç var. Seçimde halkın verdiği irade darbe olmaz. AK Parti'nin kurulduğu günden savunduğu şey milletin sandıkta verdiği iradenin korunması gerektiği. Milletin iradesi ile iktidarda kalan partinin milletin iradesini tartışması söz konusu değil, milletin iradesi başımızın tacıdır. Milletin iradesi bir darbe olarak anlaşılamaz. Mehmet Uçum'un söylediği o değil. Süleyman Bey de Mehmet Bey de demokrat biridir. Milletin iradesine darbe demeyecek kişilerdir.

Ses kaydı iddiaları

Süleyman Bey'in dedikleri ayrı bir konu. Bunu ona sorarsanız daha doğru olur. Kılıçdaroğlu'nun büyükelçiliklerle görüştüğü sır değil. Sadece büyükelçilerle değil, yurt dışına gitti oralarda açık görüşmeler yaptığı gibi kayıp saatleri var. Görünen kısım var görünmeyen kısım var. CHP'den büyükelçilere ziyaret olduğu sır değil. Belediye başkanları balıkçıda yemek yediler. Görüşmeler normal ama görüşmelerdeki konular normal mi değil mi buna bakılmalı. Biden'ın kendi kampanyası sırasında Türkiye'deki seçime müdahale edeceğinden sonra bunların ne anlama geldiğini görüyoruz. The Economist'in manşeti ortada. Kimi temsilcileri ABD'nin kendi seçimi gibi görüyor, doğal müttefiki gibi CHP. Bu seçim bizim seçimimiz size ne, demeleri lazım. Görüştük, seçimle bir şey konuşmadık, demeleri lazım. Türkiye'nin seçimlerine müdahil olmaya çalışan elçiler olduğu açık.

İçişleri'nde paralel seçim takip sistemi iddiası

Türkiye'nin en iyi yaptığı işlerin başında seçim gelir. Seçimlerin hiçbirine şaibe bulaştırılmamıştır. Milletin de itimat ettiği sonuçlar çıkmıştır. Seçimi YSK yapmaz, koordine eder ihtilafları çözer. Seçimde hile yapılması fiilen imkansız bir durum. Bir parti bunu diyorsa seçimi kaybetme konusunda sonuçları almıştır. Seçim sonuçlarına dönük bahane üretiyorlar. Bizim de seçimi takip etmek için başkanlığımız var. Kendi beceriksizliklerini örtmek için başkalarına şunu yapıyor bunu yapıyor diyorlar. İçişleri Bakanlığı için bu değerlendirmeler kabul edilemez. İçişleri Bakanlığı'na teşekkür edecekleri yerde saldırıyorlar.

Şanlıurfa'da yeni dönemde mevcut sorunlarını görerek hareket edeceğiz. Beklentilerini iktidarın gücü ile yerine getireceğiz. Sorunları konuşan değil çözümleri konuşan anlayışla hareket ediyoruz. Yaşanılan sorunların üzerinde duracağız. Kuyudan su ihtiyacı karşılanıyor. İçme suyunda kırsalda ciddi bir sorun var. Proje çalışmasını başlattık."