Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ: Cezaevlerimizde ve Türkiye'de işkence yoktur

"İşkence yapan herkes karşısında hukuku bulur"

22 Temmuz 2022 17:06

Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kars Et Entegre Tesisi açılışını yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Cezaevlerimizde ve Türkiye'de işkence yoktur. Yapanlar da karşısında hukuku bulur" dedi.

Bozdağ, özel uçakla geldiği Kars'ta, Harakani Havalimanı'nda Vali Vekili Mehmet Zahid Doğu, AKP Milletvekili Ahmet Arslan ile Yunus Kılıç, AKP Kars İl Başkanı Adem Çalkın ve partililer tarafından karşılandı. Bakan Bozdağ ilk olarak valiliği ziyaret etti. Şeref defterini imzalayan Bakan Bozdağ’a Kars Vali Vekili Mehmet Zahid Doğu tarafından opsidyen taşından yapılan hediye verildi. Valilikte çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Bozdağ daha sonra Kars Adalet Sarayı'nı ziyaret ederek Başsavcı Abdullah Amanvermez ve adliye personeliyle buluştu. 

"Türkiye’de cezaevlerinde bulunan her tutuklu ve hükümlü devlete aittir"

Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kars Et Entegre Tesisi açılışını gerçekleştiren Bakan Bozdağ, daha sonra AK Parti İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Açılışta konuşan Bakan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Düşmez kalkmaz olan sadece Allah’tır. İnsanlar zaman zaman hata eder, yanılır, şu olur, bu olur her hangi bir suça karışabilir. Bilmemiz gerekir ki; suça karışan her kişi aynı zamanda bir insandır. Onun annesi, babası, ailesi, çocukları ve eşi vardır ve onlar bizim insanımızdır. İşledikleri suçlardan bağımsız olarak Türkiye’de cezaevlerinde bulunan her tutuklu ve hükümlü devlete aittir. Devlet onların cezalarını infaz ederken her türlü halinden sorumludur ve bu büyük bir sorumluluktur. Ailelerinin devlete emaneti olan tutuklu ve hükümlülerin sağlık içerisinde cezalarını infaz edildikten sonra ailelerine dönmeleri, topluma karışmaları ve hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeleri son derece önem arz etmektedir. Ceza infaz sisteminin bir amacı da ıslah edildiği kabul edilen hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması için alt yapı oluşturmaktır."

Onların hayatlarını helal yoldan kazanmalarına, alın teri ile elde etkileri kazançlarını ailelerine götürmelerine vesile olacaktır. Bu açından İş Yurtları Kurumu, Adalet Bakanlığı bünyesinde son derece önemli ve büyük bir faydayı yerine getirmektedir. Bir yandan ülke ekonomimize katkı sağlarken öte yandan da insanımızın cezasının infazından sonraki hayatına hazırlayan önemli bir fonksiyonu icra etmektedir. Ekonomik değerlendirmeler bizim için bu konuda hiçbir zaman birinci sırada olmamıştır. Bizim için bu tesisleri oluştururken hedeflediğimiz yegane amaç içeride bulunan vatandaşlarımızın, hükümlülerin bir meslek ve sanat sahibi olması, onların gelişmesi, yetiştirilmesi, topluma kazandırılması, cezalarının infazından sonra hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini temin etmektir.

Cezaevinden çıkan mahkûm ve hükümlülerin cezalarını çektiğini, iş bulmada kamu kurumları kadar iş insanlarının da duyarlı olmaları gerektiğini, aksi taktirde onlar için dışarının 'açık cezaevi'nden bir farkının kalmayacağını söyleyen Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Cezaevlerinde cezası infaz olunan hükümlüler çıktıktan sonra bizim infaz sisteminin ana felsefesi gereği cezasını çekmiştir ve bunlar toplumun içinde saygın ve şerefli bir insan olarak yaşamayı hak etmiş ve saygınlığın gereği hayatını devam ettirmekle toplumun her bir düzeyi ile cezası infaz edilmiş insana kapısını, yolunu, iş yerini her şeyi açması icap ediyor. Ama maalesef uygulamaya baktığımızda burada çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek isterim. Burada biraz da aziz milletimizin, iş insanlarımızın ve herkesin vicdanına seslenmek istiyorum. Çünkü cezaevinde işlediği suçtan ne olursa olsun cezasını infaz etmiş sonrada şartsız tahliyesini elde etmiş birisi iş aradığında iş bulamamakta, kamuda işe girememektedir. Özel sektör iş vermezse, hatta şimdilerde inşaat işlerinde dahi neredeyse iş verilmez hale gelindi. Evlenmek ister evlenemez. Bu ne demektir; ‘dışarının açık cezaevine dönmesi’ demektir. Bu adil bir şey değildir. Haklı, hakkaniyete uygun bir şey hiç değildir. Onun için de bizim insanımızın, düşmüş insanların ayağa kalıp yürümek istediğinde O’na el uzatması bizim medeniyetimizin, kültürümüzün bize öğrettiği asil davranışlardan bir tanesidir. Ama bu davranışlarda zayıflığı görmek bizi fevkalade üzmektedir. Onun için de buradan iş sahiplerine ve herkese çağrı yapıyorum; tahliye olmuş insanlara iş vermek, onların yeniden suça sürüklenmesini veya kasten suç işlemesini engellemek gibi son derece önemli bir faydayı sağladığı gibi o insanların hayatını daha iyi hale getirmesi için de büyük bir yardımı ifade eder. Bunu hep beraber yapmalıyız. Ama maalesef herkes sabıka kaydı istiyor veya istemese bile bir yerden bir laf duyuyor. Hemen ‘eleman aldık, ihtiyacımız yok veyahut kusura bakma, güle güle’ deyip gönderiyor. Bu büyük bir haksızlıktır ve bu haksızlığı yapmamak gerek. Önemli olan o kişi işe ehil mi, liyakati yerinde mi, dürüst mü, verdiğimiz işi yapıyor mu, yapmıyor mu. Onun üzerinde durmak gerektiğine yürekten inanmalıyız. O yüzden dışarı çıkan insanlarımızın topluma karışması, ailesine karışması, toplumun içerisinde aktif bir birey olarak yer alması suçla mücadelede ve suçların azalmasını sağlamada da çok büyük bir faydayı temin edecektir.

Sadece kanunlarla, cezalarla bu işin olmadığını bildiklerini söyleyen Bakan Bozdağ, "Eğer olsaydı kanunda var, ceza da var. Bunlar olmazdı ama biz bunu bir bütün çerçevesinde içerinden çıkan vatandaşlarımızın ekmek, iş, aile sahibi olması, toplum içerisinde saygın bir birey olmasına, toplumun kapılarını sonuna kadar açması son derece ıslah edici, suça karşı insanımızı koruyucu, suçla mücadelede önleyici en büyük tedbirdir. Aksi takdirde ‘oraya gittim kapı kapandı, buraya gittim kapı kapandı, ora kapandı, bura kapandı’ demektir. Böylece başka seçenek bırakılmadığı zaman bu sefer başka suç işleyenleri karşımızda görmekle karşı karşıya kalırız. O yüzden toplumda her şeyin daha iyi olması için sadece kamu kurumlarının üzerine düşeni yapması yetmez, aynı zamanda toplumda hepimizin bireysel olarak üzerimize düşenleri yapmakta son derece büyük yarar var. Biz buna önem gösteriyor ve bunun üzerinde gayretle çalışıyoruz. O yüzden iş yurtları bünyesinde değişik iş kollarında 400 civarında işletme var ve burada çalışan insanlar bir mesleğin, bir sanatın sahibi oluyor. Tahliye olduktan sonra da kendi işini kuranlar olduğu gibi çok kolay bir iş bulan kişiler de bulunmaktadır. Bizim amacımız bunları toplumun içinde bir daha suça karışmadan sağlıklı ve mutlu bir birey olarak yaşamalarını sağlayacak bir alt yapı oluşturmaktır. Onun gayreti ve çabası içerinde olmak istiyoruz" dedi.

"İşkence yapan herkes karşısında hukuku bulur"

"Cezaevlerinde ve Türkiye’de işkence yoktur. Yapanlar da karşısında hukuku bulur" diyen Bakan Bozdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye’de ceza infaz sisteminin sağlıklı yürümesi için yasalarımızda çok ciddi değişiklikler yaptık. Türkiye işkence ve kötü muameleyle geçmişte pek çok defa itham edilmiş bir ülke ama biz yasalarımızda yaptığımız değişiklikle işkencede zaman aşımını kaldıran tarihi adımı attık. Bunun anlamı şu; işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans demektir. Türkiye’de kim ki işkence yaparsa değil 1 yıl 100 yıl da geçse hayatta ise yine yargının önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Çünkü biz devlet olarak diyoruz ki; cezaevlerinde olan veya herhangi bir şekilde devletin eline işlediği suç nedeniyle yakalanarak veya gözaltına alınarak geçen her bir insanın insan onuruna yakışır bir şekilde hakkını, hukukunu korumak, onun kendini savunmasına izin vermek, adaletin terazisinin doğru tartmasını sağlamak ve hakkın yerini bulmasını temin etmek için gayret içerisindeyiz. Bizim bütün bunlardan hedefimiz bu, bunun yolu da hukuk devletinin kurallarına, ilkelerine, insan onur ve haysiyetine saygıyı esas alarak yapmaktır ve Türkiye bunu başarıyla yerine getirmektedir. Pek çok yerde işkence ve kötü muameleye dair haberler vesaireler zaman zaman yayınlanıyor, şunu açıklıkla ifade etmek isterim ki; Türkiye cezaevlerinde ve Türkiye’de işkence yoktur. Somut tek bir örnek kimse gösteremez. Gösterildi diyelim bir örnek, biz onun üzerine gitmezsek o zaman çıkıp bize şunu demeleri lazım; ‘size somut örnek gösterdik ama siz bunun üzerine gitmediniz’ hem adli yönden hem de idari yönden böyle bir vaka olduğu zaman biz üzerine kararlılıkla gidiyoruz, gitmekte de kararlıyız. Bu konuda herhangi bir kamu görevlisini koruyucu, kollayıcı bir iradenin sahibi değiliz. Onlar emanet, o emanetlere kötü muamele veya işkence yapan herkes karşısında hukuku bulur, adaletin gereği neyse onu bulur, onu bulacaktır."

"Yeni düzenlemeler getirilecek"

 Cezaevlerinde hasta tutuklu ve hükümlü vatandaşlarımız da var, vatandaş olmayan yabancılarda var. Şimdi önümüzdeki günlerde hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni çalışmaları yapma kararı aldık. Çünkü bu düzenlemelerin mevcut infaz kanunumuza ve diğer yasalardaki düzenlemelerin acaba daha insani esaslara göre nasıl düzenleriz bunu Adalet Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Cezaevinde hastalığı nedeniyle kalamayacak durumda olanlarla ilgili şimdi bir düzenlememiz var ama bu düzenlemenin işleyişinde de sıkıntılar olduğunu çok yakından görüyoruz. O yüzden bu sıkıntıları tamamen ortadan kaldıracak hiç olmazsa minimize edecek bir adımı atma kararındayız. Bir yandan muayene süreçleriyle ilgili öte yandan da cezaevinde tek başına hayatını idame edemeyecek durumda olanlarla ilgili yeni düzenlemelerin hazırlığında olduğumuzu Kars’tan bütün Türkiye kamuoyuna duyurmak isterim. Çalışıyoruz, inşallah çalışmalarımız nihayete erdiği zaman bunun  detaylarını da kamuoyuyla paylaşacağız ve bu adımın atılması konusunda da hazırlıklarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne AK Parti grubu olarak Cumhur İttifakı grubuna da taslak olarak aktaracağız.

Konuşmaların ardından Bakan Bozdağ, protokol üyeleriyle Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kars Et Entegre Tesisi'nin açılışını yaptı. Bakan Bozdağ tesisleri gezerek yetkililerden bilgi aldı. (DHA)