Gündem

AB'den muhalif basın yayın kuruluşlarına akreditasyon engeline tepki

AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, hükümetin basına yönelik kısıtlayıcı uygulamalarının oto-sansüre yol açtığını söyledi

11 Kasım 2014 18:55

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’de muhalif basın yayın kuruluşlarını hedef alan ‘akreditasyon’ uygulamasına tepki gösterdi. İfade hürriyetinin AB’nin “ana temellerinden” olduğuna vurgu yapan Brüksel, basın hürriyeti ve sektördeki çoğulculuk ile bilgi edinme hakkının önemine vurgu yaptı. AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic,"İfade hürriyeti AB'nin ana temellerindendir. Demokrasinin olgunluğu ve durumu basın hürriyetine gösterilen saygıyla ölçülür” dedi.

 

AB’nin ana temellerinden biri

 

Bir soru üzerine açıklama yapan birliğin yürütme organı AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, aday ülkelerdeki basın hürriyetine “büyük dikkatle” eğildiklerine, ülkedeki “demokrasinin olgunluğu ve durumunun, basın hürriyeti ve bu hürriyete gösterilen saygı ile ölçüldüğüne” dikkat çekti.

Kocijancic, 8 Ekim’de açıklanan İlerleme Raporu’nda basın hürriyetine ilişkin tespitleri de hatırlattı. Rapora atfen hükümetin basın kartı temin ettiği, hangi gazetecileri akredite edeceğine karar verdiğini ve bu kararları verirken son derece kısıtlayıcı kriterler uyguladığını ifade eden sözcü, bu yaklaşımın oto-sansüre yol açtığını kaydetti.

Yazılı olarak yapılan açıklamada 2014 İlerleme Raporu’nda yer alan tespitlere ilaveten şu ifadelere yer verildi: “İfade hürriyeti Avrupa Birliği’nin ana temellerinden biridir. Birlik, bilgi alma hakkı ve ifade hürriyetinin yanı sıra basının özgürlüğü ve çoğulculuğuna saygılı olmaya bağlıdır. Komisyon, müzakere sürecinde aday ve istekli ülkelerdeki bu konuya çok dikkat etmektedir. Bir ülkedeki demokrasinin durumu ve olgunluğu basın özgürlüğü ve buna duyulan saygı ile ölçülebilir.”

Ağustos ayı sonunda Tayyip Erdoğan’ın göreve gelmesiyle Cumhurbaşkanlığı bünyesinde başlatılan, Taraf, Sözcü, Cumhuriyet, Birgün, Zaman ve Bugün gazeteleri ile bazı televizyon kanallarını ve Cihan Haber Ajansı’nı hedef alan ‘akreditasyon’ uygulaması daha sonra Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’na da sıçramıştı.