Gündem

8. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu'nda: İlk 14 madde kabul edildi

20 Şubat 2024 19:30

TBMM Adalet Komisyonunda, kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi. Görüşmelerde teklifin ilk 14 maddesi kabul edildi. Düzenlemeler 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, "Bağımsız yargı makamının yetkisini alıp, tamamen ve sürekli olarak bir Tazminat Komisyonuna devretmek açıkça yargı yetkisinin devridir" ifadelerini kullandı. 

DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin torba yasa olarak sunulduğunu, iktidarın yasa yapma tekniğini yanlış bulduklarını ifade etti.

Hükümetin uyguladığı yöntemin "kanun dayatma" olduğunu belirten Uçar, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren yasaların ortaya konulması gerektiğini belirtti.

Kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk 14 maddesi TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Düzenlemeler 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.

TIKLAYIN - 8. Yargı Paketi’nden, geniş yetkili Tazminat Komisyonu ve yeni HAGB sistemi çıktı: Kaçak sanığa ceza yok

"Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde verdiği pilot kararla adeta havlu attı"

Teklif üzerinde söz alan CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, "torba kanun" tekniğinden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Kanun teklifinde yer alan düzenlemeleri hatırlatan Uzun, Türkiye'nin ve ekonominin doğru yönetilmediğini söyledi. 

Cumhur Uzun, "Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde verdiği pilot kararla adeta havlu attı ve 'Bu dosyalara bakma imkanım kalmadı, o nedenle bunun bir başka yöntemle idari olarak düzenlenmesi, bu alandaki yükün yargının üzerinden alınmasına mecburiyet var.' dedi. Hak ihlali nedeniyle tazminat ödemek suretiyle yargı alanından idari alana düzenleme yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Emeklilere açlık sınırının altında ücret ödendiğini belirten Uzun, teklifle emeklilerin bayram ikramiyelerinin 2 bin liradan 3 bin liraya yükseltileceğini, para cezalarının ise yaklaşık 5 kat artırılacağını söyledi.

CHP'li Uzun, "İstersek burada bayram ikramiyelerini insanımıza yakışır ikramiye haline getirebiliriz. Bu bizim yaşlılarımıza, emeklilerimize borcumuzdur" ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN - Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay'dan, Özlem Zengin'e: O koltuğu korumak için bunları söylemeye utanmadı mı?

"Hükümetin uyguladığı kanun dayatma"

DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin torba yasa olarak sunulduğunu, iktidarın yasa yapma tekniğini yanlış bulduklarını ifade etti.

Hükümetin uyguladığı yöntemin "kanun dayatma" olduğunu belirten Uçar, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren yasaların ortaya konulması gerektiğini belirtti.

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, teklifle, ceza infaz kurumunda bulunmanın doğrudan kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılacağını dile getirdi.

Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemenin müstakil suç olarak düzenleneceğini aktaran Öztürk, "Teklifte, suç ve suçlularla mücadele etmek adına önemli düzenlemeler bulunuyor. Adli para cezaları artırılmaktadır" şeklinde konuştu.

"Teklif yetersiz"

İyi Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, kanun teklifleri hazırlanırken etki analizlerinin yapılmasını istedi.

Olgun, "Deprem bölgesindeki sanayi altyapısı destek uygulamalarının uzatılmasına, emeklilere ödenen bayram ikramiye tutarının artırılmasına yönelik maddeleri olumlu karşılıyoruz ancak teklifi yetersiz buluyoruz. Deprem bölgesine daha çok destek sağlanmalı, bayram ikramiyeleri de en az 7 bin lira olmalıdır" dedi.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayıldığını söyledi. 

Bugüne kadar görüşülen kanun tekliflerinin ve 8. Yargı Paketi'nin, insan hakları ihlallerine, Türkiye'nin sorunlarına çözüm üretmediğini öne süren Yeneroğlu, hukuk devletinden uzaklaşıldığını savundu.

"Yargı bağımsızlığına aykırı"

Milletvekillerinin ardından Komisyon Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan'a söz verdi.

Meclis çalışmalarını önemsediklerini vurgulayan Sağkan, "Sürelerin tek tipleştirilmesi, para cezalarının artırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve basit yargılama gibi düzenlemeleri gayet olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.

Sağkan, Anayasa gereğince yargı yetkisinin tarafsız ve bağımsız mahkemelerce kullanıldığını dile getirdi.

Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonuyla ilgili düzenlemeden endişe duyduklarını belirten Sağkan, şunları kaydetti:

"Bağımsız yargı makamının yetkisini alıp, tamamen ve sürekli olarak bir Tazminat Komisyonuna devretmek açıkça yargı yetkisinin devridir. Anayasanın 9'uncu maddesine çok açıkça aykırıdır. Buradan çıkacak kararların, yargının bağımsız olması kadar bağımsız görünmesi ilkesine de ters olacağı bütün hukukçuların bildiği gerçektir. Devlete karşı açılacak tazminat davasının Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonu tarafından görülmesi, tek başına görüntüsel olarak yargı bağımsızlığına aykırıdır."

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu nedeniyle avukatlık yapılamadığını aktaran Sağkan, bu konuda düzenleme yapılmasını istedi.

Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşülmesine geçildi.

14 madde kabul edildi

Kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk 14 maddesi TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Düzenlemeler 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.

Kişiliğin veya mal varlığının korunması kriteri

Terörle Mücadele Kanunu'nun "terör örgütleri"ne ilişkin düzenlemesi, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliğe uyumlu hale getirilecek.

Teklifle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda Türk Medeni Kanunu'nda değişiklik yapılması öngörülüyor. Özgürlüğü bağlayıcı ceza sebebiyle kısıtlanma kurumu değiştirilerek, ceza infaz kurumunda bulunma hali doğrudan doğruya kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılıyor. Ergin kişilerin fiil ehliyetinin bulunduğundan hareketle iradeleri ön plana çıkarılarak kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün kısıtlanması esas olarak kendi isteğine bırakılırken, toplam 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı bakımından hükümlünün kısıtlanması, kişiliğinin veya mal varlığının korunması kriterine bağlanarak bu konuda vesayet makamına takdir hakkı veriliyor.

Buna göre, kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanacak veya kendisine kayyum atanacak. Toplam 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya mal varlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kısıtlanabilecek. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, hapis cezasının infazına başlandığını derhal vesayet makamına bildirecek. Vesayet makamı karar vermeden önce hükümlüyü dinleyecek. Kanun'un kayyumluğa ilişkin hükümleri, niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu düzenleme için de uygulanacak.

Anayasa Mahkemesi kararı gereğince Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya karar verilebilmesi için aranan resmi sağlık kurulu raporunun temini amacıyla, yasanın "usul" başlıklı madde hükümlerine başvurulabilecek.

Vesayetin sona erdirilmesi

Anayasa Mahkemesi kararı bağlamında Türk Medeni Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, resmi sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilecek.

Kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilecek ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla 20 gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilecek. Hekim ön raporu üzerine verilen yerleştirme kararı derhal ilgiliye ve yakınlarına bildirilecek. İlgili veya yakınları, bu karara karşı bildirimden itibaren 10 gün içinde denetim makamına itiraz edebilecek. Yapılan itiraz, kararın icrasını durdurmayacak. İtiraz, denetim makamınca ivedilikle karara bağlanacak.

Teklifle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda hapis halinin devamı süresince vesayetin sona erdirilebileceği haller düzenleniyor.

Buna göre, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin hukuka uygun bir şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak. Hapis halinin devamı süresince vesayetin sona erdirilmesi, toplam 5 yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması ve toplam 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya mal varlığının korunması sebebinin ortadan kalkması halinde mümkün olacak.

Örgüt adına suç işleme

Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla bir günlük adli para cezası alt tutarı 20 liradan 100 liraya, üst tutarı ise 100 liradan 500 liraya yükseltilecek. Bu düzenleme, 1 Haziran 2024'te yürürlüğe girecek.

Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri dikkate alınarak Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme fiili müstakil bir suç olarak düzenleniyor. Buna göre, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilecek. Bu hüküm sadece silahlı örgütler hakkında uygulanacak.

Örgüt adına suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüt adına suç işleme cürümünden ayrı ayrı cezalandırılacak.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlemeler yapılacak. Buna göre de TCK'de belirtilen "devletin güvenliğine karşı suçlar ile anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar" bakımından, silahlı örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilecek.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklikle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kapsamı genişletiliyor. Düzenlemeye göre, yakalama ve tutuklama işlemlerinin yanı sıra adli kontrol işlemlerine karşı da kanunda öngörülen başvuru imkanlarından yararlandırılmayan kişiler, tazminat isteminde bulunabilecek.

Konutu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak ve bunları kabul etme şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilerin, tazminat isteminde bulunabilmelerine imkan tanınıyor.

Koruma tedbirleri nedeniyle yapılacak tazminat istemlerinin kurulan Tazminat Komisyonuna yapılması öngörülüyor ve bu istemlerin idari başvuru yoluyla hızlı bir biçimde sonuçlandırılması amaçlanıyor. Böylelikle, yargılama yapılmasını gerektirmeyen tazminat istemleri hakkında kısa sürede karar verilmesi sağlanmış olacak. Bu hükümler 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.