Gündem

7 kişi, 200 bin Ezidi'yi IŞİD'den nasıl korudu?

IŞİD saldırısından önce Şengal’e giden HPG’liler, on binlerce Ezidi'yi katliamdan kurtardı

22 Ağustos 2014 17:33

IŞİD’in Şengal Dağı’na sığınan 200 bin Êzidî’yi katletme girişimini engelleyen 7 kişilik HPG birimi, o anları anlattı. ‘Bizler de Êzidî halkımızla birlikte o fermanı yaşadık’ diyen HPG gerillaları, ‘Önceden dağa sakladığımız ferdi silahlarımızı aldık. Sırtımızı dağlara verdik ve direndik’ dedi.

Öcalan’ın çağrısıyla IŞİD saldırısından önce Şengal’e giden HPG’liler, on binleri katliamdan kurtardı. Birimde yer alan Dilşêr Herekol, KDP’nin 4 arkadaşlarını tutukladığı için 7 kişi kaldıklarını, tedbir için silahlarını Şengal Dağı’na sakladıklarını anlattı.

Herekol, “Pêşmerge çekilince Şengal’den, dağın batısına giden Sinûnê ve Dugirê yolu boş kaldı. Bir grubumuz bu yolu tuttu. Geliyê Kersê tarafına düşen yolu da tutunca, halk moral aldı. 7 kişi olan sayımız birden artmaya başladı. Êzidî gençler de direnişe katıldı” dedi.

Ronî Dirbêsa ise, “Köylüler bizi arayarak 23.5’lik bir doçkanın olduğunu söyledi. Getirip hâkim yere konumlandırdık. Eğer biraz daha geç kalsaydık o stratejik yer IŞİD’in eline geçecekti. IŞİD tepeye yönelince vurmaya başladık. Çekilmek zorunda kaldılar” dedi.

 

7 kişi sırtını Şengal’e yaslayınca...

 

PKK lideri Abullah Öcalan’ın Şengal bölgesi düşmeden önce Şengal’in savunması üzerine yaptığı çağrı üzerine Şengal’e giden küçük bir HPG birliği Şengal’de yaşanan IŞİD saldırılarından sonra on binlerce Êzidî Kürt’ün hayatını kurtardı. Gizli bir şekilde giderek Şengal Dağı’na yerleşen ve Şengal düşünce de dağa çıkan iki yolu tutarak IŞİD’in dağda katliam yapmasının önüne geçen HPG gerillaları ANHA’ya konuştu.

Şengal’in IŞİD’in eline geçmesinden önce bölgeye ulaşan ve Şengal bölgesine yerleşen HPG’liler, pêşmergenin silah taşımalarına dahi izin vermediğini ve kendilerinin de “ulusal birliğe zarar gelmesin” diye olayı büyütmediğini kaydetti. Şengal’e 12 kişi geldiklerini söyleyen HPG’li Dilşêr Herekol, “Bizler Önder Apo’nun Şengal ve Êzidî Kürtler için yaptığı uyarıdan sonra buraya gizli bir şekilde geldik. Bölge, KDP’nin denetimindeydi. Yasal bir şekilde çalışmalarımızı yapmamıza izin vermediler. Hatta üç arkadaşımız ve bir Êzidî yurtseveri pêşmerge tarafından tutuklandı. Hala onlardan bir haber almış değiliz. Bizler de silahlarımızı Şengal Dağı’nda saklamıştık. KDP ile aramızda bir sorun çıkmasını istemiyorduk” dedi.

IŞİD’in 3 Ağustos’taki Şengal saldırısında köylülerin yaklaşık iki-üç saat direndiğini belirten Herekol, “Pêşmergeler çekilince halkta da moral bozukluğu oldu ve Şengal Dağı’na yönelmek zorunda kaldılar” diye kaydetti.

 

Sırtımızı dağa verdik ve...

 

 “Sırtımızı dağlara verdik ve direndik” diyen Herekol, halkın Şengal Dağı’na sığınmasından sonraki       direnişlerini şu sözlerle aktardı: “Pêşmerge bölgeden çekilince Şengal’den, dağın batısına giden Sinûnê ve Dugirê yolu boş kaldı. Bir grubumuz bu yolu tuttu. Kersê Vadisi tarafına düşen yolu da tutunca, halk moral aldı. 7 kişi olan sayımız birden artmaya başladı. Êzidî gençleri de direnişe katılmaya başaldılar.” Herekol, YPG ve HPG’nin de Şengal’e gelmesi ve Şengal Direniş Birlikleri’nin kurulmasından sonra halkın rahat bir nefes almaya başladığını dile getirdi.

 

Bir doçka ve 7 gerilla

 

Şengal Dağı direnişinde yer alan 7 geriladan Ronî Dirbêsa ise şunları dile getirdi: “Şengal’in düştüğü gün silah bulmak ve bazı gençleri direnişe katmak için araçla bir köye gidiyordum. Durumun ciddiyetini görünce arkadaşların yanına döndüm. Sonra pêşmergeden ağır silah almak için yola koyuldum tekrar. Fakat yolda arabamız bozuldu. Pêşmergelerden silah isteyince de dağda birlikte direniriz dediler ama arkalarına bile bakmadan oradan ayrıldılar. Sonra bir köyde köylüler bizi arayarak kendilerinde 23.5’lik bir doçkanın olduğunu ve kullanmayı bilmediklerini söylediler. Doğrusu ben de kullanmayı bilmiyordum. Onu getirip yola en hakim yere konumlandırdık. Eğer biraz daha geç kalmış olsaydık o stratejik yer IŞİD’in eline geçmiş olacaktı. IŞİD konumlandığımız tepedeki PKK bayrağını ve Önder Apo’nun posterini görünce araçlarını durdurdu. Biz bu tepeden vurmaya başladık. Bir araçları imha oldu ve geri çekilmek zorunda kaldılar.”

4-5 gün boyunca yiyecek ve su olmadan o bölgede çatıştıklarını söyleyen Dirbêsa, “Çeteler dağı ele geçiremeyeceklerini anladılar” dedi.

 

‘PKK geldi sizi koruyacak’

 

YPG ve HPG’nin bölgeye gelmesinden sonra biraz rahatladıklarını söyleyen Ronî Dirbêsa, “İnsanlar perişan olmuştu. Çocuklar ve yaşlılar ölmüştü. Ailesinden IŞİD’in eline düşenler olmuştu. Önder Apo posterleri ve PKK bayraklarının olduğu araçlarla dağda halkın içinde dolaşıyorduk ve ‘PKK geldi sizi koruyacak’ diyerek moral vermeye çalışıyorduk. 2 gün içerisinde sayımız 1500 kişiye ulaştı. Üçüncü günün sonunda arkadaşlarımız gelince rahat bir nefes almaya başladık. Pınarların IŞİD’in eline düşmemesi için çabaladık. Halk bizi görünce silahlanmaya ve direnmeye başladı. 50’ye yakın çeteci halkın attığı pusularla öldürüldü. Büyük bir cesaret aldılar” dedi. YPG’nin açtığı koridorun büyük bir trajedinin önüne geçtiğini de söyleyen Dirbêsa, halkın PKK gerçekliğini bir kez daha gördüğünü söyledi.