Gündem

13 mahkûmun yanarak öldüğü cezaevinde, yerde yatmak bile sırayla!

Şanlıurfa Barosu geçen yıl, cezaevinde kapasitenin 3-4 katından fazla mahkûmun kaldığı, sıcak hava nedeniyle mahkûmların zorluk çektiğini ortaya koyan bir rapor yayımlamıştı

18 Haziran 2012 11:07

Şanlıurfa Cezaevi’nde kırk derece sıcakta altı kişilik koğuşta kalan 13 tutuklu yanarak hayatını kaybetti. Tanıklar "Şartlara isyan ettiler", vali "Yangın kavga yüzünden" dedi. 

Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 13 mahkûmun ölümü, 5’inin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayın cezaevi koşullarını protesto eden tutuklu ve hükümlülerin isyanı sonucu çıktığı öğrenildi.

Mustafa Arısüt'ün Taraf'ta yer alan haberine göre, gölgede 40 dereceyi aşan sıcaklığa karşın havalandırma sistemi olmayan koğuşlarda bir yatağı üç kişinin paylaşmasına tepki gösteren adli mahkûmlar yatakları ateşe verince facia geldi. 6-8 kişilik olmasına karşın 18 tutuklunun kaldığı C-15 koğuşunda çıkan yangından sadece tuvalete kaçabilen beş mahkûm kurtulabildi. Olayla ilgili inceleme başlattığını söyleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin, cezaevindeki tadilat nedeniyle bazı koğuşlarda sıkışıklık yaşandığını doğruladı. Şanlıurfa Barosu ise, “Bu cezaevinde hayvanlar bile yaşamaz” açıklaması yaptı.

 

Tuvalete sığınıp kurtuldular

 

Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan cezaevleri bir kez daha ölümlerle gündemin ilk sırasına oturdu. Acının adresi bu kez Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi oldu. Önceki gece saat 22.45’te cezaevinin C-15 koğuşundan alevler ve dumanlar yükselmeye başladı. Gasp, hırsızlık, cinayet gibi adli suçlardan biri hükümlü 17’si tutuklu 18 kişinin kaldığı koğuştaki yangına müdahale etmeye giden görevliler koğuş kapısının önüne çekilen ranzalar ve etrafı saran alevlerle duman yüzünden içeri giremedi. Olay yerine çağrılan askerler ve itfaiye erleri kısa bir süre sonra yangına müdahale etti. Koğuşa girenler, tamamen yanmış ve tanınmaz hale gelen cesetlerle karşılaştı. Koğuşun tuvalet bölümüne girildiğinde ise dumandan etkilenen ve vücutlarında yanık izleri bulunan beş mahkûm baygın halde bulundu. Yaralılar ambulanslarla hastaneye sevk edilirken, hayatını kaybeden Fuat Yıldız, Sinan Özalp, Suphi Köksal, Yunus Eşkili, Mehmet Emin Gerçek, Hüseyin Kıskaç, Mehmet Satış, Şükrü Ülden, İbrahim Halil Kaya, Mustafa Kemal Kılıç, Tamer Şimşek, İmam Bakır Tek ve Mehmet Aslantay isimli mahkûmlar ise otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Cesetlerin çoğu tanınmaz hale geldiği için DNA testi yapılarak ailelerine teslim edilecekleri öğrenildi.

 

Vali: Önce kavga çıkmış

 

Olay üzerine Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Başsavcı Mustafa Yalçın, İl Jandarma Komutanı Albay Emin Dursun, Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu ve yetkililer ile birlikte cezaevine gelerek inceleme yaptı. Vali Güvenç, mahkûmlar arasında çıkan kavgadan sonra olayın meydana geldiğini belirterek, “Ancak, burada ihmali veya kusuru olan varsa bu da Adalet Bakanlığı müfettişlerinin incelemesinin ardından ortaya çıkacak” dedi. C-15 koğuşundaki facia, iddiaya göre yatak ve vantilatörün hangi tarafı serinleteceği anlaşmazlığından çıktı.

 

Kavga değil isyan

 

Vali Güvenç’in kavga açıklamasını aynı cezaevinde KCK davasından tutuklu bulunan BDP Milletvekili İbrahim Ayhan yalanladı. İsyanın ardından cezaevine girip Ayhan’la görüşen avukatı Bekir Benek, şunları söyledi: “Yangın söndürüldükten yarım saat sonra cezaevine alındık. 12-13 ceset cezaevi bahçesinde, ceset torbalarının içindeydi. Bahçeyi geçip koridorda İbrahim Ayhan’la görüştüm. Kendisi olayın mahkûmlar arası kavga olmadığını söyledi öncelikle. Mahkûmlar cezaevi koşullarını protesto etmek için yangını çıkarmış. Ayhan ‘Bir yatakta iki bazen üç kişi yatıyor. Ranza, yatak olmadığı için yerlerde yatanlar var. Urfa’da şu an sıcaklık 40 dereceyi buldu. Bu sıcaklığa rağmen koğuşlarda bir havalandırma sistemi yok. Bu inanılmaz bir zulüm. İsyan bu koşullaradır’ dedi.”

 

Baro: Ağır hizmet kusuru

 

Şanlıurfa Barosu Başkanı İrfan Güven, “Urfa Cezaevi’nde işkence sayılabilecek insanlık dışı koşullar söz konusudur. Ağır hizmet kusuru var” dedi. Aynı cezaevinde yine aynı şikâyetlerle geçmişte de isyanlar çıkmıştı. Son olarak 2010 yılının temmuz ayında PKK davasından hükümlü Erkan Gümüştaş, kendisini ateşe vermişti.

 

Sıcaklık 40 derece, yönetmelikte klima yasak

 

Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabileek Eşya ve Maddeler Hakkındaki Yönetmelik’te şöyle deniyor:

"Madde 9:

Kantinden temin edilmek koşuluyla, kurumun bulunduğu coğrafi bölgenin iklim koşulları dikkate alınarak, her koğuş veya odada bir adet vantilatör bulundurulmasına izin verilebilir.

 

Baronun raporu

 

Şanlıurfa Barosu, 13 kişinin hayatını kaybettiği cezaevinde yaşanan hak ihlallerini geçen yıl bir rapor halinde kamuoyuna şöyle açıklamıştı:

- Şanlıurfa’da gölgede 43-45 dereceleri bulan hava sıcaklığı, cezaevinde kapalı ortamda 10 kişi yerine 30 kişinin oluşturduğu ısıyla ve klima kullanımının da yasak olması nedeniyle odalarda bunaltıcı bir ortam yaratıyor. Hukuksal bir nitelendirme yapılacak olursa bu insanlık dışı veya onur kırıcı bir durum.

- Cezaevinde kapasitenin 3-4 katı oranda yaklaşık 1000’i aşan insanın kaldığı, aşırı yoğunluğun dayanılmaz hal aldığı,

- 10 kişilik koğuşlarda 30 tutuklu ve mahkûmun kaldığı, yerlerde dahi yatacak bir alanın kalmadığı,

- Mahkûmların yerde yatmak için bile sıraya girdikleri,

- Koğuşlarda bir tuvaletin bulunduğu ve suyun günde dört kez 1’er saat verildiği...

 

Taraf üç yıl önce uyarmıştı

 

Taraf, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahkûmları isyan ettiren sorunları üç yıl önce yazmıştı. 23 Haziran 2009 tarihli Taraf ’ta yer alan haberde, koğuşlardaki kalabalığa dikkat çekilmiş, yatacak yer sorunu “Bir ranzada dört kişi” başlığıyla manşete taşınmıştı.