Gündem

10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasına sivil toplum kuruluşları katılım çağrısı yaptı

"Karar duruşmasının Sincan'a kaçırılması manidardır"

30 Temmuz 2018 23:25

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’nda yapılmak istenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısında 103 kişi hayatını kaybetti. Katliamın yarın (31 Temmuz 2018) Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başlanacak karar duruşması için DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim-Derneği kitlesel katılım çağrısı yaptı. Saat 9.30’da başlayacak dava için Kurtuluş Parkı Vedat Dalokay Salonu’nun önünden 7.30’da otobüs kaldırılacağı ifade edildi.

DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 10 Ekim-Derneği'nin yaptığı ortak açıklamada, "23 ay 50 celse Sıhhiye Adliyesinde görülen dava, karar duruşması olması beklenen duruşma için Sincan’a kaçırılmıştır. Soma katliamı davasının karar duruşmasının siyasi hesaplarla ertelenmesinin ardından, işçileri göz göre göre ölüme gönderenlere verilen ödül gibi cezalar henüz hafızalardayken, 10 Ekim katliamının karar duruşmasının Sincan’a kaçırılması manidardır" denildi. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“2012 yılından beri emniyet tarafında izlenen ve kimlikleri bilinen katiller, itiraf edildiği gibi 'kendilerini patlatmadan' yakalanmamıştır.

“Emniyet canlı bomba saldırısı istihbaratı nedeniyle polisin kendini korumasını istemiş, ancak bu istihbaratı mitingin tertip komitesinden, mitinge katılan on binlerden gizlemiştir.

“Dönemin başbakanı ‘oylarımız artıyor’ dedi”

“Pimi çekenler, polisin yol uygulamasına ara verdiği saatlerde Ankara'ya giren adı, sanı, eşkali bilinen kişilerdir. 

“Katliamın ardından yapılan cenaze törenleri, anma törenleri de hedef alınmış, acımız ve öfkemiz plastik mermilerle, gaz bombalarıyla, soruşturmalarla bastırılmak istenmiştir.

“Bizim acımız ve öfkemiz şiddetle bastırılmak istenirken, dönemin Başbakanı 'saldırının ardından oylarımız yükseliyor' diyerek, bu saldırıdan siyasi kazançla çıktıklarını ifade edebilmiştir.

“Adalet mücadelemiz bitmeyecek”

“Bu davayı savcılığın oldukça eksik ve kabul edilemez mütalaasındaki bu haliyle kapatmaya çalışanlar bilsinler ki, ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle yoğrulan adalet mücadelemiz hiç bitmeyecek.

“Katliamın tüm sorumluları yargılanana kadar ve hak ettikleri cezaları alana kadar bu dava sürecek."