BRAD WATSON
Çev.: Seda Çıngay Mellor Kafka Kitap
Brad Watson'ın büyük halasının hayat hikâyesinden esinlenerek yazdığı Başka Dünyanın Kuşları romanı geçen yüzyılda yaşamış, doğuştan "kusurlu" Jane'in kendini keşfediş öyküsünü anlatıyor.
1915 yılına, ABD'nin Güney bölgesine gidiyoruz. Alkol yasağına henüz beş yıl vardır. Amerikan köyleri çözülmenin eşiğindedir. Köylü genç kızların hayatlarını köyde geçirmekten başka yolları da oluşmaya başlamıştır. Şehre gidip bir tekstil atölyesinde, zengin kadınların yanında çalışmak ya da seks işçiliği yapmak gibi.
1915 yılında ABD'li köylü bir çiftin ikinci kızları olarak Jane doğar. Ancak Jane'in doğumuyla anlaşılan bir "bozukluğu" vardır. Cinsel organı olması gerektiği gibi gelişmemiştir. Brad Watson'ın Başka Dünyanın Kuşları romanı Jane'in doğumundan hayatının sonuna kadarki sürecini anlatır.
Jane'in hikâyesi aslında yazarın büyük halasının neden diğer akrabaları gibi bir hayat yaşamadığını araştırmasıyla başlamış. Brad Watson'ın halası da Jane gibi fiziksel farklılığı nedeniyle sorunlar yaşamış. Halasının idrarını tutamamak gibi günlük hayatını etkileyen sorunlar bir yana, uzun vadede de cinsel ilişkiye girip çocuk sahibi olması mümkün değildir.
Kitap Jane'in doğumuyla açılıyor. Daha o anda annesinin, babasının, ablasının ve doktorunun tepkileri aslında sonraki süreci de özetler nitelikte. Annesi durumdan hoşlanmasa da kabullenmekten başka şansı yoktur. Babası onun hayatı için üzülse de onu koruyup kollamaya çalışır. Ablasıysa ölen erkek kardeşlerinden sonra gelen bu tuhaf kişiyi çözmeye çalışır. Doktoru da Jane'i hem kendi çocuğu yerine koyar, hem de hayatı boyunca uzman doktorlarla yazışarak Jane'in sorunları için çözüm bulmaya çalışır. Kitap Jane'in gençliğine kadarki süreci ayrıntıyla anlatıyor ve yaşlılığına dair kısa bir anlatıyla bitiriyor. Jane'in "tuhaflığını" keşfedişine ve kabullenişine, ilk kez âşık olmasına, ancak erkeklerle ilişkisini hep belli bir seviyede tutmasına, hayatını nasıl kuracağına dair düşüncelerini okuyoruz. Her ne kadar politik ve ekonomik bir arka planı açıklayarak yazıya başlasam da, Başka Dünyanın Kuşları bu arka planın çok gerilerde kaldığı, Jane'in iç dünyasını merkeze alan bir roman. Jane'in kendini keşfediş sürecinde hayvanlara ve doğaya bakışı kitabın yapısını da şekillendiriyor.
Jane farklılığına rağmen travmalar içinde bir karakter değildir. Kitabın kısa açılış bölümü karakterimizin ateşten, yılanlardan, baykuşlardan ve kendi farklılığından korkmamasını anlatıyor. "Altına kaçırmasının, tuvaletini tutamamanın eziyetinden hoşlanmıyordu ve bundan kurtulmak istiyordu ama sonunda onu da ne kadar nahoş olursa olsun kimliğinin bir parçası olarak kabullenmişti" diye tasvir ediyor yazar. "Yani bu tuhaflığından korkmuyordu, gerçi yaşı ilerledikçe tuhaflığına yönelik farkındalığı da gelişip evrim geçirmişti."
Jane kendisine dair tanımlamaları umursamaz. Ve kendini keşfinde doğaya yönelir. Mantarlar, tavus kuşları onun kendini keşfinde yardımcı olur. Bu noktada yazar Watson'ın son dönem LGBTİ anlatısında gördüğümüz travmalaştırmama düşüncesini takip ettiğini görebiliriz. Her ne kadar LGBTİ'lerin sorunları bütün dünyada devam etse de son dönem film ve roman örneklerinde dışlanma, ezilme, fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalma yerine kendini kabullenişin inşasını görüyoruz. Başka Dünyanın Kuşları da bu kabulleniş sürecini işliyor.
Kitabın başında bir Herculine Barbin anlatısıyla karşılaşacağımız izlenimi edinmiştim. Michel Foucault'nun Herculine Barbin (Being the Recently Discovered Memoirs of a Nineteenth Century French Hermaphrodite kitabında hayat hikâyesine yer verdiği Herculine Barbin, doğduğunda kadın sanılan, kadınlara ilgi duyunca alaya alınan ve sonrasında da interseks olduğu ortaya çıkıp erkek olması için ameliyata alınan 19'uncu yüzyılda yaşamış bir Fransız. Foucault, Barbin'in hikâyesini anlatırken modern tıbbın kişilerin cinsiyetlerini ve cinsel ilişkilerini kontrol etme pratikleri üzerinden hareket eder ve geçen yüzyıldaki intersekslere dair politikaya da bir eleştiri getirir.
Ancak Watson'ın romanı Barbin'i referans almaktansa 19'uncu yüzyıl kadın romanlarını referans alıyor. Jane'in doktorunun okuması için verdiği kitaplar arasında Jane Eyre, Tom Sawyer'ın Maceraları ve Saf Bir Yürek kitabı vardır. Flaubert'in kitabı hem Jane'in hayatında, hem de bu kitapta önemli bir zemin oluşturur. "Jane o gece kitabı okumaya başladı ve elinden bırakamadı. Mum ışığında okuyup bitirdi. Zavallı Falicite'nin acıklı ama güzel yaşamı, kırılan kalbi ve yalnızlığı, hanımın çocuklarına olan sevgisi karşısında gözyaşlarına boğulmuş, aklını kaybetmeye başlamasıyla büyülenmiş, öldüğü sırada sevgili papağanının başucunda beklemesine hayretler içinde kalmıştı." Yazar Watson da kitabının başına Saf Bir Yürek’ten bir alıntı iliştirir. "O da başka herkes gibi kendi hayat hikâyesini yaşamıştı."
Brad Watson, Başka Dünyanın Kuşları romanında Jane'nin kendini keşfediş öyküsünü ve kendi hikâyesini yaşamaya çalışmasını naif bir dille aktarıyor.