"Elektrik fiyatı:
- Konutlara 2.02 lira,
- Sanayiciye 2.28 lira,
- Esnafa 2.73 liradan veriliyor."
Son yapılan zamlarla birlikte lokanta, büfe, büro, bakkal, kasap, manav, market gibi, her türlü irili ufaklı ticarethaneler:
"En pahalı elektriği ödüyor, elektrik zammı altında herkes eziliyor, ama en çok esnaf eziliyor."
Oysa, genel görüşe göre, esnaflar daha muhafazakâr nitelikte, AKP'ye daha yakın olan kesim.
Elektrik faturaları şimdi onların aklına başına getiriyor. Onların iş yerlerinde ödedikleri aylık 700 - 800 lira olan elektrik faturaları şimdi 2 bin liranın üzerine fırlıyor.
"Demek ki, AKP esnafın partisi değil."
Sulama, mazot, gübre
"Çiftçi..."
Onların kaderi de, esnafların kaderine benziyor, sadece kullandıkları maddeler değişiyor.
Önce su...
"Tarlalarını sularken kullandıkları elektriğin fiyatı 2.05 lira."
Konutlarda tüketilen elektrik fiyatına hemen hemen eşit.
Çiftçinin kullandığı mazota gelince:
"Mazot bir yılda 6 liradan, dün gece yarısı gizli (açıklanmayan) yapılan iki kuruşluk zamla birlikte, 15.53 liraya yükseliyor."
Bu mazotla hangi tarlayı, nasıl sürecek?..
Kullandığı gübre fiyatındaki artış ise, her türlü aklın ötesinde:
"Gübre fiyatı bir yılda yüzde 90.1 oranında artıyor.
On yıllık gübredeki fiyatı artışına bakıldığında, oran yüzde 1.345, yanlış okumuyorsunuz, yüzde bin üç yüz kırk beş!.."
On yılı geçelim, son bir yılda mazot ve gübre fiyatlarındaki artış sonucunda, çiftçi hangi ürünü, nasıl yetiştirecek?..
AKP'nin oy oranı yüz 40'lara, 45'lere tırmandığında, bunda çiftçilerin, köylerde yaşayan insanların önemli payı olduğu ortada.
Ya şimdi?..
Gübre, mazot, elektrik fiyatlarına bakıldığında:
"Demek ki, AKP artık çiftçinin, köylünün de partisi değil."
İşçi, memur, emekli
Yüzde elliye yaklaşan gıda enflasyonu, elektrik ve doğalgaz zamları, ilaç zamları, kira zammı işçinin, memurun, emeklinin aldığı aylıkla karşılaştırıldığında:
"Bıçak çoktan kemiğe dayanmış bulunuyor."
Enflasyon altında hepsi eziliyor.
AKP'ye uzun yıllar destek verenler arasında mutlaka onlar da var.
Ama, şimdi...
Demek ki, AKP işçinin, memurun, emeklinin de partisi değil."
Salgında ödenen para
Geçen yıl, özellikle kış ayları...
Salgın döneminde genel olarak "kapanma" var. Pek çok işyeri kapanıyor, sokağa çıkma yasakları getiriliyor, bir yerden bir yere gitmek izne bağlanıyor, vs.
Bunlar salgından korunmak açısından normal.
Ancak, normal olmayan bir durum var.
Geçen akşam Emin Çapa'nın Halk TV'de aktardığı bir çalışma çarpıcı bir sonuca varıyor:
"Geçen yıl tam kapanma döneminde Osman Gazi Köprüsüne, İzmir Otoyoluna, Yavuz Sultan Selim Köprüsüne, Avrasya Tüneline ve Zafer Hava Alanına ödenen garanti toplamı...
252 milyon 100 bin dolar!.."
Çok az kullanılan o iki köprü, tünel ve yol ve hava alanına, sadece beş örnek, ödenen garanti 252 milyon 100 bin dolar.
Kime veriliyor o garantiler?..
"Üç, beş müteahhite!.."
Adına "kamu - özel işbirliği" denilen yöntemle yapılan köprüler ve yollar.
Bir başka hesap, aynı yöntemle yapılanlardan bir örnek verilirse, yine Emin Çapa'nın aktardığı çalışmadan:
"Bilkent Şehir Hastanesi 6 milyon 776 bin liraya mal oluyor. Eğer, bu hastaneyi devlet yapmış olsaydı, maliyeti 3 milyon 907 bin liraya düşüyor, yarı yarıya azalıyor."
Aslında bu yöntemle yapılan yolları, köprüler, hastaneler, hava alanlarında maliyet hep katlanıyor.
"Para üç, beş müteahhite giderken, o maliyeti sen ve ben ve hepimiz ödüyoruz."
AKP esnafa, çiftçiye, işçiye, memura, emekliye sırtını dönüyor.
"Demek ki, AKP sermayenin iktidarı oluyor."
YİRMİ YILLIK GARANTİLER
Yirmi yıllık garantiler
Üstelik bu garantiler bitmek bilmiyor. Yıllara yayılıyor. Bir kaç örnek verilirse:
"- Şehir hastanelerine 2045 yılına kadar 78 milyon 200 bin dolar,
- Yollara 2042 yılına kadar 32 milyon 100 bin dolar,
- Hava Alanlarına 2042 yılına kadar 7 milyon 300 bin dolar ödeme garantisi veriliyor."
Pes be!..
Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir yöntem, bol keseden böyle bir garanti filan yok!..
Elektrik fiyatında arayış
Halkın feryadı üzerine şimdi düşünüyorlar:
"Elektrik tarifelerini üç kuruş mu indirelim, beş kuruş mu indirelim, nasıl indirelim, diye."
Bunu da, yandaş medya, atılan kazığın nasıl çıkartılacağına ilişkin, sözüm ona, ‘formül arayışlarıyla" duyuruyor.
Hangi formül, ne üç, ne beş kuruş?..
"Sil o birkaç müteahhite verdiğin garantileri, elektrik de, doğalgaz bak nasıl ucuzluyor!.."
Ama, yapamaz!..
Çünkü...
"AKP sermayenin iktidarı."
Halk desteğini bütünüyle kaybediyor, seçimde iktidarının sonu geliyor.