01 Ocak 2021

Kertenkele...

"Bir kertenkelenin sadakatına, bağlılığına, yek diğerine duyduğu saygıya, onu hayata bağlamak adına, gösterdiği çabaya imrenmek..." Günümüz Türkiye’sine bakınca... "Saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü ve hatta gülümsemeyi unutturarak... "İmrendirenlere ithaf olunur!.."

Bir Japon mimar evini baştan sona yenilemek için her türlü aracı, gereci hazır ediyor, evin çeşitli bölümlerinde onarım işlerine girişiyor.

Pencerelerin pervazını yenisiyle değiştiriyor, odasını genişletiyor, duvarları yeniliyor, evin çatısını güçlendiriyor vs.

Bu arada kapıları söküyor. Söktüğü kapılardan birinin duvara bağlantılı bölümünde, "iki tahta arasına sıkışmış bir kertenkele" görüyor.

Biraz daha dikkatlice bakınca, "kertenkelenin canlı olduğunu" fark ediyor.

Kertenkele sıkışmış ve canlı... Hareket edemiyor ama, canlı...

Ayağından bağlı

Mimar onu kurtarmaya çalışıyor. Fakat, fena sıkışmış, ayağı tahtalardan birinin arasında, kendisi hareket etmeye çalışıyor, ayağını kurtaramıyor, o nedenle olduğu yerde çakılıp kalıyor.

Ne kadardır orada?..

Japon mimar düşünüyor.

Birkaç yıl olmalı...

Çünkü, birkaç yıl önce yine bir onarım sırasında, tahtaların arasında kalmış olmalı...

İyi de, aradan birkaç yıl geçmiş, kertenkele hâlâ canlı...

Bu nasıl oluyor?..

Hayatta nasıl kalabilmiş?..

Mucize

Mimar onarımı filan bırakıyor, kertenkeleyi hem kurtarmaya çalışıyor, hem izlemeye devam ediyor.

Hayatta nasıl kalabilmiş?..

Sadece boşluktan gelen hava ile beslenemeyeceğine göre, hiç kıpırdayamadan, hayatta nasıl kalabiliyor?.. Ne yiyor, ne içiyor?..

Bunu düşünürken, duvar boşluğunda bir hareket...

Bekliyor...

"Başka bir kertenkele...

Ağzında bir yiyecek ile...

Geliyor...

Ve ağzındaki yiyeceği sıkışmış kertenkeleye bırakıyor!..

O da, büyük bir iştahla getirilen yemeği yemeye başlıyor..."

Olağanüstü!..

Doğa mucizesi mi?..

Kim bilir kaç yıldır, bıkıp usanmadan, bir kertenkele diğerini besliyor.

Aralarındaki ilişki artık ne ise!..

Annesi mi, babası mı, sevgilisi mi, çocuğu mu, herhangi bir yakını mı, arkadaşı mı, kim bilir!..

Sevgi bağı

İlişkilerinin türü ne olursa olsun, çok zor durumda olan, zor durumun ötesinde, hayata tutunmaya çalışan "bir canlıya" uzatılan olağanüstü bir el!..

O eli oraya götüren güç ne olabilir?..

Olsa olsa...

"Sevgi olur!.."

"Saygı olur!.."

"Vazgeçilmez bir bağlılık olur!.."

İmrenmek

Bir kertenkele... Bir başka kertenkele daha...

Olay müthiş...

Günümüzün Türkiye’sine bakınca...

"İmreniyorum..."

Aklımın ucundan bile geçmezdi... Zaten kimin aklına gelebilir, kimin aklından geçebilir ki?..

"Bir kertenkelenin sadakatına, bağlılığına, yek diğerine duyduğu saygıya, onu hayata bağlamak adına, gösterdiği çabaya imrenmek..."

Günümüz Türkiye’sine bakınca...

"Saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü ve hatta gülümsemeyi unutturarak...

"İmrendirenlere ithaf olunur!.."



NOT: Yukarıdaki olayı Almanya’dan bir sınıf arkadaşım gönderdi. Olay bir öykü, bir edebiyat ya da felsefe değil, birebir yaşanmış!..

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"