Bildiğin cacık...
"Yoğurt ve hıyarla" yapılıyor ya...
Bir yoğurt markette en kabadayı 6.50 lira.
"Hıyar..." Manavda kilosu 6 lira. Hıyarlar büyük olsun, bir kiloda sekiz hıyar olsun, tanesi 75 kuruşa filan geliyor.
Bir cacığın maliyeti en kabadayı 3 lirayı geçmiyor.
"O cacığa 105 lira yazıyorlar!.."
105 lira...
"Bodrum'da bir lokantada".
Aynı lokantada o gelen hesaptan devam.
Bildiğin domates salatası. Domatesin kilosu 6 lira.
"Söğüş domates salatası 150 lira!.."
Dört şişe su, üzerinde zambak çiceği şeklinde logosu olan o su, büyük şişesi, markette 9 lira 95 kuruş.
"Su şişesinin tanesine 50 lira, dört şişe suya 200 lira yazıyorlar!.."
Aynı lokantada o gelen hesaptan devam.
Çileğin kilosu manavda 20 lira. Çilek salatası getiriyorlar.
"Çilek salatası 270 lira!.."
Aynı lokantada o gelen hesaptan devam.
Patlıcanın kilosu manavda 8 lira. Patlıcan salatası getiriyorlar.
"Patlıcan salatası 145 lira!.."
Derken dört tek rakı.
"Rakı 320 lira!.."
Nohuttan yapılıyor ya...
"Humus 130 lira".
Aynı lokantada o gelen hesaptan devam. Balıksız olmaz...
"Levrek 590 lira!.."
Aynı lokantada o gelen hesaptan devam.
"Ahtapot salatası 275 lira!.."
Yemek üstüne hafif bir serinletici, alkolsüz içecek.
"145 lira!.."
O içecekten sonra birer likör. Likörün markette şişesi 60 lira. Birer kadeh likörün maliyeti en fazla 5 lira. Gelen hesapta:
"Likör 755 lira".
Eh, bu kadar hizmetin bir de "servisi" var.
"Servis ücreti 340 lira!.."
Sonuçta gelen hesap muhteşem:
"2.960 lira".
Humusla birlikte, o salataların maliyeti çatla patla, 40 lirayı geçmez. Levrek kilosu 120 lira, ahtapot 80 lira.
Toplamda çatla, patla 300 lira maliyeti olan bir yemek için 2 bin 960 lira hesap geliyor.
"Duyuyor musun Bodrum Belediye Başkanı, duyuyor musun?..
Duyuyorsan, biliyorsan neredesin?..
Bu resmen soygun!.."
Ben nereden biliyorum?..
Hesabı ödeyenler, yana yakıla hesap pusulasını göndermiş!..
İyi de, kardeşim, orada neden itiraz etmiyorsun?..
İtiraz eden var
Yine Bodrum'da, yine çok taze bir hesap pusulası.
"Bir et lokantasında gelen hesap...."
Dört kişilik yemek.
"-İki kişi hamburger,
-Diğer iki kişi biftek yiyor".
Yanında salata vs. yok, yemekten sonra bir meyve salatası var.
Yemekte "iki şişe şarap" içiyorlar. Yabancı değil, yerli marka şarap.
Hepsi bu.
"Gelen hesap 8 bin 700 lira!.."
İtiraz ediyorlar, hesap geri gidiyor, biraz sonra yeni hesap geliyor.
"Özür dileriz, bir hata var..."
Hah, tamam...
Yok "hata" bildiğiniz gibi değil.
"8 bin 700 lira değil, 9 bin 100 lira!.."
İçki oldu mu fiyat uçuyor
Bodrum'da lokantalarda bu yıl fiyatlar uçuyor. Hele bir de, içki ve balık oldu mu, özellikle rakı, iki kişi sıradan bir lokantada ancak 500 liraya çıkabiliyor.
İki kişilik hesaplar, 500, 600 lira, normal sayılıyor.
Kiralar da uçmuş
Lokantalar uçuyor da, ev kiraları uçmuyor mu?..
"Bodrum'da aylık ev kirası 15 bin lira ise, iyi!..
20, 30 bin lira fena sayılmaz!..
70 bin liraya kadar aylık kiralar var!.."
Salgın geldi, böyle oldu.
İnsanlar otellere gitmekten çekinince, ev kiralama yoluna gidiyor.
Çok basit, "arz - talep" meselesi.
Talep yükselince, fiyatlar yükseliyor, yükselmiyor uçuyor!..
Lokantalara dönersek, kim denetliyor onları?..
Amaaan...
Ülke zaten başıboş, çivisi çıkmış, koyver gitsin!..