31 Mart 2018

Doğan Medya satışında kritik soru

Demirören Grubu acaba halen gerekli parayı bulmakta zorlanıyor mu?

“Yaşlandım, artık devam etmek istemiyorum, ben Hürriyet’i ve medya grubunun tamamını satmak ve medyadan çıkmak istiyorum”.

Bundan yaklaşık bir, bir buçuk ay önce Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan Ankara’ya gidiyor ve Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ediyor.

Ziyaretin tek bir amacı var. Aldığı kararı Erdoğan’a açıklamak.

Yukarıda tırnak içinde aktardığım, üç aşağı beş yukarı bu sözleri Aydın Doğan Tayyip Erdoğan’a söylüyor.

Erdoğan ne diyor?

Sürpriz

Tam bir sürpriz.

Erdoğan kendi kendine ya “tamam, olayı nihayet işin sonuna getirdik” diye düşünüyor ya da politik bir manevra yapıyor. Ve Aydın Doğan’ın belki de hiç beklemediği bir karşılık veriyor:

“Gerçi, sahip olduğun medya kuruluşları kâr etmiyor ancak...”

Evet, “ancak” ne? Şu:

“Bu işi senden başka kimse yapamaz”.

Tam bir sürpriz.

Tekrarda yarar var, Erdoğan ya politik manevra yapıyor ya da “bu iş nasılsa bitti, hiç olmazsa gönlünü almış olurum” diye mi düşünüyor?

Öğrenebildiğim kadarıyla, Beştepe’de aralarındaki diyalog aşağı yukarı böyle.

Burada bir parantez. Bu “özel bir satış”. Bir medya patronu böyle bir kararını gidip, neden Erdoğan’a anlatıyor? Ondan neden sanki “onay” bekliyor?

Çünkü, ilişkiler bu ülkede artık böyle yürüyor.

Erdoğan memnun mu?

Aydın Bey’e “senden başka kimse yapamaz” dediğine göre...

Erdoğan artık:

1-Belki de, Doğan Medya’dan memnun hale gelmiş olabilir.

Her ne kadar, yandaş basın gibi, yeminli destek vermese de, Doğan Grubu Erdoğan’ın önüne artık pek taş koymuyor.

Yıllar içinde olağanüstü haksız, eşi görülmemiş vergi cezalarıyla, çeşitli konularda müthiş baskılarla ve buna ek olarak muhalif yazar çizerleri attırarak Aydın Doğan’dan artık bir zarar gelmeyeceğini düşünmüş olabilir.

Erdoğan artık:

2-Bu satışın yüksek maliyetini düşünmüş olabilir. Doğan Medya’yı kim, kaça satın alabilir? Satın almaya kalksa, parayı nereden bulabilir, gibi düşünceler aklını kurcalamış olabilir.

Erdoğan artık:

3-Bu satışta kendine göre bir strateji kurma gereğini hissetmiş olabilir.

Satış ne oldu?

Aydın Bey satma kararını verdikten ve bunu Erdoğan ile paylaştıktan (anlaştıktan) sonra ve fakat bu karar kamuoyuna yansımadan önce bir pazar günü evinde kızlarını topluyor ve satış kararını ailesine açıklıyor.

Ardından herkesin bildiği gerçekler...

Doğan Medya’nın Demirören Grubu’na satılmasıyla ilgili işlemlerin resmen başladığına dönük haberler, açıklamalar. Kamuoyu Aydınlatma Platformuna (KAP) ve borsaya bildirimler.

Demirören’in mali yardımcıları devreye giriyor ve Doğan Medya’nın hesaplarını incelemeye başlıyor.

Bununla beraber...

Bu gelişmeler sonrasında satışla ilgili şu ana kadar herhangi bir açıklama yok.

Ne oluyor?

Örneğin...

Demirören Grubu acaba halen gerekli parayı bulmakta zorlanıyor mu?

Şu ana kadar herhangi bir ödeme yapıyor mu yoksa yapamıyor mu?

En tepeden alınan “olur” sonrasında Demirören’in parayı denk getiremeyecek olması, biraz düşük ihtimal.

Yine de, bunlar bu kadar yüksek bir satışta şu an itibariyle kritik sorular.

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"