23 Mayıs 2019

Dışişleri Bakanlığı’nda FETÖ operasyonu

Dışişleri Bakanlığı’ndaki operasyon AKP’nin ülkeyi nasıl yönettiğini gösteren tipik bir örnek

Haber çok yalın:

“2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Dışişleri Bakanlığı’na alınan personelin sınavlarında görülen şüphe üzerine 249 kişi hakkında gözaltı kararı alındı.”

Bu haber medyada “Dışişleri Bakanlığı’nda FETÖ operasyonu” başlığıyla yer alıyor.

O yıllarda Bakanlığa alınan personel ile ilgili, yine aynı habere göre:

“-Sınavlarda FETÖ üyesi adaylar lehine usulsüzlük,

-Yabancı dil sınavında usulsüzlük,

-Örgüt üyeleri ile iletişim kurmak” gibi iddialar yer alıyor.

Haber bu.

Hatırlıyorum, o yıllarda bakanlığa alınan personelin ki, ilerde elçi, büyükelçi ve Bakanlık yönetiminde olmaları bekleniyor, yabancı dil bilmedikleri için ODTÜ’ye gönderilerek, yabancı dil öğrenmeleri sağlanmak isteniyor.

Sınav kolaylaştı

Yıllar yılı Dışişleri Bakanlığı’na personel alınırken, onların belli kaliteleri gözden geçiriliyor. Öğrenim durumları, yabancı dil bilgileri başta gelmek üzere. Ve onlar sınavla alınıyor. Sınav hiç de kolay değil.

Yıllar yılı sınavı bakanlığın üst düzey yönetimi yaparken, herhangi bir büyükelçi adaylara soru sormak isterse, sınava giriyor ve soru yöneltebiliyor.

Bugün “FETÖ’cü” diye gözaltına alınan kişilerin bakanlık kadrolarına dahil edilmeleri için açılan sınav ise, 2009 ve sonrasında başka türlü gerçekleşiyor.

-Önce sınav yönetmeliği değiştiriliyor, sınav kolaylaştırılıyor.

-Yabancı dil bilmek zorunluğu kaldırılıyor.

-Yurt dışında üniversite bitirmiş, gelecek vaadeden gençler yerine, “bizden olanlar” bakanlığa kabul ediliyor.

-Sınav “titizlikle seçilmiş” belli bir jüriye yaptırılıyor, jüri üyesi olmayan herhangi bir büyükelçinin sınava girmesi, soru sorması imkânı kaldırılıyor.

Ve böylece geleceğin Dışişleri Bakanlığı, devletin diğer kurumları gibi, güzide elemanlardan mahrum, iğdiş ediliyor.

Tipik AKP iktidarı.

O sırada görevde olanlar

Bugün gözaltına alınan bu kişiler hangi tarihte bakanlık kadrosuna dahil ediliyor?..

2010, 2011, 2012 ve 2013...

O tarihte Dışişleri Bakanı kim?..

Ahmet Davutoğlu...

Dışişleri Bakanı olarak görev süresi 2 Mayıs 2009 ile 28 Ağustos 2014 arasında... Yani, bugün gözaltına alınan kişilerin bakanlık kadrosuna dahil edildikleri dönem...

O tarihte Dışişleri Müsteşarı kim?..

Feridun Sinirlioğlu...

Müsteşarlıktaki görev süresi 21 Ağustos 2009 ile 28 Ağustos 2015 arasında... Yani, bugün gözaltına alınan kişilerin Bakanlık kadrosuna dahil edildikleri dönem...

Sinirlioğlu bir ara Dışişleri Bakanı oluyor, sonra yeniden Müsteşarlığa getiriliyor, şu anda New York’ta Birleşmiş Milletler Türkiye temsilcisi.

Bir de aynı dönemde Bakan Yardımcılığı yapmış olan Naci Koru var. Davutoğlu’nun sağ kolu olarak, 2009’da önce idari işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcılığına, Mart 2012’de Bakan Yardımcılığına getiriliyor. Kasım 2016’da Cenevre Birleşmiş Milletlere büyükelçi olarak atanıyor, Temmuz 2018’de merkeze çekiliyor ve emekliliğini istiyor.

Siyasi ayak

Şimdi gözaltına alınan o 249 kişinin hiç birini tanımıyorum, isimlerini bilmiyorum, nereden gelmişler nereye gidiyorlar bilmiyorum. Bana ne!..

Ama, bildiğim bir şey var, onları bakanlığa alan Bakan ve üst düzey yöneticilere kimse dokunmuyor.

Yanlış anlaşılmasın, onlara şöyle bir şey olsun filan demiyorum, bana ne!..

Benim vurguladığım nokta çok başka.

Dışişleri Bakanlığı’ndaki operasyon AKP’nin ülkeyi nasıl yönettiğini gösteren tipik bir örnek.

 Çeşitli Bakanlıkları ve kamu kurumlarını FETÖ’cü olduğu söylenen kişilerle dolduruyor, sonra onları gözaltına alıyor, tutukluyor, kamudan ihraç ediyor...

Bu arada asıl göreve gelmesi beklenenler, bilgi ve yetenekleri ile ön plana çıkanlar dışlanıyor, onlara haksızlık yapılıyor, hiç bir becerisi olmayan, sadece AKP yanlısı olanlar işe alınıyor.

Kutuplaşmanın, ayrımcılığın devletteki aynası.

Hep söyleniyor ya...

“Bu FETÖ’cülerin siyasi ayağı nerede?..”

Yazarın Diğer Yazıları

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

Diyanet imparatorluğunun freni patlamış!

AKP iktidarında artan bütçesi, artan personeli, artan yetkileriyle donatılan Diyanet İşleri Başkanlığı fiili ve sembolik kazanımlarıyla imparatorluk gibi. Kendisine her türlü rolü biçiyor, kendine göre yorumlar icat ediyor, toplumu yanlış yönlendiriyor. Bu kadar yetki tanınırsa, olacağı bu

"
"