“Bodrum pazarı”, öyle market, manav filan değil, bildiğiniz belli günlerde kurulan “pazar”.
O pazardan fiyatları bildiriyorum:
“- Domates kilosu 10 lira,
- İncir kilosu 40 lira,
-Taze fasulye fiyatı 20 lira,
-Limon kilosu 18 lira”.
Bir hafta önce aynı pazarda domates 8, incir 30, fasulye 15, limon 14 lira.
Bir haftada artış böyle. Diğer sebze ve meyve fiyatları da, bundan farksız değil.
Bildiriyorum, çünkü belki “erken uyarı sistemi” devreye girebilir!..
Erken uyarı
“Erken uyarı” deyince, yanlış anlamalar olabilir.
Yok, bu “deprem ya da hava savunma sistemi” için oluşturulan “erken uyarı” değil.
Bu “fiyatlar” için erken uyarı sistemi.
Geçen gün Tayyip Erdoğan bir konuşmasında anlatıyor:
“Fahiş fiyatlarla mücadele için anında müdahale etmek amacıyla erken uyarı sistemi kurulmuştur”.
Bir kaç ay önce Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı ortak bir çalışmayla “erken uyarı sistemi” kuruyor.
Buna göre:
“Özellikle gıda ürünlerinde fiyatlar arttığı anda, devreye erken uyarı sistemi giriyor!..”
Girince ne oluyor?..
Aaaa, bir de bakıyorsunuz ki, fiyatlar düşüyor!..
Son günlerdeki fiyat artışlarından haberleri yok ki, “erken uyarı” devreye girmemiş.
Ben onun için bildiriyorum, “erken uyarı” devreye girsin de, fiyatlar hepimize girmesin, diye!..
Yine de, geç kaldığım belli.
Bu arada, geçen yıl aynı pazarda örneğin domates 1.5 - 2 lira, taze fasulye 5, limon 2 lira.
MB döviz rezervleri
Ekonomide fiyatlar kadar önemli bir diğer gösterge döviz kurları.
Dün öğle saatlerinde dolar 9.03 liradan, Euro 10.44 liradan işlem görüyor. Çok ağır bilanço, giderek daha da ağrılaşan bir bilanço.
Döviz kuru ile birlikte anılan bir başka büyüklük var:
“Merkez Bankası net döviz rezervleri”.
Muhalefet ne zaman, “Merkez Bankası döviz rezervleri eksiye düştü” diye eleştirse, ertesi gün Tayyip Erdoğan “bunlar bir şey bilmiyor, sürekli yalan söylüyor” diye söze giriyor, ardından, kendine göre, o günkü rezervleri açıklıyor.
Dönemine göre, bazen 95 milyar, bazen 115 milyar dolar, geçenlerde de, yanılmıyorsam “130 milyar dolar döviz rezervi” olduğunu söylüyor.
MB Başkanı‘na göre
İki gün önce Şahap Kavcıoğlu Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu toplantısına ilk kez katılıyor.
Orada sorulan soruların çoğuna yanıt vermiyor ya da veremiyor.
Milletvekillerinden biri “Merkez Bankası net döviz rezervleri eksiye düştü” diyor.
Başkan Kavcıoğlu bunu anında yanıtlıyor:
“Net eksi döviz rezervi diye bir şey yoktur”.
Neymiş?..
“Net eksi döviz rezervi yokmuş!..
Yokmuş!..
Eksi 37.447 milyar dolar
Başkan Kavcıoğlu “net eksi döviz rezervi diye bir şey yoktur” derken…
1 Ekim 2021 tarihli Merkez Bankası Bilançosunda, Döviz Rezervlerini gösteren bilançoda…
“Net döviz rezervleri’ diye bir kalem var!..
O sırada bir rakam var, ‘eksi 37.447 milyar dolar’ yazıyor!..
Aynı bilançoda Merkez Bankası’nın aldığı borçlar yazılı, teknik deyimle, “swap”.
O borçları düşünce, rezervler “eksiye” düşüyor.
Şimdi:
“-Demek ki, Merkez Bankası da bilançosunda itiraf etmek zorunda ki, döviz rezervleri ekside.
-Ve Başkanın kendi bilançosundan haberi yok”.
Bile bile neden öyle söylüyor ya da söylemek zorunda kalıyor?..
“Söylese altındaki koltuk uçabilir, ayrıca teknik bir nedene sığınıyor, Bankanın aldığı borçları hesaba katıyor”.
Bankanın aldığı borçları hesaba dâhil edince, döviz rezervi eksiden kurtuluyor.
Ama gerçek kurtulmuyor.
Merkez Bankası döviz rezervleri ekside.
Bunun bir tercümesi var:
“Merkez Bankası’nın kendine ait tek bir doları bile yok.
Ama sizin eğer 1 dolarınız varsa, kendinize ait, borç filan değil, siz dolar açısından Merkez Bankası’ndan daha zenginsiniz”.